1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Selçuklular,
Doğu Anadolu’dan Gürcistan içlerine ilerledi.
11 ve 12. yüzyıllarda Oğuz/Kıpçak boyları ,
Ahıska ve çevresine yerleşti.
Ahıska’nın yüzölçümü yaklaşık 6.260 km²,
Türkiye sınırına ise yalnızca 15 kilometre mesafede.
Ahıska Türklerinin Yaklaşık 700–800 yıllık vatan toprağıydı.
Ta ki Rusların kontrolüne geçinceye kadar…
Zulüm Başlıyor
Ahıska,
1828–1829 Osmanlı–Rus Savaşı’nın ardından,
imzalanan antlaşmayla Rusya’ya bırakıldı ve zulüm başladı.
İlk önce Çarlık Rusyası…
Osmanlı’nın bölgeye müdahalesini zorlaştırmak için ,
1. Nikolay tarafından,
Ahıska toprakları ile Osmanlı toprakları,
arasında kalan bölgeye, Ermeniler yerleştirildi.
Sonra Sovyetler Birliği…
Ve bu zulüm,
bir “manyak diktatör” ile zirve yaptı:
Bu manyak,
Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin.
Bu manyak,insan müsveddesi,
Çocukluğunda yaşadığı şiddet,
yoksulluk ve ezilmişliğin intikamını,
masumlardan çıkaran bir canavara dönüşmüştü.
Savaş ve Sinsi Plan
Askere alınmayan Ahıska Türkleri,
II. Dünya Savaşı başlayınca zorla askere alındı.
Neden?
Türk karşıtlığı ve İslam düşmanlığı nedeniyle:
Ölsünler diye!
Yaklaşık 40 bin Ahıska Türkü cepheye gönderildi.
Geride kalan çocuklar,
kadınlar ve yaşlılar,
demiryolu inşaatında çalıştırıldı.
Bu demiryolu yalnızca bir ulaşım hattı değil,
yaklaşan toplu sürgünün altyapısıydı.
Soğukta,
karda,
kışta günde 12 saat çalıştırıldılar.
Kendi sürgün yollarını kendilerine yaptırdılar.
Yani bir nevi kendi darağaçlarını kendilerine yaptırıyorlardı.
Fakat Ahıska Türklerinin bunlardan haberleri yoktu.
Gerçi haberleri olsa da karşı gelecek kimse yoktu.
Eli silah tutan herkes cepheye gönderilmişti.
Zulüm İçin Düğmeye Basıldı
Tüm Ahıska’yı Türklerden temizlemek,
bir nevi tarihte silmek için…
14 Kasım 1944 günü Josef Stalin emri verdi:
“Ahıska Türkleri sürgün edilecek.”
Sürgün operasyonunun Emrini uygulayan:
NKVD (Sovyet İçişleri Bakanlığı).
NKVD yürüttüğü operasyonda;
6.000 Sovyet askeri,
Adıgeni,
Ahıska,
Aspindza,
Ahılkelek,
Bogdanovka ve Tsalka bölgelerindeki,
yerleşim yerlerindeki tüm köy kasabalara eş zamanlı baskınlar düzenledi.
Yaklaşık 85 bin Türk,
8.700 Kürt’ün de içinde olduğu
Türk, Kürt ve Hemşinlerden oluşan,
94.955 kişiyi kapsayan sürgün operasyonu başladı.
Ahıska’da Bir Kış Gecesi
Ahıska Türklerine şu emir verildi:
“Evlerinizi hemen boşaltın.
Yanınıza üç günlük yiyecek alın.
Hazırlanmak için iki saatiniz var!”
Eski,
bakımsız,
kapı ve penceresi bulunmayan,
hayvan taşımacılığında kullanılan,
250 demir vagona dolduruldular..
Yanlarına yaşamlarını sürdürecek,
eşyalarını almaları için 2 saatlik süre yetersizdi.
Yolculuk bir kabustu: yol uzadı;
• Yiyecek yok
• Su yok
• Havalandırma yok
• Tuvalet yok
• –40 derece soğuk
• İç içe insanlar
• Havasızlık
• Açlık
• Hastalık
3 gün sürecek” denen yolculuk tam bir ay sürdü.
Yolculuk esnasında;
• Açlıktan ot yemek zorunda kalan Ahıska Türklerinin,
karınlarının şişerek ölmesi,
• Tren durduğunda su bulmak için inen annenin trene alınmadan trenin kalkması
ve geride kalan çocuklarının çığlığı,
• Eksi kırk derecede buz gibi demirlerin üzerinde giden insanların böbrek
sorunlarından dolayı kan işemesi…
Baba çocuğunu,
Çocuk babasını,
Anne çocuğunu,
Çocuk annesini,
Kardeş kardeşini…
Hepsi, öldüklerinde hiç tanımadıkları topraklara,
bir tren vagonunun kapısından aşağı bırakmak zorunda kaldılar.
Kurtlara, kuşlara yem ettiler…
Bu vahşeti yapan biri,
ancak hiçbir duygu ve merhamet kırıntısı taşımayan,
insan suretinde bir yaratık olabilirdi.
İşte o diktatör Josef Stalin’di.
Bu manyak diktatörün zerre kadar umurunda değildi.
Çünkü o manyak Josef Stalin, bir Türk ve Müslüman düşmanıydı.
Bu ölüm yolculuğunda 14.895 kişi hayatını kaybetti.
Sürgünün Acı Sonuçları
Ahıska Türklerinin çoğu Özbekistan’a,
geri kalanları Kırgızistan ve Kazakistan’a gönderildi.
Yerleştirildikleri bölgelerde 12 yıl boyunca,
polis gözetimi altında yaşadılar.
Bölge dışına çıkmak yasaktı.
Çalışmalarına izin verilmedi.
Toprak verilmedi.
Perişan hâlde binlercesi oralarda öldü.
Ahıska topraklarına ise,
Ermeniler ve Ruslar yerleştirildi.
Stalin 1953’te telef oluncaya kadar,
32.300 Ermeniyi Ahıska’ya yerleştirdi.
Ahıska Türklerinin Zulmü Ermenilerle Devam Etti.
1992 Karabağ Savaşı sırasında,
Hocalı’da yaşanan vahşetle birlikte,
geride kalan Ahıska Türklerinide hedef alınıp katledildi.
Bugün Ahıska Türkleri
Bugün dünyadaki Ahıska Türklerinin sayısı 400–500 bin civarında kabul ediliyor.
Ahıska Türklerinin Dünyadaki Dağılımı:
• Kazakistan: 150.000
• Azerbaycan: 110.000
• Rusya: 90.000
• Kırgızistan: 50.000
• Türkiye: 40.000
• Özbekistan: 15.000
• ABD: 12.000
• Ukrayna: 10.000
• Gürcistan: 1.000
Son Söz
Güçlü ve bağımsız bir devlet olmanın,
hayati derecede önemli olduğu tartışılmaz bir gerçektir.
Kınalı kuzularımıza ve şehitlerimize duyduğumuz minnet ise ne söylesek karşılığı
olmayan bir yüceliktir.
Tüm dünyadaki mazlumların umudu olmak ;
Doğu Türkistan,
Gazze ve dünyadaki tüm mazlumlara el uzatmak zor değildir.
Bunun için:
• Güçlü ekonomi,
• Güçlü teknoloji,
• Güçlü ordu,
• Süper güç olma hedefi
zorunluluktur.
Böyle olduğumuz takdirde bu zulümleri durdurabiliriz.
Aksi takdirde,
sadece sosyal medyada kendimiz paylaşır, kendimiz okuruz.
İzlenecek Yol Bellidir, Ayet ile sabittir:
– Nisa Suresi 58. Ayet
“Şüphesiz Allah size emanetleri ehline vermenizi
ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor.
Doğrusu Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir.”
Bu büyük zulmün kurbanı olan tüm Ahıska Türklerini,
14 Kasım Sürgün Yıldönümü vesilesiyle,
rahmet ve minnetle yâd ediyorum.
Mekânları cennet, makamları âlî olsun.