İçimizdeki beyinsizler

Abone Ol

 Hazreti Musa’nın(as) Kur’an’ı Kerimde, Araf süresinin 155‘inci ayetine konu olan “İçimizden birtakım beyinsizlerin işlediği (günah) yüzünden hepimizi helâk edecek misin?” diye yüce Mevla’ya yakarışının halen geçerli olması, içimizdeki beyinsizlerin, o günden bu yana hiç eksilmemesinden nedeniyledir diye düşünüyorum.

Ankara, Türkiye’nin başkenti…

Ankara dâhil olmak üzere 81 ilin en ücra köşesinde yaşayan insanların bile işinin düştüğü bir kent.

Umutların, hayallerin, beklentilerin kentidir aynı zamanda Ankara.

İşini görmek isteyen, iş arayan, yakınlarını ziyaret edenler, hastalığına şifa arayanlar, hastalarını yalnız bırakmak istemeyenler…

Genellikle “memur kenti” bilini Ankara; kıt kanaat maaşla geçinen, akşam olunca evine çekilen, fazla masraf yapmayan…

Bürokrat kentidir Ankara, her kurumun en üst düzeyi de, en küçük temsil edileni de oradadır.

Ne iş yaptıkları önemli değil tabii; ülkenin her tarafından, hatta dünyanın her yerinden insanların yaşadığı bir kenttir Ankara.

Kendi yağıyla kavrulan, kendi hatalarının cezasını çeken, kendi sevaplarıyla yaşayıp giden insanlar, herkes gibi…

Ankara’da hayat mücadelesi veren bu insanlar, içimizdeki beyinsizlerin kirli hesaplarına kurban edildi, edilmeye devam ediyor. Tıpkı Diyarbakır’da, Hakkari’de, Şırnak’ta ve Güneydoğu’da, birçok yerleşim yerinde olduğu gibi.

Vicdanı olmayan, merhamet duyguları bulunmayan, insanlıktan en ufak bir nasip almayan terör örgütleri, kendi kirli hesaplarını, aldıkları ihaleleri, paylaştıkları servetleri, hiç suçu olmayan, hiç haberi bulunmayan bu insanların üzerinden görüyor.

Beyinsizler, tam da böyle tarif edilmeli sanırım.

Türkiye, eskiye oranla kıyaslanamayacak kadar büyüyen, güzelleşen, yatırımlarıyla göz dolduran, insanlara sağladığı imkânlarla alkışı hak eden bir hale geldi.

Sadece bölgede değil, dünyada parmakla gösterilen bir istikrarın, büyümenin, gelişmenin adresi oldu.

Geçmişiyle hesaplaşması, birçok haksızlığı önledi, anlamsız yasaklara son verdi, özgürlüklerin önünü açtı.

Kirli yapılanmalar, derin oluşumlar, insanların kanıyla siyaset yapanlara fırsat verilmedi.

Herkes kendini özgürce ifade edebilecek bir ortam sağlanmışken, “derin” gücünü devam ettirmek isteyen ve ülkenin ayağa kalmasından rahatsız olan ülkelerin piyonları yine eline silah aldı.

Kendi ülkesine, kendi insanına ihanet eden bu beyinsizler, ülkeyi Suriye’ye çevirmek, iç karışıklık çıkarmak, insanları bir birine kırdırmak için akla hayale gelmedik yollara başvurmaya başladılar.

Beyinsizler, sadece tetiğe dokunanlar değildi elbet.

Onlara istihbarat sağlayanlar, finanse edenler de onlar kadar beyinsizler…

İnsanca yaşamayı kendisine çok görenler, bizlere de reva görmüyordu.

Huzur içinde yaşamak, insanca bir hayat sürmek, bizlere çok görülüyordu.

İşin en garibi, bu beyinsizler çeşitli çevrelerde destek görüyordu.

Siyasi hesaplarını onların kirli oyunları üzerine kuran beyinsizler vardı.

Kan üzerinden siyaset yapan, sandıkta bulamadığını, kan gölünün tam ortasında arayanlar vardı.

Sırf iktidarda kendisi gibi düşünen, kendisi gibi ihanet içinde olanlar yok diye bu ülkeye ve bu ülkede yaşayanlara ihanet edecek kadar beyinsizler vardı.

İşin en acı tarafı, kendi insanını öldüren, öldürülmesine göz yuman, onları-a maddi ve manevi destek sağlayanlar, bu ülkeyi ve bu insanları yönetmeye de talip olabiliyorlardı.

Ülkesini satan, dış ülkelere pazarlayan, ispiyonlayan, terör örgütlerini besleyip, büyüten, sırtını sıvazlayanlar, bu ülke insanına bir şey vereceklerini düşünüyorlardı. Sadece kan, sadece gözyaşı ve sadece acı vereceklerini bile bile…

Allah muhafaza, bu tür bir anlayışın bir de iktidar olduğunu düşünün; ya her gün işkence altında inim inim inleriz ya da toptan hepimizi öldürür, ülkeyi ne güzel idare ederler, inlerle, cinlerle…

Çok planlı çalıştıkları bir gerçek…

İyi destek aldıkları, para ve silah yardımında kendilerinden hiçbir şey esirgenmediği de bir gerçek.

Ankara’nın göbeğinde bomba patlatıp, hiç suçu olmayan masumları öldürecek kadar en ince detayı düşünerek plan, proje yaptıkları da bir gerçek.

Ama unuttukları gerçek ise, bütün oyunları bozan, bütün planları altüst eden, bütün projeleri büküp bir kenara atan Allah’ın da planladıkları var.

İçimizdeki beyinsizler, sadece buna bir çare bulamıyor ve biz açıyoruz ellerimizi semaya, kahhar ismiyle kahrını diliyoruz.

Hiç ayrım yapmadan, insanları öldüren, onlara acı ve gözyaşı bırakan bütün terör örgütlerinin belasını bulmasını diliyoruz.

Umarım yüce Mevla’m, içimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri de helak etmez…

 

Tweetimden seçmeler

İyilik ödüllerinin dağıtıldığı gün, kötülük ödülü almaya niyetli terör örgütleri yine boş durmadı. Kendi bombanızda patlarsınız İnşallah.