Bir partinin iktidar olabilmesi için toplumun beklentilerine cevap olabilmesi şarttır. Bu tek başına tabi ki yeterli değildir. Partinin bir ülkenin siyasi anlayışına uygun pragmatik unsurlarıyla halka seçenek olması , mesafeli duran , hazzetmeyen bireylere de kapılarının açık olduğunu göstermesi gerekir. Partinin yerleşik kurallarının toplumca kabullenilmesi epey bir zaman dilimini gerekli görür. Bir parti 30 veya 40 yıl siyasette kaldığı zaman kendi anayasasını oluşturup, halka kendi kimliğini , siyasetini benimsetmiş olur.
Türkiye’nin siyasi iklimi şu an yeterli donanımda ve belli bir kalitede değildir. Siyasette bir konuşması yada herhangi bir haksız uygulamaya karşı direnişi beğenilen şahıs, hemen kendisini dev aynasında görmekte, partileşme yoluna gitmektedir. Bu içi boş siyasetin örnekleri fazlasıyla vardır. Saman alevi gibi parlayıp kaybolan siyasi anlayışların, siyasi enkaza dönme sebebi toplumun arayışlarına cevap olmaması, halkın, siyasi partinin arkasını, önünü ve yerleşik kurallarını görmemesidir.
Lider bir ihtiyaçtan doğar. Partinin oluşum kurulları, halkın beliren ihtiyaçlarına cevap olup, liderin peşinden gitmenin kazanımlarını halka anlatarak o liderin toplumca benimsenmesini sağlar ve bir bütünlük esans alınıp, partinin kimliği oluşturulur. Zemini sağlam bir partinin kuralları, o partinin temel anayasasıdır.
CHP Türkiye’nin ilk siyasi partisidir. Yerleşik kuralları olan, kendini toplumun bir kesimine kesin kez kabul ettirmiştir. Bu son yıllara kadar da böyle devam edip gelmiştir.
Kemal kılıçdaroğlu CHP’nin kuramsal kimliğini, çağdaş ve laik yapısını son yıllarda takındığı siyasi tutumla yerle bir etmiş ve CHP’nin örnek alınması gereken ilkelerini gündelik siyasetin içinde mizaha çevirmiştir. Türkiye’yi kuran partinin ilkelerine göre değil iktidar partisinin tutum ve tavırlarına göre siyaset yapmakla CHP’nin toplumdaki ağırlığına darbe vurmuş , söylemleriyle gaflarıyla CHP’nin halkın kahve sohbetlerine mizah olarak konu olmasına sebeb olmuştur. İktidar karşısında, bugün CHP’nin seçenek olması için o kadar çok konu var ki ama öyle bir siyasi intihar vakası CHP nin başına geçirildi ki iktidar olması nerdeyse yok edildi. Defalarca seçim kaybetmiş, lider özeliği asla bulunmayan bir şahsın CHP nin başında bulunup, yeni bir seçim için hiç bir şey yapmadan hangi akılla iktidar olma hesabı yapıyor, anlamak mümkün değil. CHP nin yetkili kurulları ne iş yapmaktadır. Önümüzdeki seçimlere karikatür kadar komik, söylem ve tavırlarıyla CHP genel başkanlığını mizaha çeviren bu şahısla mı iktidar olabilmeyi hayal etmektedir? Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır ki çağdaş ve medeniyetin inşasının tek sahibi olması gereken parti bakkal görünümüne terkedilmiştir. CHP’nin önce ciddiyetini ilkelerini ve toplumdaki ağırlığını tekrar hissettirecek acil bir eylem planına ihtiyacı vardır. Bunun için öncelikle ;
1) Kemal kılıçdaroğlu derhal partinin başından alınıp verdiği tahribatları onarmanın yolu açılmalıdır
2) Toplum içinde CHP nin dine karşıymış algına , değerlere, örf ve adetlere sırt çeviriyormuş gibi lanse edilmiş siyasetleri boşa çıkaracak planlamalara girişilmelidir. “CHP dinsizlerin partisidir”algısı kesinlikle bertaraf edilmelidir
3) CHP’nin kuramsal kimliğinin ağırlığını sağlayan devlet bilinci ilkeleri günlük siyasetlerle değil, toplumun eğitim açısından en geride olan kesimlerine kadar anlatacak plan ve projeler hayata geçirilmelidir
4) Yıllardır muhafazakar kesimde nefret uyandıran, söylemleriyle halkı aşağılayan sanatçı gazeteci ve beceriksiz siyasetlere kapı gösterilmelidir. CHP nin kapısının halka açık olduğu her şekilde kanıtlanmalıdır. Ben CHP’liyim diyen birinin hiç bir kesimin yanında küçük düşmesine sebeb olacak söylemlerden uzak kalınmalıdır
5) CHP il ve ilçe başkanlarının tamamına yakını oluşturulacak bir komisyonla gözden geçirilip halkta karşılığı olmayan sadece söylerimle halkçı olduğunu kamuoyuna kabul ettiren, para ve mevki meraklısı kan emicilerin, emek hırsızlarının partiden uzaklaştırılması sağlanmalıdır
partinin başında tam donanımlı siyasi deha yeteneğine sahip olmayan silik bir profilin CHP başında olması CHP’nin kimyasını bozmuştur. Yukarıda sayılan maddelere eklenecek daha çok eksiğinin olduğu bir gerçek. Öncelikle yaşanacak lider değişikliği partiye ivme kazandıracak ve güçlü liderin olduğu yerde eksiklikler kendini daha çok belli edecektir. Kemal kılıçdaroğlu CHP’yi hiç dik tutamamıştır ve eğri olan asla net gözükmemiştir. Kemal kılıçdaroğlu CHP yi eğip bükmekten vazgeçmeli ve bu ben liderim maskaralığına SON vermelidir.