Çavuş, yaptığı açıklamada, Gelin biraz niyetimiz sorgulayalım. Sessiz kalırsak kimse neden sesiniz çıkmıyor demez, hatta duruma göre davranırsak siyasi rant bile elde ederiz diyenlerden olalım. Biran düşünmeden ya vicdanımız insanlığımız nerde kalır, ailemize bakışımız nerde kalır, toplumcu yapımız nerde kalır? Hergün ölüm haberleri hergün şehit haberleri, nereye kadar, ne zamana kadar ? Çözüm diyoruz ama kime göre, neye göre, çözüm kriteri nedir, bunu nasıl bileceğiz ? Aslında nereye, nasıl gider, bu işi kimse kestiremiyor, suskunluk, bekleyiş, birazda bundan olsa gerek ama susmak çözüm mü, birde burdan bakmak lazım. Adına ne derseniz deyin, ister kürt sorunu, ister güneydoğu sorunu yada başka bir isim bulun ama şu gerçeği unutmamak zorundayız. Her şartta ölen hep biz oluyoruz ve hergün biraz daha uzaklaşıyoruz insanlığımızdan çünkü akan her damla kan, toplumu kutuplaştırıyor ötekileştiryor, uzaklaştırıyor kardeşi kardeşten. Tamam terör ile mücadele etmek lazım ama herkesi terörize ederek olur mu, buna bakmak lazım. Hani derim ki biraz daha aklıselim düşünmek lazım ama önyargısız, şartsız dedi. Çavuş, şöyle devam etti: Biz birbirimizden uzaklaştıkça kim kazanıyor, iyi okumak lazım ve buna göre yeniden bu meseleye farklı yaklaşmak lazım. Çünkü gitikçe birbirimizi yitiryoruz, kah ölerek, kah ayrışarak. Halbuki biz birbirmize herzamankinden daha çok lazımız. Kenetlenmek zorundayız . Alın size örnekler Bosna, Somali, Suriye, Irak, Libya . İyi okuyun ve sırtınıza yaslanıp gözlerinizi kapayın ve düşünün biran neden biz diye PHA