Eğer bir dünyada…
On binlerce çocuk, hayata gözlerini ilk açtığında gökyüzünden oyuncak değil bombalar yağıyorsa…
O çocuklar, park yerine enkazın, ninni yerine siren seslerinin içinde büyüyorsa…
Bazıları hiç büyüyemeden, savaşın soğuk yüzünde bir istatistiğe dönüşüyorsa…
Eğer bir dünyada…
Binlerce çocuk sadece bir lokma ekmek bulamadığı için, kemikleri derisine yapışacak kadar zayıflayıp annesinin kollarında can veriyorsa…
Şehirler bombalanıyor, medeniyetler yok ediliyorsa…
Gözler sadece çıkar ve iktidar için kararıyorsa…
Orada barıştan, insanlıktan bahsetmek mümkün mü?
Barış; sadece silahların susması değil, vicdanların uyanmasıdır.
Barış; çocukların korkmadan uyuması, kadınların ağlamaması, gençlerin umutla hayal kurabilmesidir.
Barış; toprağın değil, kalplerin kazandığı bir dünyadır.
Bugün hâlâ bombalar susmuyorsa, hâlâ çocuklar ölmeye devam ediyorsa…
Bu insanlık değil, bu sessizliktir.
Bu yüzden yüksek sesle haykırıyoruz:
SAVAŞA HAYIR, BARIŞA EVET!
Çünkü barış, yalnızca bir gün değil; insan olmanın sonsuz sorumluluğudur.
Ve biz, bu sorumluluktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Büyük usta Yaşar Kemal ne güzel söylemiş, "Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir, barıştır!"...
#1EylülDünyaBarışGünü #SavaşaHayır #BarışaEvet #ÇocuklarÖlmesin