Allah Islah Etsin, Israrcı Olmayın

Abone Ol

Allah Islah Etsin, Israrcı Olmayın

Yanlış-hata yapmayan insan yok gibidir.

Önemli olan, yapılan hatalardan nasıl dersler çıkarttığınızdır.

Önemli olan, yaptığınız hatalarda ne kadar ısrarcı olduğunuzdur.

Ders çıkartmadığınız, ısrarda devam ettiğiniz her hatada, yaşantınız daha da içinden çıkılmaz bir hale gelecektir.

Elbette yaşadığınız her olayın bir sebebi vardır.

Bundan dolayı, ya hayatınız çekilmez olacak, mutsuz ve huzursuz olacak ya da huzurlu ve mutlu bir yaşam sürmenize vesile olacaktır.

Yaptığınız hataların farkına varıp, bir an önce terk etme yoluna gidip, ısrarcı olmayınız.

***

Son zamanlarda;

Bir koltukta onlarca karpuz sığdırmaya çalışanlar...

Temiz Aslan yatağına, çirkefleşmiş Çakallar ve Sırtlanlar gibi işgal etmeye çalışanlar...

Dilleri başka şeyler söyleyip, ayakları başka yerlere gidenler...

Her nabza göre şerbet veren yanardöner olup, fırıldaklık yapanlar...

Üçkâğıtçılık, sahtekârlık ve riyakarlık da sınır tanımayanlar...

Arkandan ayrı, yüzüne karşı ayrı konuşanlar ve (Sokak diliyle) pişmiş kelle gibi sırıtanlar...

Kendini bulunmaz Hint kumaşı gibi görenler, aslında bilmem ne bezi gibi olanlar...

Ufacık bir menfaati için, kişisel çıkarları uğruna, Kavak gibi dik olacaklarına, söğüt saçağı gibi yerlere eğilenler, sürünenler...

Ona, buna, ötekine, berikine çamur atarken, "tutmazsa izi kalır " kabilinden, bin bir suratlı, yüzleri kızarmayan, bozarmayanlar...

Ufacık bir söyleme tahammül edemeyen, ama kendileri başkalarıyla ilgili ipe sapa gelmez, kendinden utanmaları bir yana, Allah'tan, kuldan utanmayanlar...

Söyledikleri sözlerin, nereden çıktığına dikkat etmeyenler ve aynı gibi görenler...

Gibi, gibi, gibiler çoğalmış meydanlarda, orada burada cirit atıyorlar.

Artık nereye giderler, Allah (CC) bilir, bilir ve hakkından gelir.

Hak, hukuk ve adaletin, en güzel sahibi ve uygulayıcısı odur.

Böyle bilmiş, böyle inanmış ve böyle güvenmişiz.

Ya Allah (CC) , ya Muhammad (SAV)

***

Adam camiye namaz kılmaya gelmiş.

Gelmiş gelmesine de cami ve namaz adabından bihaber.

Bağdaş kurmuş, iki kişilik yer kaplıyor, parselleyip, üstüne tapulanmış mal gibi.

Araya girip oturmak istiyorsun, belki biraz toparlanır diye.

Ama nerede o düşünce ve idrak!

Bir de utanmadan yüzü kızarmadan; “şimdi hoş bir şey mi yaptın?”

“Ne yapacaktım ya, senin gibi düşüncesiz, tutarsız dengesiz birine mi bırakacaktım yani!”

Müslüman, ama adap, edep, düşünce yok, yazık yani!

Hem, “saflar arasında boşluk kalmasın, boş yerlere şeytan girmesin” denilmiyor mu?

Mecburen kalkıp başka yere oturduk, ama kırılmış ve gönül koymuş olarak.

Allah ıslah etsin, ne diyelim.

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com