Ailede Çocuk Eğitimi

Abone Ol

KİTAPTAN BİR BÖLÜM

(ERGENLİK ÇAĞI)

Çocuğun bilişsel, sosyal, bedensel ve duygusal değişikliklerin olduğu bu dönem ergenlik dönemidir. Ergenlik, biyolojik ve bedensel değişimle başlar. Daha sonra bunu ruhsal ve zihinsel gelişim takip eder. Boy ve ağırlık artışı ile beraber kaslar, iskelet ve iç salgı sistemleri de gelişir. Çeşitli hormonal salgılarla hem kızlarda hem de erkeklerde kıllanmalar görülür.

Bedenleri geliştikçe kendilerini ruhsal ve psikolojik olarak değerlendirir, başkalarıyla kıyaslarlar. Durumlarına göre kendilerini beğenmeyecekleri gibi olumlu duygulara da kapılabilirler.

Ergen için arkadaşlık çok önemlidir. Arkadaşlarıyla geçirdikleri zaman daha fazladır ve onlarla olduklarında daha mutludurlar. Ailelerin söylediklerinden ziyade arkadaşlarının söylediklerine itibar ederler. Arkadaşları tarafından beğenilmek onlar için en önemli şeydir. Beğenilmek için gerek gördüğü davranışlarda bulunurlar. Arkadaşları tarafından kabul ve beğeni alamayan çocuklar artık onlardan uzak durmaya ve içlerine kapanmaya başlarlar ve bu durumları kendi karakterleri olabileceği gibi ömür boyu devam edebilir. Bu gibi çocuklar arkadaşları tarafından kabul görmediği ve belki de dışlandıkları için daha çok internet, bilgisayar oyunları vb. ile meşgul olurlar.

On iki yaşındaki çocuk beden değişiminin farkındadır ve bu değişimden dolayı mahcubiyet duyabilmektedir. Bu dönemde ailenin desteği son derece önemlidir. Kendisi farkında olmasa bile ailenin desteğine en çok ihtiyaç duyulan yaştadır. Bu nedenle ailenin son derece sabırlı ve anlayışlı olması gerekmektedir. Çocuğa daha çok sevgiyle yaklaşarak sevgisini çocuğuna hissettirmelidir.

Çocuklar (özellikle kız çocukları) on bir, on iki yaşlarında zihinsel ve bedensel değişim dönemindedirler. Her çocukta aynı olmamakla beraber genel olarak ergenlik çağının başlangıcı sayılan bu yaşlardan yirminci yaşın sonuna kadar devam edebilen ergenlik çağları çocuklar ve aileleri için zor zamanlardır. Artık onlar için çocukluk çağı bitmiş yetişkin birer birey olma yolundadırlar.

On ikinci yaştan itibaren çocuğun bedensel gelişiminin en hızlı yaşandığı dönem başlamış bulunmaktadır. Bir iki yıl sonra yetişkinliğin başlangıcı sayılabilecek yaşa gelecek olan çocuğun değişimi ve gelişimi bakımından bu dönem zihinsel ve fiziksel olarak hayatının en hızlı dönemidir. Hem çocuk hem de aile için stresli ve heyecanlı bir dönemdir.

Kız çocuklardaki fiziksel gelişim daha erken ve daha belirgindir. Erken yaşlarda boy atar, göğüsleri ve bedensel hatları belirginleşmeye ve adet görmeye başlar. Erkek çocuklar bu konuda kız çocuklarını bir iki yıl geriden takip eder. Kızların boyları on altı, on sekiz yaşlarına kadar; erkeklerin boyları da on sekiz, yirmi yaşına kadar büyümeye devam eder. Erkek çocukların seslerinde değişme olur; sesleri kalınlaşır, bıyıkları terlemeye başlar, meme başlarında halk arasında boncuk denilen bir ağrı hisseder. Ama çocuklar bunları ailelerine söylemeye utanabilir.

Psikolojik olarak da gelişim ve değişim gösteren bu çocuklar vücutlarında meydana gelen bu değişimlerden dolayı rahatsızlık duyarlar. Vücutlarının gelişiminden utanç duyabilir ve kendilerini gizlemeye çalışırlar.

Ergenlik döneminde ebeveynlerin çocuklarıyla iletişim kurmaları, bu dönemi sağlıklı ve doğru bir şekilde atlatmaları için onlarla konuşmaları ve sırdaş olmaları çok önemlidir. Çocuğunuz size güvenmeli ve duygularını anlatabilmeli ve sizden doğru bilgi ve destek almalıdır. Bu durumların utanılacak bir şey olmayıp herkesin bunları yaşadığı ve bunun normal vücut gelişimi olduğu anlatılmalıdır.

Çocuğunuz ergenlik çağına geldiği halde hâlâ çocuksa, ergenliği gecikiyorsa birtakım psikolojik sıkıntılar çekebilir. Kendisine olan güvenini kaybedebilir. Bunun için çocuğun bu konularda önceden bilgi sahibi olmasında, ergenliğin gecikmesinin bir sıkıntı ve eksiklik olmadığı konusunda bilgi sahibi olmasında fayda vardır.

Ergenlik çağındaki çocuğun psikolojisinin ailesi tarafından bilinmesi, onları anlama ve onlara yardımcı olma bakımından çok önemlidir. Aslında bu konuda aile eğitimleri de önemlidir. Milli Eğitim Müdürlükleri veya okul müdürlüklerince aile eğitim programları düzenlenmeli ve bu konularda aileler ücretsiz olarak eğitilmelidir.

Bu çağdaki çocuklar kendilerini çeşitli şekillerde ifade edebilmek için yaşıtlarıyla rekabet eğilimindedirler. Bu rekabet, derslerde başarılı olmaktan tutun giyim kuşam, arkadaş edinme, spor vb. alanlarda olabilmektedir. Başarısız oldukları durumlarda kıskançlık duygusu gelişebilmekte, bunun sonucu olarak kavga etme veya kıskandığı kişiye veya eşyasına zarar verme şeklinde kendisini gösterebilmektedir.

Dış görünüş bu çağdaki çocuklar için çok önemlidir. Arkadaşlarının giydiklerinden giymek isteyebilir. Ailenin bu isteklere sert bir şekilde tepki vermesi içine kapanmasına veya saldırgan tavırlar takınmasına yol açabilir. Onu sevdiğinizi hissettirerek dış görünüşün çok da önemli olmadığını, bunun yerine derslerdeki başarının daha önemli olduğu tartışmaya girmeden, güzellikle anlatılabilirse etkisi görülecektir.

Ailenin sosyal yapısı, değer yargıları çocuğun yapmak istedikleri ile çelişiyorsa ortada bir problem olduğu çok açıktır. Aileye düşen, bir şekilde onu ikna edebilme yolunu bulmaktır. Aile, çocuğunun nasıl giyinmesini istiyorsa buna çocuğunu ikna etmeli ve çocuk ailesinin istediklerini severek giyebilmelidir.

Değer yargıları mantıklı bir şekilde kavratıldığı takdirde çocuk buna inanacak ve isteyerek ailesine uyacaktır.

Ergenlik çağındaki çocuklar genellikle her şeyden şikâyetçi olur, hiçbir şeyi beğenmezler. Söylediğiniz bir şeyi yapacağı zaman da mızmızlanarak, söylenerek ve istemeyerek yaparlar. Aile, çocuklarının bu davranışlarını, isteklerinden ve otoritesinden taviz vermeden, sinirlenerek değil anlayışla karşılayarak geçiştirmelidir. Onlara ailede, birlikte yaşamanın kuralları hatırlatılmalı ve yapılması gereken şeylerin yapılmasından taviz verilmeyeceği benimsetilmelidir.

Söylediklerimizi kendilerince mantıksız bulabilirler. Bu durumda onlara işin mantığı gerekçeleriyle ve uygun bir tavırla, sevgi ve şefkat gösterilerek anlatılmalıdır.

Ergenlik çağında çocuklar, bedensel olarak da hızlı bir gelişim gösterdikleri için onların dengeli ve yeterli beslenmeleri çok önemlidir. Bilhassa kemik gelişimleri bakımından süt ve süt ürünlerinin bolca tüketilmesi gerekir. Yaptığı/yapacağı sporlar onların ilgi ve beden yapılarına uygun olmalıdır.