Bugün bir “farkındalık” günü ama yalnızca bir günle sınırlı kalmaması gereken bir mücadeleyi hatırlatıyor bize:
Engelli olmak, hiçbir engellinin kendi tercihi değildir! Ama sevgi, saygı, merhamet ve vicdan gibi insani özelliklerden ENGELLİ olmak bireysel tercihtir!
“En büyük engel zihinlerde ve kalplerdedir.”
Sevgi varsa, engel yok!
3 Aralık Dünya Engelliler Günü, bir kutlama değil; farkındalık ve hak arama günüdür.
Her sağlam insan, bir engelli adayıdır.
Engel olma, farkında ol.
Peki gerçekten farkında mıyız?
Bir kaldırımdaki yüksek bir basamak, bir rampasız bina girişi, toplu taşımada erişim sorunu, kamusal alanda ayrımcı bakışlar…
Biz bu hayatı onlar için ne kadar yaşanabilir kıldık?
Engelli bireyler “özel insanlar” değil, toplumun eşit bireyleridir.
Onlara yardım eli değil, eşit hak, eşit fırsat, erişilebilir yaşam sunmak zorundayız.
Ne Yapmalıyız?
- Erişilebilir şehirler inşa etmeliyiz. Kaldırımlar, yollar, binalar, ulaşım araçları herkes için uygun olmalı.
- İstihdamda eşitlik sağlamalıyız. Engelli bireyler üretmek, çalışmak, katkı sunmak istiyor. Onlara kapılar açılmalı.
- Eğitimde fırsat eşitliği şart. Okullar, üniversiteler, dijital eğitim ortamları herkes için erişilebilir hâle gelmeli.
- Önyargıları yıkmalıyız.Empati kurmalı, ayrımcı dil ve tutumlardan uzak durmalıyız.
- Sosyal hayata katılımı artırmalıyız. Kültürden spora, sanattan siyasete kadar her alanda engelli bireylerin varlığı görünür olmalı.
Unutmayalım:
Engelli olmak bir tercih değil; ama onları görmezden gelmek bizim tercihimiz.
Ve bu tercih, toplumsal vicdanı sınayan bir tercihtir.
Bugün değil, her gün engelleri birlikte aşalım.
Çünkü bu hayat, hepimiz için eşit yaşanabilir olmalı.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü, sevginin engel tanımadığını hatırlatan bir farkındalık günüdür.
Eşitlik, dayanışma ve duyarlılıkla hayatı birlikte güzelleştirmeye devam edeceğiz.
#3AralıkDünyaEngellilerGünü
#ErişilebilirBirDünya
#EngelleriBirlikteAşalım