Bir eğitim programı için Ankara'dan Antalya'ya gitmiştim. Eğitimimi verdikten sonra arkadaşlarım Konyaaltı’nda bulunduğum otelden beni aldılar. Antalya dönüşü Manavgat'a dönerken Serik'te bulunan Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği (MEYAD) üyemiz ve dostumuza uğramadan geçmek olmazdı. Vefa bizim için sözde değil özde önemliydi. Bunu her fırsatta göstermekten de mutluluk duyuyorum.
Üyemizin çok yoğun çalıştığını öğreniyoruz. Gündüz Serik Belediye'sinde, akşamları da belediyenin açtığı "Çınar Altı Kadınlar Çarşısı'nda" görev yapan Abdullah Bey, Serik Belediyesi Sosyal ve Kültürel İşler Müdürü olarak görev yapmaktadır.
Müdür Bey gelinceye kadar "Kadınlar Çarşısında" açılan tezgâhlara göz atıyoruz. Tezgâh açan kadınlar, bir araya toplanmış kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Selam verip onlarla tanışıyoruz. Her birinde engin Anadolu misafirperverliği hâkim. Kimisi yerini verirken kimisi bir koşu ile çay getirip ikramda bulunuyordu. Sohbet koyulaştıkça hepimiz keyif alıyorduk. Arkadaşımız da geliyor ve sohbeti genişleterek birinci elden çarşı hakkında bilgiler alıyoruz. Kadınlar konuştukça yüreklerinin sevgi dolu olduğunu, üreterek ayakta kalmak istediklerini anlıyoruz. Bizden önce Serik Belediyesi bunu fark ettiğinden dolayı başkan ve ekibi kapılarını da açmış, desteğini de esirgememiş.
Çarşıda, Melek hanım evli ve aynı zamanda bir otelde kat şefi olarak çalıştığını söylüyor. Kadınlar Çarşısının fikir sahibi olduğunu kendisinden öğreniyoruz ve gurur duyduğumuzu ifade ediyoruz. Tam bir organizasyon ustası. Çarşıya gelince keyifle yorgunluğunu attığını söylüyor. Şerife hanım evli ve maalesef atanamayan resim öğretmenlerinden. Pes etmemiş. Ressam olarak tezgâh açmış. Muhteşem resimler yapmış ve aynı zamanda öğrenci de yetiştiriyor. Üretiyor ve güzel hedefleri var. Cemile hanım, 12 torun sahibi olduğunu söylüyor. Ürettiği ürünlerle ve tecrübesiyle oradaki kadınlara tam bir abla olup neşe saçıyor. Güler yüzlü Gül hanım ise iki çocuk annesi, hukuk bürosunda çalışıyor ve akşamları da çarşıda tezgah açarak ayakta durmaya çalışıyor. Nurhayat, Asiye, Tuğba ve daha nice koca yürekli kadınlar Serik Belediyesinin desteğiyle kurulan tezgahlarda kira, elektrik, su vb. bir bedel ödemeden üretiyorlar ve ürettiklerini bizzat kendileri birinci elden satma imkânı buluyorlar. Bununla ayakta durmaya çalışıyor ve aile bütçesine destek sağlıyorlar.
Bu çarşıya elbette ki sadece para kazanmak olarak bakılmamalıdır. Kadınların sosyalleşmesi, üretmenin beraberinde getirdiği öz güven, kaybolan geleneksel el örgüsü ve sanatsal faaliyetlerin canlandırılarak yeni nesle aktarılması ve daha nice kazanımlar bulunmaktadır.
“Kadınlar Çarşısında” kadınlar, satış olmayan zamanlarda bir araya gelip belediyenin ikram ettiği çaydan içerken derin ve koyu sohbetler ediyorlar. Kâh sorunları ile ilgili dertleşiyor, kâh kendi aralarında neşeli oyunlar oynuyorlar. Çarşıya Serik halkının yeterince ilgi göstermemesinden dolayı biraz üzgün olmalarına rağmen eleştirmeye dâhi kıyamıyorlar.
Bu tanışma planlı yaptığımız bir etkinlik değildi. Kendiliğinden gelişti. Tanışırken birisi Erzincanlı, bir başkası İranlı ve Seriklilerin gelini hat ustası, Nevşehirli, Uşaklı, Alanyalı, Karadenizli, Serikli ve daha yurdun nice güzel yerlerinden kadınlar kardeşçe ve dostça hep bir arada üretiyorlar. Tam bir dayanışma içerisindeler. Ben değil biz diyorlar. Hepsi önce insan olmuş, sonra Serik’li. Serik, yaşam merkezleri olmuş. Alın teri ile üretip kazanmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Dertleri helal lokma kazanmak. Duygulanmamak elde değil. Beraberimdeki dostlarla "gelmekle ne de iyi ettik" diye söylenip durduk.
Ağız birliği etmişçesine Abdullah Bey'den tüm çarşı memnuniyetini ifade ediyordu. İyi, çalışkan ve yardımsever diyorlardı. Bunları duymak bizi de mutlu ediyor. Zira her kamu çalışanı ve özellikle yönetici vatandaşa karşı hizmetkâr, iyi ve çalışkan olmak zorundadır veya olmalıdır. Çünkü veli nimetleri halk değil mi?
Kadınları küçük harcamalarla da olsa destekleyen, üretimi teşvik eden ve dolayısıyla insanı mutlu etmek için gayret gösteren Serik Belediyesini yürekten kutluyorum. Kuşkusuz diğer belediyelerin de güzel projeleri olabilir. Gördüğüm güzelliği paylaşmak istedim. Yerel yönetimler güzel ve yerinde çalışırsa mutluluk aslında çok yakınımızda, yanı başımızda.
İsmail AKGÜN
Eğitimci-Yazar, Mobbing Bilirkişisi
MEYAD Genel Başkanı