Yine 8 Mart dünya kadınlar günü.
Çıkın gelin!.
Doya doya tadını çıkaralım.
Kadınlarımız hakkında yazacak o kadar çok şey var ki!
Nereden başlayıp nerede duracağımı bilmeden kelimeler dökülmeye başladı acıyan yüreğimden.
Bakalım , sonunu nasıl bitiririm.

Başlara taç, gönüllere sultan, ana, bacı, sevgili, eş , yoldaş edinilen kadınlarımız!

"Ana gibi yar olmaz." 
"Cennet analarımızın ayakları altındadır." 
denilen, canından can kopartarak binbir acıyla doğurduğu, ak sütüyle besleyip, uykusuz gecelerin koynunda başucunda beklediği, belki de nice zorluklarla büyütüp adam etmeye çalıştığı erkek evladı tarafından evden kovulan, terk edilen, ya da bir yaşlılar evi uygun görülen analar=Kadınlar!.

Sesini duymayınca, uykularınızın kaçtığı, eline, saçına dokununca kanat takıp uçtuğunuz, randevu saatini kaçırıcam diye aklınızı kaçırdığınız, gönlünü kazanmak için yapmadığınız maymunluk kalmayan, ama elde ettikten sonra, kirli bir çamaşırı çıkarıp atar gibi yol ortasında bırakılan sevgilileriniz=Kadınlarımız!.

Bir ömür boyu, 
"hastalıkta, sağlıkta, mutlulukta” diye devam eden sözlerle evlilik kurumuna ait ilk imzayı attığınız,
"iş bitti sonunda" dediğiniz, iş dönüşü yolunu gözleyeniniz, yemeğinizi, çamaşırınızı kısaca her türlü hizmetinizi göreniniz, yatağınızda gönlünüzü eğleyeniniz, soyunuzun devamı için, çocuklar doğuranınız (fikri bile sorulmadan) ,"erimdir " deyip , her emrinize boyun eğeniniz, koynunuzdayken dünyanın en tatlı, eşi bulunmayanı iken, ne akla hizmetse birden canavarlaşıp şiddet uyguladığınız, öptüğünüz, kokladığınız o tenini acımasızca döverek mora çaldırdığınız, 
hatta " öldürdüğünüz!
Siz önde giderken üç adım gerinizden gelmek zorunda olanınız, kısaca size "köle" olmak zorunda bıraktığınız eşleriniz=Kadınlarımız!.

Birkaç dakikalık hayvani zevk uğruna kullandığınız, sonra da "bu orospudur " deyip fiş-ledikleriniz=Kadınlarımız!...

Senenin 364 günü her türlü rezillik dizboyu, sadece 1 günü bize lütfedip bağışlamışlar, kıyamam ya
Haydi! Ne mutlu bizlere. Hoş ben hiç görmedim görmekte istemiyorum ama, çiçekler, hediyeler, en süslü sözlerle karşılanmaya hazırlanın size sesleniyorum kadınlar!

Dün de düşünclerim aynı idi, şu anda da, yarın da asla değişmeyecek.
Çünkü; dün ne ise bu gün de aynı ve eminim,
yarınlarda da kadına verilen pardon (verilmeyen) değer değişmeyecek.
Bu ülkede, annelerin anlayışları, zihniyetleri değişmediği müddetçe biz kadınlardan bir halt olmayacak.
Şimdi gelelim yazıma son noktayı koymaya.
Büyütürken özgürlüklerinde sınır tanımadığımız zavallı erkekleri suçlamaktan ya vaz geçelim, ya da susalım.

Ayser ÖZBAKIR