Dünya'nın hemen her yerinde insana zulümler var. Biyolojik saldırı/salgın devam ediyor. İnsan doymak nedir bilmiyor. Dünya ekonomisi, Dünya nüfusunun %5'nin elinde olmasına rağmen doymuyorlar. Gariban şükrediyor, %5 azgınlık ile daha çok istiyor. Dolandırıcılılar bile acımasızca yeni yöntemler ile aşağılıklarını her zaman olduğu gibi ispat etmeye devam ediyorlar! Doymak bilmez Küresel zümreler, Dünya'yı dönüştürmek istiyorlar. Bu dönüşüm ile farklı bir Dünya oluşturma amaçları var. Düşünmeyen, akletmeyen, bencilleşen, mankurtlaşan ve köleleşen bir insanlık oluşturma çabaları ne yazık ki hissedilir ve anlaşılır olmaya başlamıştır. Buna karşın devletler birlikte yaşadığı ya da zenginlikleri olan insanları öldürmek ve devletleri yok ederek veya sömürgeleştirerek kendilerine mutlu bir gelecek inşa edebileceklerini düşünüyorlar.
Çin Dogu Türkistan Türklerine, Hindistan Keşmir'de ve her yerde Müslümanlara, İsrail Filistin'e, ABD her yerde özellikle Müslümanlara, Rusya Türkler, Müslüman ve gücü yettiği herkese, AB ve İngiltere Afrika ve birçok yerde sömürgeciliklerine devam ediyorlar. Suriye, Libya, Sudan, Somali, Yemen, Arakan, Keşmir, Ukrayna gibi pek çok ülke adeta kan gölüne dönmüş durumda! "Sizi Allah'a şikâyet edeceğim" diyen çocuğun sesini insanlık duymak bile istemedi. Akdeniz kıyılarına vuran bebekler, evsiz, yersiz, yurtsuz milyonlarca insan umursanmadı. Varil bombaları, açlık ve sefalet çekenler görmezden gelindi! Dünya'nın hemen her yerinde tüm ibadethaneler de kapanmak zorunda kaldı. Kabe'de tarihte belki ilk kez tavaf yapılamıyor. Camiler kapandı ve mahzun bir durumdalar! Mescid-i Aksa/Kudüs işgal ve zulüm altında. Vatikan ve kiliseler kapandı. Hemen her devlet kendi derdine düştü.
Makam ve mevkileri ile mallarına güvenen kimi kibir abidesi insanlar ile devletler gözle bile görülemeyen bir virüsten dolayı adeta köşe bucak kaçıp saklanacak yer arıyorlar! Dilerim bu durum insana ve devletlere bir ders olur!
Bu gidiş nereye gider, ne kadar daha devam eder sorularına cevap vermek kolay değil. Ancak, uzun sürmeyeceği, bu durumun eninde, sonunda değişeceği muhakkak. Çünkü inananlar için İslam'da ümitsizliğe yer yoktur. Bu süreçte, bilim, felsefe ve din alimlerine her zaman olduğu gibi yine ihtiyaç bulunmaktadır. Bunlar birbirlerine karşı değil, birlikte çalışarak ve birbirlerini tamamlayarak insana ve insanlığa hizmet edebilirler. İnsanı ve insanlığı, bela ve musibetlerden kurtarmak için çözümler bulmak için gayret etmek yüce bir bahtiyarlıktır. Zira, "insanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır" düsturuna nail olmak dünya ve ahiret için büyük mutluluktur. Yaşlılık, yoksulluk, işsizlik, hastalık, işyerlerinin zorunlu kapanması gibi sebeplerden dolayı zorluk yaşayanlara destek olmak gerekir. Ev, işyeri sahipleri ve işletme sahiplerinin de elinden gelen kolaylık ve desteği vereceklerine inanıyorum. Zira böylesi sorunlarla devlet ve Sağlık Bakanlığı tek başına başa çıkamazlar. Bu sorunları topyekûn bir mücadele, destek, birlik ve beraberlik ile aşmak mümkün olabilecektir.
Bireysel ve toplumsal olarak korku ve paniğe kapılmadan ancak, tedbirlere uyarak sağlığımızı korumamız gerekmektedir. Yalnızlık hissi, ölüm korkusu, aç kalma korkusu gibi evhamlardan kesinlikle uzak durmak gerekiyor. Evde kalıp, çeşitli hobiler ile kaliteli vakit geçirilmelidir. Kitap okuma, belgesel izleme, ev içi oyunlar vb aktiviteler yararlı olacaktır.
İnsanlara ve devletlere baskı yapan, zarar verenlere en basit anlatımla zalim denir. Zalimlerin ıslahı, değil ise Kahhar ismi ile kahrolmasını, yeryüzünde ki tüm mazlumların kurtulmasını diliyorum. Ülkemizin ve insanlık âleminin şu an uğraştığı Coronavirüs başta olmak üzere, tüm belalardan kurtulması için dua edelim.
Bizler için gece gündüz fedakârca çalışan asker, emniyet mensupları, sağlık çalışanları ve çalışan herkese teşekkür ediyorum. Selam ve dua ile.
Seneca’dan,
"Bizler aynı denizin dalgaları, aynı ağacın yaprakları, aynı bahçenin çiçekleriyiz."
Budist şiiri,
"Farklı dağlara, nehirlere sahip olsak da aynı güneşi, ayı ve gökyüzünü paylaşıyoruz."
Nazım Hikmet,
"Yok öyle umutları yitirip, karanlıklara savrulmak.
Unutma! Aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak..."
#EvdeKal
#TedbirliOl
#SağlıklıOl
İsmail Akgün
MEYAD Genel Başkanı
Not: Bu vesileyle Miraç Kandili ve Nevruz Bayramınızı tebrik ediyorum.