TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda

Metiner Aydıner’e Jitem’i Sordu

 

Son OHAL Valisi ve eski Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner: "Terörle mücadeleyi keseyim, barış ortamı olur dediğinizde sadece ekmeklerine yağ sürülmüş olur. PKK terör örgütü kadar dış desteğe mazhar dünyada başka örgüt yoktur.``

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan ``Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesi`` ne yönelik alt komisyon, Son OHAL Valisi ve eski Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner`i dinledi.

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner`in, Aydıner’e JİTEM`i sordu. Aydıner, JİTEM türü bir yasa dışı yapılanmanın varlığı veya yargısız infaz faaliyetlerinde bulunduğu şeklinde herhangi bir başvuruyla karşılaşmadığını bildirdi.

Metiner’in vicdani kanaatine yönelik soru üzerine Aydıner, bir olayda iki tarafın bulunduğunu, başladıktan sonra artık şiddetin boyutunun tayininin kontrolünde amir makamların da dahil frenlemekte zorlandığı dönemlerin olabileceğini kaydetti. Aydıner, Lice ve Şırnak`taki olayların bu türden aşırılıkları içerdiğini kabul ettiğini söyleyerek, ``Yaratılıp, böyle yapıldığı kanaatinde değilim. Olay başlamıştır, o boyutlara doğru gitmiştir diye düşünüyorum`` dedi.

Aydıner, Türkiye`nin, terör bakımından 4-5 önemli dalga geçirdiğini, bunların ASALA terörü ile 1980`e kadar şiddetli devam eden sağ-sol çatışmalarının olduğu ideolojik terör, Hizbullah, İBDA-C, El Kaide gibi dini motifli terör ve bölücü terör olduğunu söyledi.

Aydıner, terör olaylarının 1992-1993 yıllarında arttığına, 1994`ten itibaren olay sayısında artış görüldüğüne ancak risksiz eylemler olduğuna işaret etti.

Sıkıyönetimden geçişte ara kademe olarak olağanüstü hal sisteminin ortaya çıktığını belirten Aydıner, OHAL`in faaliyetleriyle, pek çok olayda yararlı olduğunu kaydetti.

OHAL Valiliği`nin, asayiş boyutlu bir kuruluş olduğunu, sadece PKK ile değil Hizbullah ile de mücadele ettiğini dile getiren Aydıner, ``Yörede hangi terör örgütü varsa onlarla mücadele edilmiştir, PKK için kurulmuş değildir. O dönemde terör örgütü bolluğu içinde hepsi için kurulmuştur`` dedi.

İlk günlerin sıcak ortamı içinde olağanüstü hal bölge valilerinin gündemde olduğunu, bunun, terörün silahlı propaganda yönünü harekete geçirmiş olabileceğini dile getiren Aydıner, terör örgütünü gündemden düşürmek için yetkili makam olarak, görüntü vermemesinin doğru olacağını düşündüğünü anlattı. Aydıner, görev yaptığı süre içinde faaliyetler hakkında yazılı açıklamalar yaptığını, yılda bir basın toplantısı düzenlediğini, terör örgütünün adını anmadığını söyledi.

Aydıner, OHAL`den önce sıkıyönetim bulunduğunu anımsatarak, her dönemin belirli mücadele yoğunluğu olduğunu, yoğunluk içinde bazı yanlış yorumlanabilecek hususların ortaya çıkmış olabileceğini belirtti. Aydıner, olaylarda hakimiyet sağlana sağlana, OHAL`e gerek kalmadığının görüldüğünü dile getirdi.

Gökhan Aydıner, asker ve mülki makamların ilişkilerinde bazı sıkıntıların, her dönemde olduğunu vurguladı.

Köye dönüşü başlatmaları için illere yazı yazarak, hangi köylere hızlı bir şekilde yerleştirme olabileceğini sorduğunu ifade eden Aydıner, sadece Diyarbakır`da 2 köye dönüş yapılabileceğinin bildirildiğini hatırlattı. Aydıner, gelen cevaplarda, ``boş olan köyde olay olmaz`` düşüncesinin hakim olduğunu ifade etti.

Alt Komisyon Başkanı Naci Bostancı`nın, Lice olaylarına ilişkin bilgi ve vatandaşlardan şikayet gelip gelmediğine ilişkin sorusu üzerine Aydıner, kendisine herhangi bir şikayet ulaşmadığını, gittiği yerlerde hüsnükabul gördüğünü belirtti.

Aydıner, özellikle terörün sıcak boyutunun azalmasıyla bölge valiliğinin, köylerdeki tahrip olan cami ve okulları köylülerle onarıma yöneldiğini anlattı.

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner`in, JİTEM`e yönelik sorusu üzerine Aydıner, JİTEM türü bir yasa dışı yapılanmanın varlığı veya yargısız infaz faaliyetlerinde bulunduğu şeklinde herhangi bir başvuruyla karşılaşmadığını bildirdi.

Metiner, vicdani kanaatine yönelik soru üzerine Aydıner, bir olayda iki tarafın bulunduğunu, başladıktan sonra artık şiddetin boyutunun tayininin kontrolünde amir makamların da dahil frenlemekte zorlandığı dönemlerin olabileceğini kaydetti. Aydıner, Lice ve Şırnak`taki olayların bu türden aşırılıkları içerdiğini kabul ettiğini söyleyerek, ``Yaratılıp, böyle yapıldığı kanaatinde değilim. Olay başlamıştır, o boyutlara doğru gitmiştir diye düşünüyorum`` dedi.

Aydıner, terör örgütlerinin, kurumsallaşamadan yok edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Terör örgütlerini ayakta tutan unsurların eylemlilik, propaganda olduğunu belirten Aydıner, terör örgütlerinin, varlıklarının devamı için organize suç örgütleriyle kan bağı bulunduğunu, birbirinden beslenip, işbirliği içinde yer aldığını, en önemli unsurun ise dış destek olduğunu belirtti.

Dış desteği olmayan hiçbir örgütün ayakta kalamayacağına dikkati çeken Aydıner, ``PKK terör örgütü kadar dış desteğe mazhar dünyada başka örgüt yoktur. Türkiye`de faaliyet gösteren terör örgütlerinin hepsinde özellikle Avrupa başta olmak üzere, dış destek vardır. Dış desteği kesmedikten sonra terör örgütlerinin hayatiyetini sona erdirmek bana göre mümkün değildir`` diye konuştu.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat`ın, ``OHAL keşke olmasaydı dediğiniz oldu mu?`` sorusuna Aydıner, ``Hayır`` karşılığını verdi. Aydıner, terörün şiddet boyutunun azalmaya başladığı dönemde, eğitim, sağlık bakımından OHAL imkanları, prestijiyle ciddi çalışmalar yapıldığını vurguladı.

Aydıner, suç işleyenin cezasız kalmaması gerektiğini ancak terörle mücadelede başarılı olmak için çözümün ne olduğuna bakmak gerektiğini anlattı.

Terörü gündemden düşürmek, vatandaşların ekonomi gibi başka sorunlara yönelmesi gerektiğini dile getiren Aydıner, sözlerini, ``Her dakika konuşulursa olmaz. Her makam bu konuda görev üstlenmelidir. Bu topyekun mücadeledir. Özellikle medyanın rolü vardır. İç sayfalarda, daha küçük puntolarla haber yapılması lazım`` diye sürdürdü.

Aydıner, asıl olanın halkı yanlarına, içlerine almak olduğunu dile getirerek, ``Midenize yemeği almadan hazmedemezsiniz. Ancak midenize aldığınızın bomba olmamasına dikkat edin. `Bölmek mi istiyorsunuz, alın` deyin. Onları oradan indiremezsiniz. Bu sefer bölünmeyle de mücadeleye başlarlar. Okuma yazması yok, çobanlık yapabilir ancak dağa kaçmışlar. Terör örgütü bir istihdam yeri olmuştur bugün. Benim zamanımda, bunlara 100 dolar verirlerdi. Yeme içme, oranın komutanısın şeklinde prestij... İçinize alacağınız grup ile bomba grubunu ayırt etmek lazım. Mücadeleyi keseyim, barış ortamı olur dediğinizde sadece ekmeklerine yağ sürülmüş olur`` diye konuştu.

 

Editör: Adıyaman Haber