AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in, BDP’li Sırrı Süreyya Önder’e meclis kürsüsünden verdiği cevabı, meclis tutanaklarından aynen aktarıyoruz. Metiner, “Bu zihniyetteki birisiyle muhatap olduğum için, Türkiye toplumundan özür diliyorum” dedi.

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder`in meclis kürsüsünde yaptığı ağır suçlama ve hakaretlere oturduğum yerden sözlü yanıt verdikten sonra Önder`in mahalle kabadayısı ağzıyla ve tavrıyla beni Kahta meydanına çağıran sözleri, doğrusu manidardı. Dahası, üzücüydü.

Kahta meydanında, Adıyaman meydanında Önder`in ve zihniyetinin aldığı siyasal yenilgiyi bilmem hatırlatmama gerek var mı?

Beni üzen bu meyhane ağzını kof kabadayılıkla sürdürmeyi marifet bilen kişinin bu ülkede bir entelektüel olarak bilinmesiydi.

Kürt meselesini enikonu iki medeni insan ve entelektüel olarak televizyonlarda konuşmaya çağırdığımda fikrine güvenmeyen bu zatın hala kof kabadayılığını çirkin sözlerle sürdürüyor olması karşısında artık pes diyorum.

Onunla aynı seviyede değerlendiriliyor olmaktan duyduğum üzüntü dolayısıyla bu tartışmaya son veriyorum.

Herkes kendisine yakışanı yapar.

Adıyaman`da konuşurken benim için "O bir muhacir, Adıyamanlı değil!" demiş.

Bana bu sözü, "O bir Ermeni!", "O bir Kürt!" diyen ırkçı ve ayrımcı zihniyet sahiplerini hatırlattı.

Arkasına aldığı PKK`nın silahlı güçlerine yaslanıp sergilediği kof meydan okumaları da o adamın nasıl bir yerde durduğunun bir göstergesi.

Bizzat Öcalan`ın kendisi bu tür BDP`li milletvekilleri için, "Şarlatan, şovmen!" diyor.

Hiçbirinden ses yok, itiraz yok!

Bir de cesaretten ve kabadayılıktan bahsediyorlar!

Özerklikten bahsediyorlar!

Varsa cesaretiniz sizin için "şarlatan" ve "şovmen" diyen Öcalan`a çıkıp bir tek itirazda bulunun da görelim!

Yüreğiniz yetiyorsa İmralı`dan ve Kandil`den bağımsız bir siyaset izleyin de özerk olduğunuzu bilelim!

Şiddete karşı olduklarını söylüyorlar, ama PKK`nın şiddetini yüceltiyorlar!

PKK`nın silahlarını kendi varlıkları ve siyasetleri için bir "güvence" olarak kabul ediyorlar.

Bunları söylemekten de kaçınmıyorlar.

PKK`nın silahlarıyla başkalarına kabadayılık taslamayı da mertlik sayıyorlar!

Sevsinler sizin özerkliğinizi, demokratlığınızı ve mertliğinizi!

Önderleri Öcalan`ın "şarlatan, şovmen!" olarak nitelendirdiği böylelerini ise nedense medyamızın bazı köşe yazarları bunlardan "bilge adam" diye bahsedebiliyor.

Çok yazık!

İşte ben böyle bir adamla muhatap oldum, hiç de istemediğim halde!

Böyle bir adamla aynı seviyede tartıştığım için Türkiye toplumundan ve aziz hemşerilerimden özür diliyorum.

Meclis kürsüsünde Ak Parti grubuna dönerek AK Parti`yi ve AK Parti`nin Kürt milletvekillerini ajitatif ve hakaretamiz bir dille 35 vatandaşımızın ölümünden sorumlu tutan "katliamcı" ve "katliam karşısında suskun kalan" suçlamalarına, meclis kürsüsünde verdiğim yanıtı tutanaklardan aynen aktarıyorum tarihe bir not düşmek adına.

***

Tarih 5 Ocak 2012 Saat: 19.55

MEHMET METİNER (Adıyaman)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, öncelikle böylesi bir zihniyetle muhatap olduğum için Genel Kuruldan özür diliyorum. Türkiye toplumundan özür diliyorum.

35 vatandaşımız can verdiğinde, henüz hiç kimse konuşmadan konuşma yürekliliğini gösteren ve bu olayın faillerinden de hesap soracağını söyleyen ilklerden biriyim. Birileri bilmiyorsa bunu öğrensin. Her türlü haksızlığın, zulmün, ırkçılığın, otoriterliğin karşısında olan yürekli bir insanım. Kimsenin başka türlü sözlerin, öyle cafcaflı sözlerin arkasına sığınmasına gerek yok.

Kahta meydanı orada.  Adıyaman`ın Kahta ilçesindenim ben. Kimin siyaseten sandıklardan ne ölçüde boyunun ölçüsünü aldığını Kahta`ya gidip herkes öğrenebilir. Adıyaman`a gidip öğrenebilir. Eğer siyaseten boy ölçüşeceksek, sandıktan çıkan sonuçlara bakacağız. (AK Parti sıralarından alkışlar) Burada ucuz kahramanlıklara gerek yok. Burada zorbalıklara gerek yok. Hiç kimse ne Türklüğümüzün onay merciidir, ne de Kürtlüğümüzün onay merciidir. PKK`nin öldürttüğü binlerce Kürd`ün hesabını sormayan bir zihniyet nasıl demokratlıktan baheder? Silahlı örgütün tehdit ettiği Kürt aydınları Kürt değil miydi? Diyarbakır meydanında öldürülen Hikmet Fidan o partinin genel başkan yardımcısı değil miydi? Niye bunun hesabını sormuyorsunuz? (AK Parti sıralarından alkışlar) Niye bunun hesabını sormuyorsunuz?

Kendinizden farklı her Kürdü Kürt olmamakla suçlayan ve kendinizi Kürtlerin onay mercii olarak gören bu zihniyetinizle dibine kadar faşistsiniz. Biz AK Parti olarak her türlü faşizme karşı mücadele edeceğiz. Sopa tutan elin Kürt olmasına bakmayacağız. Biz sopa politikalarına ve sopa tutan elin bizatihi kendisine karşıyız. Kürtlük adına baskı kurulduğunda da karşı çıkarız.  Bırakın herkes özgür olsun. Kürt, nereye kadar ve kime rağmen Kürt olacaksa kendisi karar versin.

Biz PKK`nın Kürdü değiliz. Biz BDP`nin Kürdü değiliz. Onlar kendi Kürtleri olarak kendi adlarına konuşabilirler, ama bizim adımıza konuşmaktan vazgeçsinler. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN- Teşekkür ederim Sayın Metiner, teşekkürler.

Editör: Adıyaman Haber