Başbağlar’ın Katilleri 19 Yıldır Aramızda Yaşıyor!

Türkiye’nin yakın tarihinin karanlıkta kalan önemli olaylarından biri olan Başbağlar Katliamı’nın üzerinden 19 yıl geçti. 1993’te gerçekleştirilen ve 33 masum sivilin öldürüldüğü katliamın failleri hâlâ bulunamadı. Olaylarla ilgili 20 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 18’i beraat etti, ikisi mahkûm oldu.

2 Temmuz’da Sivas’ta meydana gelen olayların hemen akabinde Erzincan’ın Başbağlar Köyü’nde kelimenin tam anlamıyla bir katliam yaşandı. İnsanlık vicdanını sızlatan vahşetin üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen olayın aydınlığa kavuşturulamaması, yarınlarımız adına kaygı vericidir.

5 Temmuz 1993 günü, akşam karanlığında köye gelen yüz civarında silahlı kişi, köyün giriş ve çıkışlarını tutmuş, telefon hatlarını kesmişti. Köyün dünya ile bağlantısını kesen silahlı kişiler, her şeyden habersiz ve savunmasız köylüleri meydanda toplayarak; çocuk, kadın, yaşlı demeden 33 kişiyi kurşuna dizmiş, evleri ateşe vermişti.

Katliamı gerçekleştirenler, bu vahşetin, “Sivas olaylarına misilleme” olduğuna dair bildiri bıraktıktan sonra köyden çekilmişti. Bu menfur olaydan sonra, yakılan evlerin yerine yenileri yapıldı, köy yeniden imar edildi ama 33 kişinin katilleri hala bulunamadı veya bulunmadı. Olaydan sonra yakalananlar, birilerinin talimatıyla serbest bırakıldı. Sonra tekrar aranmaya başlandı. Ancak, kaçan kaçmıştı.

Türkiye’nin yakın tarihine bir kara leke olarak geçen Başbağlar Katliamı’nın üzerindeki sis perdesinin bir türlü aralanmaması manidardır. Ülkemizin sağlam demokratik temeller üzerine kurulması bakımından bu ve benzeri karanlıkta kalan ve bırakılan olayların bir an önce aydınlığa kavuşturulması zaruridir.

Vahşetin faillerinin hala bir yerlerde yaşadığını, daha da önemlisi bunların yakalanıp gerekli cezaya çarptırılmadığını bilmek, tüm vicdan sahibi insanlara acı vermektedir.

12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinin sorumlularının yargı önüne çıkarıldığı bir dönemde bu olayın üzerine gidilmemesini anlamak mümkün değildir. Ergenekon Davası ile yeniden gündeme getirilen ve karmaşık ilişkilerin aydınlatılmaya çalışılması kapsamında Başbağlar Katliamı’nın da ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Dosyanın kapatılması, birçok şeyin karanlıkta kaybolup gitmesinden başka bir işe yaramayacaktır.

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde “Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesi” adıyla oluşturulan ve Başbağlar katliamını inceleyecek olan alt komisyondan beklentimiz, vesayetçi sistemin karanlık senaryosunu deşifre etmesi ve bu menfur olayı bütün yönleriyle bir an önce gün ışığına çıkarmasıdır.

Terörün her türlüsüne karşı olan Eğitim-Bir-Sen olarak, Başbağlar Köyü’nde katledilen masum insanları unutmayacağız ve unutturmayacağız.

05.07.2012

Gaffari İZCİ

Eğitim-Bir-Sen

Adıyaman Şube Başkanı

Editör: Adıyaman Haber