19.03.2012 Salı günü sabah 10:00’da TVNet televizyonunda ‘’Başkent’’ programında canlı yayına katılan AK PARTİ Adıyaman Milletvekili ve Grup Başkanvekili Ahmet AYDIN, özellikle kamuoyunda 4+4+4 paketi olarak bilinen eğitim yasası ve gündemde yer alan diğer konular hakkında konuştu.

TVNet’te Abdülkadir SELVİ’nin hazırladığı Başkent programında öncelikle ele alınan konular arasında hafta sonu meydana gelen Nevruz olayları yer aldı. AK PARTİ Grup Başkanvekili Ahmet AYDIN Pazar günü yaşananlar hakkında; ‘’Nevruz; yeni bahar, yeni gün, yeni bir anlayış demek. Nevruz bir bayram günüdür ve bayram coşkusu içerisinde kutlanmalıdır. Nevruz aynı zamanda birlik ve beraberliğimizin timsali olmalı. Artık bu anlamlı gün üzerinden yapılan provokasyonlar sona ermeli. Eskiye çizgi çekip yeni bir sayfa açmamıza vesile olmalı. Anlamlı bir şekilde hep beraber kardeşçe kutlayacağımız bir gün olmalı. İçişleri Bakanlığımız açıklama yaptı, valiliklerimiz açıklamalarını yaptı. 21 Mart günü kutlamalarda her hangi kısıtlama, engel yok. Kutlamalar serbest. Kana bulanmadan barış içerisinde bir Nevruz hepimizin temennisi. BDP kutlamalara izin verilmedi diyor. Araçlar dolusu silahlar yakalandı. Gelen ihbarlar değerlendirildi. Devlet bunu yapmak zorunda. Bakın halkların kardeşliği diyoruz. Kürt’ü Türk’ü demeden aynı coğrafyada yaşayan insanların omuz omuza birlik ve beraberlik içerisinde kutladığı bir gün olsun. Nevruz’u başka fırsatlar için birilerinin kullanmasına müsaade edilmemelidir. En çok bu bayramı kutlama arzusu içerisinde olanlar buna riayet etmeli. Şimdiden tüm milletimizin Nevruz Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum’’ dedi.

‘’TAM MANASIYLA DÖRT DÖRTLÜK BİR TEKLİF GETİRDİK’’

Son günlerin en çok tartışılan meselelerinden bir olan eğitimde 4+4+4 kanun teklifi hakkında değerlendirmelerde bulunan Ahmet AYDIN; ‘’Herhangi bir aksilik olmazsa önümüzdeki hafta yasa teklifi TBMM Genel Kuruluna gelecek. Malumunuz olduğu üzere yıllardır bu eğitim sistemi eleştiriliyor. Biz aslında tam manasıyla dört dörtlük bir teklif getirdik. Şu anda dünya üzerinde bulunan 197 ülkede 8 yıl kesintisiz eğitim sistemini uygulayan sadece ve sadece 2 ülke var. Bunlardan biri biziz, diğeri İrlanda. Biz gelişen dünyanın gittiği istikamette yol almak mecburiyetindeyiz. 8 yıl kesintisiz eğitim, 1997’den kalan 28 Şubat sürecinin bir ürünü. Sadece imam hatip liselerinin önünü kapama maksadıyla yapılan, bacılarımızı üniversite kapılarından geri çeviren, ikna odaları yöntemini uygulayan bir garabet. Şimdi buradan soruyorum? Vicdan muhasebesi yaptıklarında bunların hakkını kim ödeyecek. Bakın ben zamanında sağlık meslek lisesi mezunuyum. Ardından hukuk fakültesini kazandım, okudum, avukat oldum. Eğer ben o dönemde sınavlara girmiş olsaydım, tüm soruları doğru cevaplasam dahi hukuk fakültesine giremiyor olacaktım. Bu nasıl bir adaletsizliktir. Bakın diğer taraftan gelişmiş ülkelerde meslek lisesi oranı %70 civarında. Bizde durum ne? Tam tersi. Ekonomiye kazandıracak, istihdam edecek ara eleman sıkıntısı yaşıyoruz. Ama duruma ne yazık ki ideolojik yaklaşılıyor. Tek tip insan yetiştirme mantığıyla, farklılıkları tanımayan, fırsat eşitliğine müsaade etmeyen bir anlayışla yaklaşıyorlar. Biz 8 yıl yetmez, 12 yıl olsun diyoruz bunu da bilimsel bir yaklaşımla ele alıyoruz. İlk dört yılı yine normal temel ilköğretim, ikinci dört yıl ilköğretim ikinci kademe (ortaokul) statüsünde ve üçüncü dört yıl da orta öğretim (lise) şeklinde gerçekleşecek. Temel öğretimden sonra isteyen öğrenci seçmeli ders şeklinde ders alabilecek. Herkes ilgi, istek, yetenek ve ihtiyacına göre ders seçimi yapacak’’ dedi.

 

 

 

BU ÜLKEDE ‘’İMAM HATİPLİ BİR BAŞBAKANI İÇİME SİNDİREMİYORUM’’ DEDİLER

 Sözlerine devam eden AYDIN; ‘’Kimseye sen şunu alacaksın, şunu okuyacaksın diye bir dayatma yok. Özgürlükleri daraltmıyor, genişletiyoruz. Burada hani o çok bahsedilen imam hatip liselerinin oranı sadece %3. Yani kopartılan yaygara %3’lük bir kesim için. Dünyada kilise okulları yok mu? Ülkemizde Alman liseleri, Fransız liseleri yok mu? Benim insanım imam hatip lisesine gönderince mi kabahat? Ama işin arka planı farklı tabi. Bakın bugün Almanya’da cumhurbaşkanı seçilen kişi eski bir rahip. Bizde ne oldu? Dediler ki ‘’imam hatipli bir başbakanı içime sindiremiyorum’ ’dediler. Dönemin barolar birliği başkanı dedi bunu. Şimdi o başbakan dünyaya meydan okuyan, bölgesinin lider ülkesi Türkiye’nin başbakanı.’’

Adıyaman Milletvekili Ahmet AYDIN; ‘’Eğitim hakkından herkes eşit ve adil bir şekilde yararlanmalı.4+4+4 yasa teklifi 8 aylık bir çalışmanın ürünü ve sonrasında da eleştiriler dikkate alınarak neredeyse %75’i değişen bir teklif. Vatandaşlarımızın hassasiyetleri dikkate alınarak, sivil toplum kuruluşları dinlenerek, tüm eğitim paydaşlarıyla görüşülerek hazırlandı. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu çıkıyor, bize sorulmadı diyor. Nasıl sorulmadı. Onlara göre ya dediklerini yapacaksın ya da yapmayacaksın. Ortak bir paydada buluşalım düşüncesi yok. Sayın Kılıçdaroğlu’na sorun, fikir yok, öneri yok, proje yok. Peki ne var? Sadece ve sadece benim istediğim olacak. Demokraside böyle bir durum yok. Bir siyasetçi kalkar da komisyonda 12 saat konuşur mu? Ne anlattı? Hiçbir şey! Dayanamadı artık bizim eğitim politikalarımızı okumaya başladı. Halkımız bunları görüyor, izliyor’’ dedi.

Yasa teklifinin tekrar komisyona gönderilme durumu olur mu sorusuna AYDIN; ‘’ Ne TBMM içtüzüğünde ne de teamüllerde böyle bir durum yok. Bu en başta Meclis Başkanımıza yapılan bir saygısızlıktır. Tehdittir. Genel Kurul’da yapacakları her türlü antidemokratik ve TBMM’yi çalıştırmayacak eylemlerine karşı da biz de hazırız. Gereken yapılacak ve bu kanun Genel Kurul’dan geçecek. Bakın bizim derdimiz iş yapmak iş. Biz eğitim de bilişim teknolojilerini yerleştirelim diyoruz. Fatih projesi, tablet bilgisayarlar, akıllı tahtalar, yeni yapılan 175.000 derslik, ataması yapılan 300.000 öğretmen, ücretsiz kitaplar, haydi kızlar okula kampanyaları, annelere öğrenciler için dağıtılan paralar… Bunlar AK Parti iktidarının bu ülke insanına kazandırdıkları. Yani ne var? İş var, proje var, fikir var, uygulama var’’ diyerek cevaplayan Ahmet AYDIN, Kürtçe’nin seçmeli ders olarak okutulmasına da ‘’Neden olmasın? Vatandaşımızın böyle bir beklentisi, arzusu varsa neden olmasın? Seçmeli ders kapsamında ele alınabilecek meseleler bunlar. Asıl önemli olan burada ne biliyor musunuz? Asıl önemli olan konu bu millet on yıl önce bırakın bunları tartışmayı, konuşmayı aklından bile geçiremiyordu. Bugün bunlar hiç olmazsa konuşulabiliyor. Önemli olan devletin okulları aracılığıyla ehil kişilerce denetimli bir şekilde bu hizmetin verilebilmesi’’ dedi.

Son olarak demokratikleşme konusuna da değinen AYDIN;’’ Bugün Türkiye fikir özgürlüğü alanında ciddi ilerlemeler kaydetmiştir. İşkenceye sıfır tolerans, faili meçhullere son verilmesi ve aydınlatılması, ohallerin kaldırılması, dgm’nin son bulması bizim dönemimizde oldu. Bunlar kolay değil. Milli birlik ve kardeşlik projesi bir süreçtir. Aşama aşama her alanda ve mevzuatlarda vatandaşımızın isteklerine cevap verebilecek düzeyde adımlar atılmaya devam edilecektir. Yargı’da da yapılan ve yapılmaya devam edilen değişiklikler, çağdaş düzenlemelerle insanımıza yakışır şekilde esaslı ve demokratik gelişimler sağlanacaktır’’dedi.         

Editör: Adıyaman Haber