13.4.2022 tarihinde adiyamanlilar.net adlı haber sitesindeki “Ceza yiyen sürücü için ekipler seferber oldu” başlıklı haberde, drone ile yapılan denetimlerde yolun karşı tarafına geçmeye çalışan bir yayaya yol vermediği tespit edilen araç sürücüsüne 808 TL para cezası verildiği, cezanın nedeni trafik polislerince anlatılmasına rağmen sürücünün hala ısrarla “Ben hata yapmadım, yapmam.” dediğini okudum.

İdari para cezası kesinleşir ise tabii ki sürücü para cezasını ödemeye belki “hükümlü” ve arkasından da “yükümlü” olacak… Lakin belgeler üzerindeki bu hükümlülük ve yükümlülük kendi vicdanında da yer alacak mı, şimdilik şüpheli…

2.5.2022 tarihinde haberinrotasi.com adlı haber sitesinde ise “Otomobilin çarptığı yaya hayatını kaybetti” başlıklı haberde Besni ilçesinde bir sürücünün yine yolun karşı tarafına geçmeye çalışan yayaya çarparak ölümüne sebep olduğunu okudum.

Bu olaydan dolayı para cezası dışında yapılacak yargılama sonunda sürücünün taksirle adam öldürmek suçundan hürriyeti bağlayıcı ceza alacağı kuvvetle muhtemel…

Öncelikle müteveffaya rahmet diliyor, her iki olaydaki sürücülere ise geçmiş olsun diyoruz…

İşin bir yönü burada kapanıyor ama asıl önemli yönü burada kapanmıyor, aksine açılıyor…

Çünkü ünlü ceza hukukçusu Dr. Cengiz Apaydın, hukukihaber.net adlı haber sitesindeki 18.12.2021 tarihli “Önleyici Ceza Hukuku ve Hukuk Kavramları” başlıklı makalesinde, “Önleyici ceza adalet sisteminin temel ilkesi, toplumda yaşayan insanlara ceza hukuku bilinci kazandırarak bireylerin suç işlemelerini önlemeyi veya suç işleme oranını asgari düzeye indirmeyi amaçlamaktadır. Bireylere kanunilik ilkesi kapsamında hangi eylemlerin suç olduğu, hangi suçları işlediklerinde ne kadar ceza alacakları öğretilerek, farkındalık yaratmak suretiyle bireylerin suç işlemekten kendilerini alıkoymaları veya çekinmeleri sağlanmaya çalışılacaktır. Önleyici ceza hukuku ile ceza hukukunun ve ceza muhakemesi hukukunun temel kavramları bireylere öğretilerek ceza hukuku bilinci oluşturulması böylece insan haklarına ve temel özgürlüklere saygının içselleştirilerek geliştirilmesi hedeflenmektedir.” der.

O halde kanunda “Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz” hükmünün yer alması tek başına yeterli olamayacağından devletin görevi, suç işleyen bireyi cezalandırmanın yanı sıra, hatta bundan daha önce bireyin suç işlemesini önlemek, suçun niteliğine göre alacağı cezanın miktarının bilinmesini ve böylece caydırıcılık oranının artmasını sağlamaktır.

Yolun karşısına geçmek isterken yayanın ölümüne sebep olan sürücüye ait yukarıdaki haberin kupürü, İl Emniyet Müdürümüz İbrahim Ergüder tarafından, yayaya yol vermediğinden para cezası alan sürücüye bir mektup ekinde gönderilir ise; bireyin kabahatini vicdanında da kabul etmesini ve hatta “En büyük ceza kazadır.” sözünden hareketle “Yarabbi, iyi ki ben de çarpmamışım!” diyerek hamd etmesini sağlayacak, mektubun geldiğini yakın çevresinde anlatacak, belki de sırf bundan dolayı polise duyulmuş olabilecek haksız “nefret”, haklı “sevgi”ye dönüşecek, makalede sözü edilen suç önleme politikası da fiilen ve en etkili biçimde uygulanmış olacaktır. Bu pilot uygulama belki ülke çapına da yayılabilecektir. Hatta Peygamberimiz Hazreti Muhammed Efendimiz dönemindeki uygulamaların anlatılmakla yetinildiği, o günkü hayat tarzları çoğunlukla günümüz kurallarına uyarlanmadığından soyut kaldığı camilerimizde de bu ve benzeri olayların somut bir şekilde anlatılması, ayrıca caydırıcılık sağlayacaktır.

Şunu da belirtelim ki; batı ülkelerinde yayalara öncelik tanınması sürücüler tarafından artık içselleştirilerek yayanın “yaşam hakkı” olarak görülmüş olup yaya geçidi veya trafik işaret veyahut levhası bulunmasa dahi yolun karşısına geçebileceği öngörülen bir yaya, henüz kaldırımda veya kenarda iken bile yüzlerce metre öncesinde sürücüler yavaşlamakta ve 5 metre kadar kala tamamen durmaktadır.

Çünkü araçtaki sürücü “güçlü”, yaya ise “zayıf”tır…

Bakalım özellikle Sayın Ergüder’in şahsında devlet, bu naçizane önerilerimizi nasıl karşılayacak?

Mustafa Işıldak 5.5.2022

Adıyamanlılar Net Haber Sitesi

[email protected] 0532-422 95 28