Çoğunlukla yaşamı deneyimlemeyi seçmişimdir ve adım “ dik kafalı” ya çıkmıştır bu yüzden. Mülayimi oynuyorum bazen de uyum sağlamak adına. O da enerjimi emiyor. Oluyorum salak gibi. Ne yapsak ki?

Kampta tek başına kalan tek kadınım. Herkes çoluk çocuk,torun torba, konu komşu derken dolum taşım. Ben ise çoğu zaman bu durumdan utanç yaşıyorum. Tek başıma kalmanın nedenini getirip “ dik başlılığıma “ bağlayacaklar diye. Çünkü ben çoğu zaman buna bağlıyorum.Böylece kapatıyorum çadırıma kendimi. Kafayı yememek için de internetten ilgi alanlarım doğrultusunda viedolar ve filmler izliyorum. Yani en karşı çıktığım şeyleri yapıyorum.O kadar çok bilgi akıyor ki kafam karışıyor. Yaşamı ıskalıyormuşum duygusu yaşıyorum.

Halbuki ben, biraz daha fazla kırılma riskini göze alıp insanlarla birebir temas kurmaktan yana seçimimi kullanmıştım. Çoğu zamanda deneyimleyerek neyin bana iyi gelip gelmediği bilgisine ulaştım. Neden şimdi seçmiyorum?

Belki de yas döneminin getirdiği o aşırı incinebilirlilik noktasında kendimi korumaya aldım. Bilemiyorum.Tek bildiğim bu utancın pan zehiri var; şefkat. Kendime ve çevremdikilere karşı şefkat potansiyelimin artması dileğimdir. Teşekkürler.