Ülkemizin bu zorlu döneminde yaşanan sıkıntılar, acılar son bulsun istiyorum. Daha iyi, daha mutlu, daha adil ve demokratik bir ülke istiyorum. Toplumu kutuplaştırmadan, bir birimizi tamamlayan, farklılıklarımızın bir tehdit unsuruymuş gibi algılanmayan, her düşünceye saygı duyarak, hangi dinden, hangi milleten, renkten ve dilden olursak olalım, en büyük paydanın insan olduğunun bilincinde olalım. Yazıya birlik mesajıyla girmek istedim!...
Değerli okurlar, Coronavirüs canımızı alırken, bir de Mutantlı virüs çıktı. Hala tehlike devam ediyor, lütfen dikkat etmenizi diliyorum.
Ülke olarak onca sorun yaşıyoruz. Yıllardır Kangrenleşen Terör, ülkemizin başka bir ciddi sorunu.
Irak’ın Gara bölgesinde teröristlerin hain saldırısı sonucu şehit edilen 13 yurttaşımızın acısı hala taze. Terör kimden gelirse gelsin insanlık suçudur. Bir kez daha lanetliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum.
Siyasette, Gara operasyonu hakkındaki iddiaların derhal aydınlatılması gerekiyor.
19 yıldır Türkiye'yi tek başına yöneten AKP iktidarı, ülkenin gerçek gündeminden uzak, suni gündem yaratmada, algı yönetimini iyi yönettiğini söyleyebilirim!...
Son yıllarda koalisyonlarla yönetilen ülkemiz halkı, arayışı yeni bir partide bularak, AKP iktidarına büyük destek vermiş, her seferinde zaferle çıkartmıştır. İlk dönemi halkta umut yarattı, bunu inkar etmiyorum. Fakat elindeki tüm yetkiye rağmen ülke sorunlarını çözmedeki güvenirliğini ne yazık ki yitirmiştir.
Mevcut iktidar yüzü gülmeyen bir toplum yaratmayı başarmıştır!...
Tarım bitti,Hayvancılık bitti. Her şeyimizle dışa bağımlıyız.
Tarım ithalatında Cumhuriyet rekorunu kırdık. On yılda ithalata 114 Milyar Dolar ödendiği basına da yansıdı.
Verimli topraklarmızı ne güzel işletiyorduk. Havamız, suyumuz, güneşimiz var. Neden ekmiyoruz, dikmiyoruz, üretmiyoruz?...Çiftçimizi desteklemiyoruz?...
İki üniversite bitiren genç babasının eline bakıyor. Yıllardır yazılarımda beyin göçüne dikkat çektim.
Atanamayan Öğretmenler, Sağlıkçılar, Engeliler atama bekliyor!...
Esnaf zor durumda.
Sık sık gündem değiştiriliyor.
Geçtiğimiz günlerde Sn. Cumhurbaşkanı Milli Uzay Projesini anlattı.
"İnşallah Ay'a gidiyoruz " dedi.
Uzay bilimini severim. Uzun zamandan sonra Uzay bilimlerini konuşmak, bilim alanında ilerlemeyi tabi ki istiyoruz!...
Aş, iş, yoksuluk sıkıntısı çeken halkımızın pek de dikkatini çekmedi. Hatta sosyal medyada Uzayla ilgili olarak, ben de Ay' a giderim diye bir geyik muhabeti de olmadı değil!.
Ülkemizde kavgalı bir siyaset anlayışı, sosyal, ekonomik bunalımda boğulan halk, ay sonundaki elektrik faturamı, doğal gaz faturamı nasıl öderim, ailemi nasıl geçindiririm kaygısıyla pençeleşiyor. Anlayacağınız, Ne
Karadeniz'de Doğal Gaz bulduk müjdesi ne de Uzay projesi halkı artık Mutlu etmiyor!...
Vatandaş açım diyor, aş, iş diyor!...
Diğer yandan Boğaziçi Üniversitesi'ne yapılan atamanın tartışmaları, yaşanan olaylar günlerdir Türkiye'nin en önemli gündeminde yerini koruyor.
Tüm bu sorunlar devam ederken ısıtılıp ısıtılıp önümüze sunulan, yeni bir anayasa tartışması!...
"Yeni anayasa" tartışmaları en çok da laikliğin Anayasa'dan çıkarılmak istenmesi üzerinden toplumda büyük kaygı yaratmasına neden oldu.
Hatta AKP Grup Başkan Vekili Sn. Cahit Özkan net biçimde niyetini açıkladı "Yeniden Kuruluş Anayasası..."
Doğal olarak Anamuhalefet partisi ve bizler de soruyoruz; Cumhuriyet ne zaman yıkıldı ki, onu yeniden kurmak için bir Anayasa yapılmak isteniyor?
Ya da konu başlığımda belirttiğim gibi, "Yapılmak İstenen Nedir"?...
1980 darbesinin getirdiği 1982 Anayasası'nın büyük bölümü defalarca değişikliğe uğratıldı. Mevcut anayasa'ya uyulmuyorken yeni bir anayasa söylemi halkta karşılık bulur mu sizce?...
Anayasa ortak mutakabatla yapılır. Peki, ülkemiz siyasetinde böyle bir atmosfer var mı ?...
Türkiye'nin kuruluş iradesi Cumhuriyet, Laiklik bu ülkenin vaz geçilmezleridir.
Ülkenin geleceğini, umudunu salt kendi düşünceleri doğrultusunda her şey mübah anlayışıyla hareket etmek bu ülkeye yapılacak en büyük haksızlıktır. 17.02.2021
Fatma Ulubey
