“Nemiz varsa; bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaş olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batı'nın, vicdanımızı Doğu'nun pençesinden kurtarmışsak..."
“...şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcağını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak; hepsini, her şeyi 30 Ağustos Zaferi'ne borçluyuz.”

(Falih Rıfkı Atay, Çankaya, s. 363)

Arkadaslar biliyorsunuz ki bayraklari bayrak yapan üstündeki kandir, vatan uğrunda ölen varsa vatandir.

30 Ağustos 1922
Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde ki Türk ordusu ölüm - kalım, varoluş ve yokoluş mücadelesi veriyor...
Eli silah tutan bütün erkekler savaş meydanında çarpışip can verirken, kadınlarımız sırtında mermi ile cepheye yürüdü...
Onlar geri dönmeyi hiç düşünmedi baş verdiler, can verdiler ülkelerini vermediler.
O kadınlar ki oğullarını eşlerini kardeşlerini babalarını bu ülke için gözlerini kırpmadan kinalayip cepheye gönderdiler ve o gidenler geri dönmediler...
Bu ülke bizim, bu vatan bizim...
Bu ülke için toprağa düşen bedenleri unutmaya hakkın yok, hatırla vatan için can veren yıgitlerı, bedel ödeyen analari...
Bugün bu toprakların üstünde yaşıyor, ay yıldızlı bayragimizin altında nefes alıyorsak bunu en basta Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına ve kadinlarimiza, analarimiza borçluyuz.
Ve bu borcu vatanimiza sahip çıkarak, ülkemizi kalkindirarak bir nebze odeyebiliriz. 
Modern çağın gerekliliklerini yerine getirerek, gelişmiş ülkeler arasına dahil olarak belki bir nebze odeyebiliriz. 
Ama unutma ki bazı borçlar vardır ki ödenmez.

.......

Bu toprakları vatan yapan sana sonsuz teşekkürler...
Bu vatani bize armağan eden sana sonsuz teşekkürler...
İyiki varsın, iyiki var oldun Paşam