MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Atatürk halk ve ülke dedi.

Atatürk’ün insanı merkez aldı.

İnsana değer ve önem verdi.

Kendisinin değil halkını yücelmek için çalıştı.

Kendisini değil halkı zenginleştirmek için çalıştı.

Atatürk Allah’ı ve dini siyasete karıştırmadı. Allah’ı ve dini kullanarak siyaset yapmadı.

Atatürk eğitim, bilim ve akıl dedi.

Eğitim sisteminin planlama, yönetim, örgütlenme ve finansmanı ile soran, sorgulan, bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma, bilgiyi örgütleme, bilgiyi yönetme yetenek ve becerisine sahip yurttaşların yetiştirilmesi amaçlandı.

Türkiye Cumhuriyeti’ni aklı ve bilimi rehber alarak inşa etti.

Aklı ve bilimi miras olarak bıraktı.

Eğitim, bilim ve teknolojide gelişmeyi hedef olarak gösterdi.

Atatürk’ün yönetiminde Türkiye Cumhuriyeti, doğulusu ile batılısı ile dünyanın önde gelen devlet adamlarının, bilim adamlarının, kurum ve kuruluşlarının, 20. Yüzyılın en büyük yenilik, değişim ve dönüşüm projesi olarak kabul ettikleri, örnek alınacak ve örnek gösterilecek bir model olarak kabul ettikleri, örnek gösterdikleri ülke oldu.

RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Erdoğan ben dedi.

Erdoğan kendisini merkez aldı.

Kendisini yüceltmek için, kendisini ve yakın çevresini zenginleştirmek için çalıştı.

Erdoğan ve yakın çevresi zenginleşirken ülke yoksullaştı ve geriledi.

Halk yoksullaştı ve geriledi. İşsizlik arttı.

Erdoğan, Allah’ı ve dini siyasete karıştırdı. Allah’ı ve dini kullanarak güç ve çıkar sağladı.

Türkiye Cumhuriyeti’ni, Kuran’da yer almayan, Kuran dışı olan, Allah’ı ve dini kullanarak çıkar ve güç sağlayan tarikatlarla birlikte yönetmeye başladı.

Erdoğan yönetiminde eğitim sistemi değiştirildi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bilgi toplumu olmayı hedefleyen kuruluş ilkeleri terk edildi.

Değiştirilen eğitim sisteminin planlama, yönetim, örgütlenme ve finansmanı ile tarikat yapılanma ve işleyişi olan bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle hareket eden nesiller yetiştirilmesi hedeflendi.

Din kurallarına dayalı, tarikatların egemen olduğu bir Türkiye hedeflendi.

Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetiminde Türkiye Cumhuriyeti,

Söyledikleriyle yaptıkları aynı olmayan,

Bir gün söylediğinin ertesi gün tersini söyleyen,

Bir gün yaptığının ertesi gün tersini yapan,

Sözü dinlenilmeyen, söylediklerine itibar edilmeyen,

Bölge ülkeleri ve dünya ile kavga eden,

Dünyada dostu olan ülke neredeyse kalmayan bir ülke oldu.