Ne diyordu Çağımızın Dede KORKUT’u Ozan ARİF;
“Arif derki bunca yıl ay,
Geldi geçti vay dünya vay;
Yaşamaksa yaşadım say,
Aha geldim gidiyorum.”

Evet .. Hepimiz “Aha geldik gidiyoruz” artık…

Gidiyoruz da Kutsal bildiğimiz, uğruna binlerce şehit verdiğimiz, Ömrümüzü, gençliğimizi ve en güzel yıllarımızı verdiğimiz 50 yıllık “Hareketimizi” bir türlü anlatamadık.

Yine Büyük OZAN “UNUTAMAM” destanında;

“Anlasan da uzun uzun anlatsam,
Sana bir ÜLKÜCÜ Nesil anlatsam” diyordu ya;

Bizden sonra gelen kuşağa bu “Nesli” tam olarak anlatamadık. Bu konuda sağlıklı bir özeleştiri yapamadık. Suçu hep başkalarında aradık. Oysa ki hepimiz suçluyuz. Hepimizin az veya çok sorumluluğu var, ihmali var.

Amacımız asla kimseyi kırmak rencide etmek değil; Acı ama gerçek , Maalesef Büyük çoğunluğu atanmış Adeta “İşgal edilmiş” Teşkilatlarda “Görevli” olan yöneticilere tabi , onların “emir ve komutasında” ; hiç sorgulamayan, Biatçı, teslimiyetçi bir nesille karşı karşıyayız

Kabul etsek de etmesek de gençliğe yeteri kadar sahip çıkamadık. Adeta elimizden kaçırdık.

Onlara mensubu olmaktan şeref duyduğumuz “Hareket”in büyüklüğünü,Ulviyetini, önemini, heyecanını anlatamadık.. Samimiyeti, fedakarlığı, dava adamlığını ihmal ettik.

Oysa yapılması gereken , kim gelirse gelsin “ÜLKÜCÜ HAREKET”i kendi ayakları üzerinde duran, hangi Lider gelirse gelsin “Kurumsal Kimliğini” koruyan, muhafaza eden sağlam bir yapıya kavuşturmak olmalıydı. Maalesef bu yapılamadı.

Bu “dağınık” yapıda bundan sonra bir toparlanma olur mu bilmiyorum ama elbette ki Umutsuz değiliz.

Büyük Türk Milletinin “Öncü Kuvveti” olan ÜLKÜCÜLER elbet bir gün toparlanacaktır.