Sığırcık kuşları taklit yeteneği ile bilinir, diğer kuşların seslerini sık sık taklit ederler. Örümcek ve haşerelerle beslenir. Sürü halinde son derece gürültülü şekilde uçarlar. Doğasında var olan içgüdüleri ona bir yaşam şekli belirlemiştir! Bu türün  insan versiyonları türemeye başladı. Esprisine sadece kendi gülen, cesaret buldukça çoşan, kralın bir gülümsemesine takla üstüne takla atan bu versiyonlar, sığırcık kuşunu üzecek gibi! Sığırcık kuşu taklit ettiğini zannededursun, UCUBE TİPLER güç sahipleri beğensin diye öyle sesler çıkarıyor ki...

En üst makamlardan ortaya atılan bir iddiayı havada kapan, doğru yada yanlış hiç farketmez, hemen taklit eden yeni dönemin ucube tipleri, ekranlarda boy göstermeye başladı. Oltaya takılsa balık yemi rölü oynayıp, onur ve gururlarını ayaklara paspas eden, rezil oldukça “ Bu yetmez biraz daha lütfen” diyecek kadar alçalan, yüzüne tükürülse kutsandığını düşünen medya maymunları çirkeflikte sınır tanımayacaklarını kahkahalarla ortaya boca ediyorlar. Güç sahiplerinin toleranslarını gördükçe, ekranlardan farklı fikirdeki insanlara parmak sallayan, bu ülkenin sahibiymiş gibi davranan ucuz pespayeler, geçmiş hayatlarını unutarak, dik duran, çağdaş insanlara, ahlaksızca saldırmayı marifet zannetmeye başladıkları bir döneme girdik. Cumhuriyet tarihi boyunca, ahlaksızlığa levelin attırıldığı, basitliğin bu kadar kutsandığı, cehaletin baş tacı edildiği başka bir dönem hiç olmadı! Düşün dünyasına konan ipotekler neticesinde, ortalıkta ağzı kan kokan tiplerin ülkeye rol biçmesi, bir yazgıya dönüştü. Herkesin bir şekilde susturulduğu bu dönemde, namus ve ahlak şövalyeliği yapıp kendi iğrençliklerini hasıraltı eden, iki kitap okumamış cehalet amigolarının cesareti, gittikçe vaka halini almış durumda! İçinde bulundukları çirkefliği islam dininin güzellikleri ile örtmeye çalışan ucube tiplerin, ekranlardan “Benim şu kadar silahım var. Şu kişileri listeme aldım, öldürürüm” diye caka satıp, kendini aklama girişimleri fıkralara konu olacak cinsten! Pisliğin içinden debelene debelene kafasını iğrençlikler gölünden uzatan bu medya maymunlarının, gürültülü bir şekilde daldan dala atlayıp, saygın bilim insanlarına, düşün dünyasının saygın kalemlerine uzattıkları dil, geldiğimiz noktada esef verici, mide bulandırıcı! Herkesi bir şekilde alaya alan, sahiplerinin direktiflerini taklit edip, şekilden şekle giren bu sığırcık ruhlu takunya balonlarının, bu ülkenin mayasından atılması o kadar acil bir durum ki, beklenecek bir dakika bile yoktur. El etek öpe öpe büyüyen, “Reisime  kurban olurum” ayaklarıyla ceplerini doldurup, kendini muhafazakar kesimin savunucuları gibi gösteren, İSLAM’ı çıkarları için kullanan, gerekirse ayetleri kendi menfaatlerine kurban edecek bu zavallı yaratıkların, en etkili dezenfektanlarla imha edilmesi şarttır. Ülke ruhunun enerjisinin hapsedildiği bu irinli yapıların buldukları cesaretin nereden kaynaklandığı araştırıldığında, giderek yozlaşan ahlak ve anayasa kurallarının yerle bir edildiği gerçeği görülecektir. Yukarıdan düşün dünyasına boca edilen haksız ithamların verdiği cesaret  ve giderek ülkenin güvenlik eksenli tamamen şiddet girdabına sokulması neticesinde olur olmaz her yerde ortaya çıkan şövalyeler bütün ahlak kurallarını hiçe sayıp, ülkenin kanını emen vampirlere dönüşüp herkesi terörist, şucu bucu diye  yaftalamakta son derece mahir olduklarını göstermişlerdir. 

Sığırcık kuşu gibi güç odaklarını taklit eden bu gibi irinli yapılar, yeri geldiğinde tür değiştirip, guguk kuşu olmakta da marifetliler. Kendi menfaatleri uğruna herkesin yuvasını bozacak kadar alçalmayı, çıkarlarını zedeleyecek en küçük ayrıntıyı es geçmeden her türlü kılığa girmeyi ve en çokta islamı çıkarları uğruna kullanma noktasındaki marifetleri taktire şayan! Giderek hazin bir hal alan, bilim ve düşünce insanların fikir olarak cehalet karantinasına alındığı bu dönemde, güçten destek bulup, pervasızca, ahlaksızca herkese saldırmayı görev edinen bu ucube tipler, daha çok cesaret edinmeden, bilim insanları, düşünen insanlar, vicdanı olan herkes tarafından cüretleri suratlarında patlatılmalıdır. Aksi yönde takınılacak her tavır, bu kan emici cehalet artıklarının iştahlarını kabartacak, ülkenin tüm değerleri bu ucuz polemikçilerin işgalinde değerini kaybedecektir. 

Gelinen bu noktada bu ucube ruhlardan kurtuluş zordur. Çöp birikim alanların birinde, yeni bir şehir kurmak için acilen yer tesisi sağlanmalıdır. Sosyal medyadan kanalizasyon görevi gören, kutsal değerlere saldıran, ülkenin İtibarını menfaatlerine kurban eden bu maymun ruhlu TAKLACILAR bu şehre zorunlu olarak gönderilmelidir! Her gün ekranları pisliğe boğup kokutan bu zavallıların ait olduğu yer ÇÖP’tür. Çöpleri kimse düşünce dünyasında İSTEMEZ! O halde cehalet artıklarını poşetlemeyi unutmayın. Zira çöp arabası yolda! 

DİPNOT:
Neyzen Tevfik sert,  kavgacı, geçimsiz komsusu Tahsin Bey’le karşılaşır.Tahsin Bey:

-Bugün hanimi dişçiye götüreceğim. Dün gülerken gördüm. Ön dişlerinden ikisi çürümüş.

-Yalan söylüyorsun

-Neden yalan söyleyecekmişim?

-Seninle yasayan insanin yüzü güler mi hiç? 

Son dönem zırvalarını duyanın yüzü GÜLER mi hiç ?