Kısa adlarıyla; Ankara  Adıyamanlılar Vakfı (AD-VAK), İstanbul Adıyamanlılar Vakfı Ankara Şubesi ve Ankara  Besnililer  Derneği’nden oluşan “üç STK’nın birarada” İLBANK Ankara Macunköy Sosyal Tesislerinde 11 Mayıs 2019 günü akşamı düzenlediği iftar programına katıldım.

Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Adıyaman’ın beş milletvekili, önceki milletvekilleri, hemşehrilerimiz, bürokratlar, akademisyenler, Adana, Bursa, İstanbul, İzmir ve Konya’daki hemşehri dernekleri, yüksek yargı mensupları, Yeni Dünya Vakfı Başkanı Mahmut Göksu, önceki Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Besni Belediye Başkanı Eyyüp Mehmet Emre ve Akıncılar Belediye Başkanı İsmet Çetinkaya’nın da içerisinde bulunduğu yaklaşık bin davetliyi; AD-VAK Dergisi Editörü Prof. Dr. Mustafa Gündüz kapıda karşılıyor, Vakıf Başkanı Şevket Gürsoy, diğer iki STK’nın mevcut ve önceki başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte salonda konuklara yer gösteriyordu.

Programa gelemediğini bildiren Valimiz Aykut Pekmez’in mesajının okunmasına karşın, yeni Belediye Başkanımız Dr. Süleyman Kılınç’ın bir mesajının da bulunmaması fark ediliyor, çağrıldı mı bilmiyorum ama Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın bulunmayışı göze çarpıyordu.

2012 yılında sözcülüğünü yaptığım Adıyaman Nemrut Dağı Milli Parkı Koruma Platformu olarak Danıştay’a açtığımız dava ile verdiğimiz hukuk mücadelesinde destek olan dönemin Valisi Ramazan Sodan ve gönüllü savunmanlığımızı yapan Av. Abdurrahman  Tutdere ile karşılaştığımızda o çalışmalardan bahsedilmesi üçlü bir nostalji yaşatıyor, Adıyaman’ın sorunlarının partilerüstü anlayışla birlikte ele alınması becerilebildiği takdirde daha nice güzel şeyler yapılabileceğini gösteriyordu.

Milletvekili Muhammed Fatih Toprak’ı programın yemek bölümünde uzaktan gördüğümde yakınında olsa idim soracağım konuyu bu sütundan iletiyorum: 29.8.2018 tarihli basına yansıyan açıklamanızdaki, Tarihi ve kültür turizminin tanıtımı için hazırladığımız projelerin başında Nemrut Dağına teleferik yapılmasıdır. Sözünüze halk olarak çok sevinmiştik. Aradan geçen bir yıla yakın zamanda teleferik konusunda hazırladığınızı söylediğiniz proje taslağınızı ve UNESCO’dan izin talep etmek gibi yapmış olabileceğiniz ve yapacağınız ciddi çalışmaları ve teleferiğe bineceğiniz muhtemel tarihi kamuoyuyla paylaşmanızı bekliyoruz. Aksi halde açıklamanız, maalesef sıradan bir “niyet beyanı” olmanın ötesinde hiçbir bir anlam taşımaz. Tabii ki sorumuz gibi verebileceğiniz somut cevabınızı da bu sütunda yayınlayacağız.

Yemekte “Protokol”, ana menüyü halktan “önce” yiyerek doymuş olacak ki,“halk”ın masasına çorbadan sonra ana menü bile henüz gelmeden yemek duasının okunması, ülkemizde nice on yıllardır süregelen “Devlet doymuş ise halk ta doymuştur!” ön kabulünün, sosyolojik bir hastalık olarak Ramazan ayında bile devam ettiğinin çok önemli bir göstergesi idi.

İftar sonrası tesisin üst katındaki salonda yüze yakın hemşehrimizin katıldığı çiğ köfteli “aile” toplantısında; Başkan Gürsoy’un açılış konuşmasından altını çizdiğim, “Siyasete karışmadık, siyasetçilere kolaylık gösterdik.” ve “Vakıf başkanlığını bırakacağım.” sözlerinden sonra Milletvekilimiz Ahmet Aydın, katılımcıların sorularını toplantı başkanı sıfatıyla cevaplandırıyordu.

Komşu illere oranla Adıyaman’a daha az yatırım yapılmasının nedenini sorduğumda Aydın, TÜİK verilerine göre 2002’de yıllık 10 milyon, 2013’te 500 milyon, 2018’de 16 milyar yatırımla 81 il arasında ekonomik kalkınmışlık sıralamasında 2002’de 68. iken 2013’te 13. sıraya yükseldiğini söylüyor, lakin komşu illere yapılan yatırım miktarları ifade edilmediğinden sayısal karşılaştırma yapma imkânı o an için elde edilemiyordu.

Ankara’da Adıyamanlılar Vakfı mevcut olduğu halde İstanbul Adıyamanlılar Vakfının Ankara’da şube açmasının nedenine dair sorumu cevaplayan Şube Başkanı Hüseyin Duran, Hamamönü semtinde yeni satın aldıkları vakıf binasında 15 eğitim semineri, 2 panel ve kermes düzenlediklerini, 240 öğrenciye burs verdiklerini, Ankara’da şube açmalarının vakıflar arasında “hizmette rekabet” getireceğini söylüyordu. Gürsoy ise Duran ve arkadaşlarının önceden kendileriyle görüştüğünü, şube açılmasına sevindiklerini, vakıflar arasında “hizmette dayanışma” yapılması gerektiğini ifade ediyordu.

Toplantı bitiminde vedalaşırken Milletvekili Aydın’ın, 8.11.2017 tarihli basın açıklamasında, ihale gereği 1.9.2019 tarihinde teslimi gereken Gölbaşı-Adıyaman-Kâhta demiryolu hattı projesinin akıbetini ayaküstü sorduğumda ise 7. Ayda teslim edileceğini, konuyu yakından izlediğini söylemesine çok sevindim.

Dileğimiz bu kuruluşlarımızın, hiçbir siyasi partinin ön veya arka bahçesi gibi“politize” olmadan yalnızca “hemşehri” ortak paydası altında, öncelikle rekabet değil de dayanışma içerisinde her zaman “üçü bir arada!” çalışmaya devam etmesi…

Hem de “üçü bir arada kahve” gibi biri birleriyle kaynaşmış, karışmış ve yekvücut olmuş bir şekilde…

Çünkü Adıyaman’ı seviyoruz, zaten başka Adıyaman da yok…

NOT: Bu yazıyı noktalarken, Ankara Adıyamanlılar Vakfı Kurucu Başkanı, önceki Milletvekili Mehmet Özyol’un muhterem eşi Ayten Özyol’un dün vefat ettiğini öğrendim. Merhumeye Allah’tan rahmet, Sayın Özyol ve ailesine başsağlığı ve sabır dilerim. Ruhu şad, mekânı cennet olsun inşallah…

Mustafa Işıldak

[email protected]

0532-422 95 28