Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar’ın, 19 Mart 2021 günü akşamı saat 21.00’de Mercan TV’de deneyimli televizyoncu İskender Korkut’un hazırlayıp sunduğu Hedef programının canlı yayın konuğu olacağını öğrenince İstanbul, Ankara ve İzmir’deki Adıyamanlılar vakıf ve derneklerinin whatsApp grupları ile facebook ‘ta paylaştım. Çünkü ilimiz valisi, göreve başladıktan dokuz ay sonra ilk kez TV’de canlı yayına çıkacak,ekrandan da olsa kendisini yakından tanımak isteyenler olacak, imkân verilirse soru da yöneltebileceklerdi…

Ara sıra internetin azizliğine uğrayarak da olsa izleyebildiğim programda dile getirilen konularla ilgili anlatılanları ve bunlarla ilgili yorumlarımızı, uzun yazıların okunmasına genellikle fazla tahammül gösterilmediğinden üç parçaya bölerek yayınlamaya karar verdik. Bu nedenle yazıdaki amacı, her bölümün kendi içinde değil de, yazının tamamında aramak gerektiğinden, “cımbızlama” değil bütüncül bakış açısıyla değerlendirilmesi daha yararlı ve doğru olacaktır.

Birkaç yıldır Adıyaman’da sürekli bulunmadığımdan valimizi şahsen tanıma fırsatı olmadı ise de TV’de mütevazı ve içten gördüm. On dokuz yıl mülkiye müfettişliği yapması devleti iyi tanıdığının göstergesi idi. Ancak halkı, milleti iyi tanıyıp tanımadığını bilmiyordum. Hafta sonlarını ilçe ve köy gezilerine ayırdığını söylemesi ile “Halkın Valisi” Abdullah Erin’i hatırladım. Lakin dilerim Adıyaman’daki hizmet süresi, sayın Erin gibi olmaz!…

Vali Erin, ilçe veya köylere gittiğinde oradaki devlet görevlilerini dinlemekle yetinmez, Kürtçe bilmesinin de avantajıyla rahmetli efsane vali Recep Yazıcıoğlu’nu andırırcasına sivil halkın minderine veya kuru sandalyesine de oturur, dertleşirdi...

Vali Demirtaş ise devleti ve milleti ile barışık olup düşüncelerini özgürce ifade edebilen kanaat önderleri ve STK temsilcilerini zaman zaman davet eder, basına kapalı düzenlediği istişare toplantılarında hem hizmetlerini anlatır, hem de görüş ve eleştirileri can kulağıyla dinler, not alır, “yönetişim” ilkesini uygulardı.

Vali Çuhadar’ın halkla ilişkilerde uyguladığı usulün nasıl olduğunu ise bilmiyorum.

Vali Mahmut Çuhadar’ın, “Çok saygıdeğer meslektaşım” diyerek tanımladığı adaşı Vali Demirtaş’ın, Tut ilçemizde turizme yönelik çalışmalarından söz edince Beşpınar Vadisine adının verilmesine dair basında okuduğum haberler ve oluşan sevincimi hatırladım. Şimdi Mardin Valisi olan Mahmut Demirtaş’ın Adıyaman’dan Adana Valiliğine atandığı günlerde giderayak Güne Bakış Gazetesinin 6.6.2016 tarihli nüshasında kaleme aldığım “Güle Güle Sayın Vali’m” başlıklı yazımızda, atanmasından beş altı ay önce Beşpınar’da fidan dikim töreni bittikten sonra Vali Demirtaş’la üçümüzün bulunduğu sohbet ortamında Gazeteci Burak Cansel’in, “çok emeğiniz geçti, BeşpınarVadisi’ne kendi adınızı verseniz iyi olur.” önerisine, “Kendi paramı değil, milletin parasını harcıyorum. Çalışmak ise zaten benim asli görevimdir. İstemem.” diyerek bazı seçilmiş ve atanmışların aksine “adına aşık” olmadığını kanıtladığını aktarmış, bu önemli anekdotu paylaşmak için ise görevinden ayrılmayı beklemiştim.

Bu ulvi düşünceyi idari yönden “etik” gördüğüm kadar, görevinden ayrıldıktan dört yıl sonra gelen üçüncü vali döneminde alınan kararın mimarı olduğunu sandığım Vali Çuhadar’ı ise“kıymet bilir” gördüm.

Lakin tesislere isim vermeye yetkili organ konusunda İl Özel İdaresi Kanununun 9, 25. ve diğer maddelerinde bir hüküm bulunmamakta ise de belediye sınırları içerisinde olsa idi Belediyeler Kanununun 18/1-n maddesine göre yetki Belediye Meclisine ait olacağına dair hükmün “kıyasen” uygulanarak, en yüksek karar organı da olan İl Genel Meclisince karar verilmesinin hukuka uygun olacağını düşündüğümü hatırladım. Bu nedenle, İl Encümeni’nin bu konudaki 1.7.2020 tarih ve 43 sayılı kararının tavsiye kararı niteliğinde görülüp İl Genel Meclisince yeni bir karar verilmesi, il valisi onayı ile de işlemi hukuki temele dayandırmanın yararına inanıyorum. Gerçi, özellikle yıllarca mülkiye müfettişliği yapmış üstatlarımızın olduğu yerde “Denizin yanında kuyu kazılmaz” ise de aksi yöndeki hukuki temelli görüşleri almayı zenginlik sayacağım gibi gerektiğinde kendi görüşümü değiştirmeye ve kamuoyu ile paylaşmaya da hazırım.

Üç bölümlük yazımıza yarın ikinci bölümle devam edeceğiz inşallah…31.03.2021

Mustafa Işıldak

[email protected]

Tel: 0532-422 95 28