İnsanı 3 boyutlu bir televizyon gibi tahayyül edecek olursak; en-boy-derinlik gibi özellikleri olduğunu düşünebiliriz.
Bunlardan biri eksik kaldığında, neye uğradığımıza biz de şaşarız. İnsanların geçmişleri, duyguları, algıları, yaşadığı mekânlar, yaşadığı olaylar kişiden kişiye farklılıklar arz eder.
Unutmayın, hayat tecrübeyle anlam kazanır, değerli hale gelir.
***
İnsanı 3 boyutlu bir televizyon gibi tahayyül edecek olursak; en-boy-derinlik gibi özellikleri olduğunu düşünebiliriz.
Bunlardan biri eksik kaldığında, neye uğradığımıza biz de şaşarız. İnsanların geçmişleri, duyguları, algıları, yaşadığı mekânlar, yaşadığı olaylar kişiden kişiye farklılıklar arz eder.
Unutmayın, hayat tecrübeyle anlam kazanır, değerli hale gelir.
***
Sokakta yürüyenlerin yüzüne bakmaya korkuyor insan.
Hele bir çift laf etmek ne haddine, mümkün değil.
Herkes kendisinden bıkmış, usanmış gibi.
Her an birilerini dövme havalarında.
Her an patlamaya hazır gibiler.
Bir tuhaf olmuş şu insanlar.
***
Nereye baksan, her taraf tıklım tıklım dolu!
Herkes fikrine, zikrine, düşüncesine, keyfine ve bedensel duruma göre işgal altında.
Hapishaneler, hastaneler, pastaneler, kahveler, hele o baş belası internet kafeler...
Herkesin sağlığı, ruh hali, duygusal -düşünsel hali, bedensel hali bozulmuş gibi.
***
Bakıyorum da insanlar bırakın gülmeyi, tebessüm etmeyi bilmiyorlar mı, yoksa unuttular mı?
Çünkü cinayet işlemiş katil çehresine bürünmüşler var.
***
İnanç eksikliğinden, yaşattırılanlardan ya da yaşadıklarından olsa gerek, bir dakika önce gülen, eğlenen bir kişi, bir dakika sonra ağlayıp, farklı bir ruh haline bürünüyor.
Şu insanlara bir haller oldu, bir tuhaf oldular.
***
Toplumda insanların mutsuzluğu ve huzursuzluğu üzerinden, mutlu olmaya çalışanlar çoğaldı.
Sanki ölene kadar kendisi mutlu olacak, dert, keder, kaygı hiç kendisini bulmayacak.
İnsansan eğer, her şeye adaysın demektir.
Öyle kendini soyutlaman hiç mümkün değil.
Her an, her şeye hazırlıklı olmalısın.
Yaratandan gelirse hikmet, insana etme minnet.
Başkasının müptela olduğu mutsuzluk, sizleri memnun etmesin.
Kimin, ne zaman, mutsuz olacağı bilinmez.
Bir an da mutluyken, mutsuz, mutsuzken mutlu olabilirsiniz.
Ona göre!...
Kerim BAYDAK
