Sözünde durma, dostlukları karşılıklı olarak sürdürme ve sevgi nazarıyla birbirlerine bağlanma gibi hasletlerin adına; vefa denilir.

Vefanın olduğu her ortamda başarı olur, birliktelik oluşur, huzur ve saadet gibi türlü müspetler var olur.
Geçmiş zamanda yaşanmış olan şu anlamlı hikâye, sanırım vefayı en güzel şekilde izah ediyor:     
Biri evli biri bekâr olan iki kardeş, mahsullerini bölüşürler…
Evli kardeş, “Kardeşim bekâr, evlenecek, ona daha çok mahsul lazım” diyerek, gece vakti kardeşi uyurken ambarına girer ona daha çok verir.
Bekâr ise, “Ağabeyim evli, çoluk çocuğu var, ona daha çok mahsul lazım” diye onun ambarına gizlice daha çok döker.
Dolayısıyla, her ikisinin karşılıklı fedakarlığı, vefa örneği neticesinde ikisinin ambarı dolup taşar!..
Bu güzel örneğin aynısını Kâhta’nın mevcut Belediye Başkanı Abdurrahman Toprak ve Belediye Başkan Yardımcısı Halil Geyik’te gördüğümü açık yüreklilikle söyleyebilirim.
Bilindiği üzere, Kâhta’nın eski Belediye Başkanı Yusuf Turanlı, Abdurrahman Toprak’tan almıştı başkanlığı, yani Turanlı’dan önce Toprak başkandı.
Toprak, Belediye Başkanı iken Halil Geyik’i hiç yanından ayırmazdı. İki kardeş gibi her ortama beraber girer, beraber çıkarlardı.
Gün oldu devran döndü; Abdurrahman Toprak başkanlığı kaybetti, ama en yakınındaki Halik Geyik’i asla kaybetmedi.
Takdir edersiniz ki; günümüz insanları genelde ışığa koşar, bulunduğu ortamın ışığı söndüğü andan itibaren “Öküz öldü ortaklık bozuldu” diyerek, bir başka ışığa yönelir.
Oysa Halil Geyik bunu asla yapmadı; iyi ve kötü günde hep Abdurrahman Toprak’ın yanında olmayı yeğledi:
Taziyelere beraber gittiler, düğünlerde beraber oldular, pikniklerde aynı ortamda bulundular, aynı sofrayı paylaştılar…
Şahsen ben kendilerini nerede gördüysem gıptayla baktım, büyük bir hayranlıkla takdir ettim…
29 Mart 2014’te yapılan yerel yönetimler seçimlerinde ise, Abdurrahman Toprak yine seçmenlerin büyük bir teveccühüyle Kâhta’nın Belediye Başkanı olarak seçildi ve koltuğa oturmasıyla birlikte Halil Geyik’i Başkan Yardımcısı olarak atadı.
Şu an omuz omuza vermiş, birlikte Kâhta’ya hizmet etmenin azmini gösteriyorlar. Şu zamanda böyle bir birliktelik, böyle bir vefa çok nadiren bulunur herhalde.
Ne demiş atalarımız: “Birlikte dirlik doğar.”
Birlikte hareket ettikleri sürece peşlerinden nice muvaffakiyetler gelir elbet. Yeter ki aralarındaki vefayı zedeletmeyip devam ettirsinler. İkinize de selam olsun ey güzel insanlar.
Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…
 
 
           Bilal KARADAĞ