Tamam bu şehir sahipsiz, hiçbir idareci işini hakkıyla yapmıyor da bu kadar da olmaz ki ama…

Yine neye mi sinirlendim?

Neye olacak, yıkılan 56 evlerin etrafını saran demir saclara tabi ki de.

Geçenlerde bu saclar rüzgarla yıkılıp döküldüler, Atatürk bulvarı tarafındakiler.

Eee dün baktım sözüm ona tekrar demir sacları kaldırmış, inşaat alanının etrafını kapatmışlar.

Ama saclar düştü düşecek yarısı havada şekilde duruyor.

Yanından değil de altından geçiyor gibi bir hisse giriyorsun ki gerçekten altından geçiyorsun, eğilmeden geçemiyorsun oradan.

Ne olacak biliyor musunuz?

Ya demir sacın altında kalacağız ya da demir sacdan uzaklaşalım diye bir arabanın altında kalacağız başka alternatifi yok bunun çünkü.

Yani demem o ki birileri yaralanmadan, ölmeden önce o demir saclar düzeltilemiyor mi illaki birimizin altında mı kalması lazım.

Bu nasıl bir sorumsuzluktur arkadaş desen kimse görmüyor, öyle bir şey mümkün değil.

Demir sacın dökülen tarafı valilik binasına bakıyor, diğer tarafı belediye binasına bakıyor.

Önünden günde yüzlerce insan geçiyor hatta binlerce insan geçiyor

Tuhaf olan ise bu durum bir benim mi gözüme batıyor arkadaş.

İşini doğru dürüst yapan, sorumluluk sahibi olan bir kimse de mi yok!

Bunun kontrolü mesela belediye de değil mi? Zabıtalar görmüyor mu yani?

Ya da halkın can güvenliğini tehdit eden durumu emniyet güçleri fark etmiyor mu?

Bu şehrin basını peki neden böyle bir ayıbı resmedip belediye ye sorumluluklarını hatırlatmıyor.

Ne kadar ucuz ya insanların hayatları, sağlıkları, güvenlikleri, huzurları…

Ve ne kadar basit görevinin sorumluluklarını yerine getirmemek, sorumsuzca davranmak ve bu davranışının karşılığında hiçbir cezai yaptırımın olmaması…

Arkadaş eğer iş yapamıyorsanız, sorumluluklarınızı yerine getiremiyorsanız o makamları o koltukları işgal etmeyin. Kalkın oradan hak edenler gerçekten hakkıyla yapacak olanlar, içinde Allah korkusu olan birileri oraya otursun, makam işgalinin anlamı yok öyle değil mi. Sonuçta o makamlar oturmak için değil, hizmet yapmak için var.

Eğer zabıtalarınız işini yapmıyorsa, yapamıyorsa beni zabıta yapın, ben yaparım bu işi, kusurumun olduğu yerde istifa etmesini ve özür dilemesini de bilirim.

Demek istediğin, konunun özü şu demir saclara biran önce çözüm bulunsun.  Kim sorumluysa o inşaatın çevresinde gerekli cezai yaptırım uygulansın, uygulansın ki aynı hata tekrar etmesin.

Sonuçta kanunlar uygulanmak içindir, süs için yada birilerini korumak, kollamak için değil.

Bir konu daha var aslında ama ona daha sonra geniş geniş değineceğim. Trafik konusu Atatürk Bulvarı, Bozbey Caddesi, Atatürk caddesi otoban değildir, neredeyse her gün bir trafik kazası oluyor bir çoğu da ölümlü. Lütfen trafik emniyeti gereken cezai yaptırımları fazlasıyla uygulasın ve caydırıcı bir şeyler bulsun artık gereken neyse. İnsanların canı bu kadar ucuz olmamalı olamaz. Bugün ona çarpan araç yarın sana da çarpar, bana da çarpar.

Sus sustukça sıra sana gelmeyecek diye bir şey yok, susma sustukça sıra sana da gelecek diye bir şey var.

İllede birilerinin yaralanmasına gerek yok, tedbir almak için, zaten geç gelen adalet adalet değilidir,

Geç gelen, hatta hiç gelmeyen tedbir de tedbir değildir.

Tekrar etmek istiyorum belediye işini yap, halkın güvenliğini tehlikeye atan bu tehlikeyi ve diğer tehlikeleri ortadan kaldır.

Sayın Adıyaman belediyesi zaten bunu yapmak  senin işin, biz halk için yaptığın bir ikram değil.

İşinizi hakkıyla yapın lütfen, sizler bizler için varsınız, hatırlatmak ve belirtmek istedim..!

şüphesi olan varsa bugün kalkıp gitsin 56 evlerin oraya, bir tur atın bakalım.