Bir diyetisyen olarak toplumda en çok karşılaştığım cümlelerden birisi de ‘aslında ben çok yemek yemiyorum, stresten kilo alıyorum’. Peki sandığımız gibi stres kilo alımına neden oluyor mu sizin için bu yazıyı hazırladım.

Herhangi bir olumsuz duygu durumunda vücutta stres hormonunda artış meydana gelir ve stres hormonunun vücutta artışı iştahı baskılar. Bu sebeple olumsuz duygu durumlarında besin alımının azalması doğru olan yani olması gereken durumdur. Şayet iştahınız baskılanmak yerine daha da artıyorsa o zaman duygusal yeme dediğimiz yaygın bir yeme bozukluğuna sahip olabiliriz.

Duygusal yeme, bazı bireylerde görülen kaygı, öfke, stres, yalnızlık, depresyon ve benzeri olumsuz duygulara yanıt olarak gelişen psikolojik bir yeme çeşidi olarak açıklanır.Bu psikolojik yeme davranışı fiziksel olarak açlık duygusunun oluşmasından dolayı değil, duyguların kontrolünü sağlamak için besinlerin kullanılması nedeniyle duygusal yeme olarak açıklanır.

Obezitenin bireylerde görülmesinde genetik yatkınlığın yanında sosyal, kültürel, duygusal ve diyete bağlı faktörler birlikte rol oynamaktadır. Obez bireylerde sıklıkla görülen psikolojik davranışlar dürtüsellik, düşük öz değerlilik, vücut şeklinden hoşnut olmama, mükemmeliyetçi tutum ve disinhibisyon (utanma ve mahcup olma duygusunun kaybı) olarak ifade edilmektedir. Obez kişiler zayıf kişilere göre daha dürtüsel davranış modelleri sergilemektedirler. Dürtüsel kişiler, yeme davranışı üzerindeki kontrollerini sağlayamadıkları çalışmalarda belirtilmiştir.

Obez tanısı konulmuş bireyler daha edindikleri deneyimleri nedeniyle, kendilerinde oluşan duygusal stresi azaltmak için besinleri kullanıp açlığı baskılama ya da azaltma eğilimi gösterirler. Yapılan birçok çalışmada, normal ve obez bireylerin anksiyete ve stresi tetikleyen duygu durumlarında yemek yeme yanıtlarını karşılaştırmış ve bunun sonucunda obez katılımcıların duygusal yeme skorlarının yüksek olduğunu görülmüştür. Yine yapılan başka bir çalışmada duygusal yeme davranışının obez bireylerde normal kiloya sahip olup da diyet yapanlarda ve yeme bozukluğu tanısı koyulmuş kadınlarda daha yüksek oranda olduğu görüldüğü gözlemlenmiştir.

2002’de Laitinen ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada stres ile ilişkili olarak besin alımının vücut ağırlığında artışa neden olduğu gösterilmiştir. Bununla beraber yapılan bazı çalışmalarda sağlıklı ve normal vücut ağırlığına sahip bireylerin de tıpkı obezite tanısı konulmuş bireyler gibi negatif duyguları yemek yiyerek düzenledikleri bulunmuştur. Normal vücut ağırlığına sahip bireylerde olumsuz duygulara cevaben yeme davranışının nasıl etkilendiği konusunda net bir bilgi yoktur fakat ister diyette olsun ister olmasın obez bireylerde özellikle olumsuz duygu durumunun yeme davranışını arttırdığı gözlenmektedir.

Yapılan araştırmalara bakıldığında olumsuz duygu durumları karşısında kısıtlı beslenen bireylerin besin tüketimini arttırdığı ve duygusal yeme davranışı gösterenlerin yöneldikleri besin gruplarının şeker ve yağ içeriği yüksek besinlere yöneldikleri görülmüştür. Olumsuz duygu durumları, düzensiz besin alımını etkileyen en etkili psikolojik faktörlerdendir. Bazı bireylerde olumsuz duygu durumlarının besin tüketimini arttırdığını saptamaya yönelik yapılan bir çalışmada temel problemin beslenme düzensizliği olduğu anlaşılmıştır ve bu durum ağırlık kaybetmeye çalışan bireylerde daha sık görülmüştür. Vücut ağırlığının duygusal yeme ile arasındaki ilişkinin incelendiği bir çalışmada katılımcılar obez, hafif şişman ve zayıf bireyler olarak ayrılmış ve olumsuz duygu durumlarında obez bireylerin diğer gruplara göre daha fazla besin tükettiği, hafif şişman bireylerin ise olumlu duygular karşısında daha fazla yediği saptanmıştır.

Yine vücut ağırlığı ve duygusal yeme arasındaki ilişkinin araştırıldığı çalışmalarda obez kişilerde depresif belirtiler daha sık görüldüğü ortaya konmuştur. Bir araştırma sonucunda, diyet yapmayan obez bireylerin diyet yapan obezler bireylere göre olumsuz duygu durumu daha az yaşadıkları bulunmuştur. Obez bireyler genellikle ağırlıklarının kontrol atında tutmak, vücut ağırlığında azalma sağlamak için diyet yapmaya eğilimli olduklarından zihinsel olarak besin alımında kısıtlama çabası, bu kişilerin olumsuz duygu oluşumuna önemli bir kaynak oluşturur. Üstelik bu tarz olumsuz duygular, yedikleri besinler üzerinde kontrol kuramadıklarıyla da ilişkili bulunmuştur. Bu ilişki obez bireylerin bu şekilde besin alımına yönelmesi, olumsuz duygu durumlarını azaltmak için kullandıkları bir baş etme yöntemi olarak yorumlanmıştır.

Dolayısıyla eğer duygusal yeme bozukluğu yaşıyorsak stres gibi olumsuz duygu durumlarında besinlere yönelimimiz artacağından kilo artışı görülebilmektedir. Eğer sizde kendinizde duygusal yeme olduğunu düşünüyorsanız bu konuda uzmanlardan destek alabilirsiniz.