CHP ekonomi kurmaylarının Adıyaman’a geleceğini öğrendiğimde Adana’da idim. Heyetin içinde Bursa Milletvekili Orhan SARIBAL’ın ismini görünce daha da heyecanlandım. Hemen il başkanı Burak Binzet’i arayarak il dışında olduğumu, Orhan beyin tarım ile ilgili çok önemli çalışmalarının olduğunu, eğer mahsuru yok ise Orhan beyin tarım ile ilgili dosyasından bir nüshada benim için almasını rica ettim.

İl başkanım Burak Bey, elbette ki alacağını hatta tarım ile ilgili Orhan beyin bir de kitabı olduğunu ve bu kitabı bana hediye edeceğini söyleyerek, benim de mutlaka toplantıya katılmamı istedi.

İl başkanımın bu daveti üzerine Adana’daki işlerimi hızlandırdım, bir bölümünü de bayramdan sonra tekrar gelirim diyerek erteledim ve memlekete döndüm. Daha kimseye merhaba demeden, iş yerime bile uğramadan ayağımın tozu ile Adıyaman’daki toplantıya gittim.

İlk göreve geldiği günden beri parti tabanını heyecanlandıran, başarılı bir muhalefet yapan Burak Binzet toplantı içinde iyi bir hazırlık yapmış, yeterli kalabalığı sağlamıştı.

Klasik açılış konuşmalarından sonra kürsüye gelen genel başkan yardımcısı Faik Öztrak ülkemizin geldiği durumla ilgili açıklayıcı bir konuşma yaptı. Akabinde soru cevap kısmına geçildi. Faik beyin konuşması biter bitmez el kaldırarak söz istedim. Mikrofon organizasyonunu yapan Hanifi Çavuş’a defalarca işaret ettim bir türlü bana söz vermedi. Bunun üzerine il başkanı Burak Binzet’e mesaj atarak ‘söz istiyorum’ dedim. Burak Bey Hanifi Çavuş’u yanına çağırıp mesajımı göstermesine rağmen, il başkanı Sayın Binzet’in ‘mikrofonu yolluyorum abi’ diye bana mesaj atmasına rağmen ne hikmetse bana söz verilmedi.

Eğer söz verilse idi şu konulara temas edecektim: Faik beyin çok güzel bir Türkiye fotoğrafı çizdiğini, ancak ilimizin ekonomisinin tarım sektörü yoğunluklu olduğunu, bu nedenle tarım ile ilgili söylemler geliştirilmesine dikkat edilmesini isteyecektim.

Eğer söz verilse idi; Adıyaman sanayisinin tarıma bağlı bir sanayi olduğunu bu nedenle tarımın sorunları çözülmeden sanayi sorunlarına odaklanmanın konuya bakışı eksik bir hale getirir diyecektim.

Eğer söz verilse idi; Türkiye’nin en büyük ceviz bahçesinin Kâhta’da olduğunu, Türkiye’nin en büyük badem üretim merkezinin Adıyaman olduğunu söyleyecektim.

Eğer söz verilse idi; tarım denince Adıyaman’da ilk akla gelenin tütün olduğunu, oysa tarımda ürün yelpazesinin en geniş olduğu yerin Adıyaman, özelde de BESNİ olduğunu, bu nedenle sadece tütün tartışmasının Adıyaman tarımı için yeterli olmadığını söyleyecektim. ( tütün konusunda söyleyeceklerim çok ama o ayrı bir yazı konusu olacak kadar geniş. Adıyaman tütünü tartışılırken yanlış ve eksik konuşuluyor)

Eğer söz verilse idi; çiftçinin ithalat ile maliyet arasında sıkıştığını girdi fiyatlarının mutlaka düşürülmesi gerektiğini, ithalatın çiftçiyi tehdit için değil elzem durumlarda yapılması gerektiğini söyleyecektim.

Eğer söz verilse idi; salgın öncesi en son Antalya’da katıldığım tohum üreticileri toplantısında konuşan bürokratlar ile bilim adamlarının tarımın gerçek sorunlarını bildiğini ama bile bile yanlış politikalar uygulandığını dolayısıyla çiftçilerin sorunlarının iktidarın politik tercihi olduğunu söyleyecektim.

Eğer söz verilse idi; sulu ziraatın özelde ilimiz, genelde ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu söyleyecektim.

Eğer söz verilse idi; çiftçinin borçlarının artık tahammül edilemez noktalara ulaştığını, gençlerin tarımdan kaçındığını, tarımla uğraşan nüfusun yaş ortalamasının 55 olduğunu, bunun da tarımın geleceği için büyük sorun yarattığını söyleyecektim.

Eğer söz verilse idi; CHP iktidara geldiğinde biz çiftçilere somut olarak neler vaat ediyor lütfen bu konudaki politikalarınızı net bir şekilde açıklar mısınız diyecektim.

Düşüncelerime en yakın konuşmayı izleyicilerden TUT eski belediye bakanı Sayın Cemal Avcı dile getirdi bu nedenle eski başkanıma teşekkür ediyorum.

Ama ne hikmetse Hanifi Çavuş tarafından bir türlü bana söz verilmedi. CHP önyargılarından arınıp, geçmiş hastalıklarından kurtulmadığı sürece bir ileri bir geri kıvranıp durur. Üstelik konjöktörün böyle elverişli olduğu bir dönemde süreci kaçırmamak lazım

Bende toplantı biter bitmez oradan ayrılıp gerçek dünyama, köyüme, tarlama işimin başına gittim. Kendi kendime, işine bak sen oğlum dedim.