1967 yılında Araplarla İsrail arasında çıkan Arap-İsrail Savaş’ında, İsrail ABD, İngiltere ve Fransa’nın desteği ile Mısır sınırları içinde yer alan Gazze Şeridi’ni ve Sina Yarımadasını işgal etti.

Suriye sınırları içinde yer alan Golan Tepelerini işgal etti.

Ürdün sınırları içinde olan Batı Şeria ve Kudüs’ü işgal etti.

İsrail’in bu toprak işgalleri, Arap dünyasında büyük infial yarattı. Araplar arasında İsrail’e karşı öfke ve kin oluştu. Arap ülkelerinde halk, sokağa döküldü. İsrail protesto edildi. Bu protestolarda başları örtülü, başörtünün üzerine İsrail’i kınayan ve protesto eden yazıların olduğu genç kadınlar ön saflarda yer aldılar. Bu tarihten başlayarak, Arap kadınlar sokak eylemlerinde başörtüsü (türban) takmaya başladılar. Başörtüsü bir eylem simgesi ve aracı

Arap dünyasındaki İsrail’i protesto eylemlerinden etkilenen Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde okuyan Hatice Babacan, 1968 yılında derse, saçları görünmeyecek şekilde başını örterek girmiştir. Dersin hocası Prof. Dr. Neşet Çağatay, Hatice Babacan’a Sınıf’ta bu Kıyafet’le oturamazsın demiştir. Sınıftan dışarı çıkması istemiştir. Bu olay sonrasında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri arasında tartışma başlamıştır. Fakülte de eyleme dönüşmüştür. Daha sonra "türban" adını alacak bombanın fitili ateşlenmiştir.

Türkler Müslümanlığı kabul ettikten sonra, kadınlar saçlarını görünmeyecek şekilde örtmüyorlardı.

Türk kadınları arasında saçlarının görünmeyecek şekilde örtülmesi, kadınların Müslümanlıklarının bir göstergesi değildi.

Bugünkü adıyla türban (kadınların saçların görünmeyecek şekilde örtünmeleri) iddia edildiği gibi kadınların Müslümanlığının bir ölçüsü ve göstergesi ise, 1968 yılından önce yaşamış olan Türk kadınları Müslüman değiller miydi?

Saçlarını görünmeyecek şekilde örtmeyen, türban takmayan Müslüman Türk kadınları, Müslümanız diyerek yalan mı söylüyorlardı? Allah’ı mı kandırıyorlardı.

İslamiyet şekilcilik midir?

İnanç şekilcilik midir?

Allah’la inanlar arasındaki ilişki, şekilciliğe mi bağlıdır?

Kuran’da kadınların saçın görünmesinin günah olduğunu, Kadınları saçlarını görünmeyecek şekilde örtmeleri gerektiğini söyleyen bir ayet var mı?

İslamiyet’in kaynağı Kuran mıdır?

Kuran’da yer almayan, Kuran dışı çıkar ve güç kurumları olan tarikatlar mıdır?

Kuran’a mı inanacağız?

Kuran’da yer almayan tarikatların şeyhlerinin söylediklerine mi inanacağı?

Müslümanlığı Kuran’a göre mi yaşayacağız?

Kuran dışı olan, Allah’ı ve dini kullanarak çıkar ve güç sağlayan tarikatların söylediklerine ve koydukları kurala göre mi yaşayacağız?

Tarikat mensupların soruyorum. Düşünmeye ve karar vermeye çağırıyorum.