Sonuç Mu?

Hayatımızın bazı anlarında kaba-kırıcı olabiliyoruz veya kaba-kırıcı insanlarla muhatap oluyoruz.

Kendini geliştiremeyen veya çok aşırı bir benlik içerisinde bulunan bu türden insanlar, bazen insanî ilişkilerde sıkıntılar yaşanmasına sebep olabiliyor.

Her ne kadar, böylesi insanlardan uzak kalmaya çalışsan da bir şekilde karşı karşıya gelebiliyorsunuz.

Bu tür insanlardan mümkün olduğunca mesafeli ilişkiler içerisinde bulunmak gerekiyor.

Dengesiz ve tutarsız davranışlar neticesinde, insan hem kendine, hem de karşısındakine zarar verebiliyor.

Her ne kadar istemesen de!

***

Hayat işte neylersin!

Keşke çabuk büyüsem dersin, büyürsün,

Keşke çabuk evlensem dersin evlenirsin,

Keşke çocuğum olsun dersin, çocuğun olur,

Keşke torunlarım olsa dersin, torunların olur,

Keşke aybaşı çabuk gelse dersin, gelir sevinirsin,

Keşke evim, arabam, hatım, katım, yatım olur dersin,

Çoğu olur, bazısı olmaz, ah-vah eder ya da sevinirsin,

Bir de bakarsın ki mezara doğru yol alıyorsun.

Sonuç mu?..

Keşke diye diye her şeyi bırakırsın, belki de…

***

Cuma namazı çıkışı!..

Hemen önümde cereyan eden bir hadise!

Yaşlı bir amca, 25 yaşlarında bir gençle hararetli şekilde sohbet ediyor.

Yaşlı amca; “Genç Allah kabul etsin, ne iş yapıyorsun?”

“Sıvacıyım Hacı Amca”

“Eğer kızmayacaksan, gönül koymayacaksan, sana bir şey söyleyeceğim?”.

“Yok, Amca camiden çıktık, iyi bir şeyse, niye kızayım, hem sen büyüğümsün”

“Namaz kılıyorsun, çok güzel, Allah razı olsun, ancak mümkünse özellikle Cuma günü şu türden tişörtler giymesen daha iyi olur”

“Neden Amca, ne oldu ki?”

“Namazda eğilince k… tamamen görünüyor, bu da iyi olmuyor, mümkünse daha uzun bir şeyler giysen diyorum”

“Haklısın Hacı Amca, bundan sonra daha uzun giyeceğim.”

Genç gayet sakin, makul ve mantıklı karşılamıştı.

Maalesef bu türden olaylarla/manzaralarla sıkça karşılaşıyoruz.

İnsanlar namaz kılarken, özellikle gençler de sıkça rastlanılan bir tablo bu.

Her zaman böyle mantıklı düşünüp, anlayışla karşılayanlara denk gelmiyorsunuz!

Biraz daha dikkat etmek gerek.

Kerim BAYDAK

[email protected]