Öyle bir hale geldik ki artık sevdiklerimizin, en yakınlarımızın taziyelerine bile gidemez olduk. Korkar olduk, şüpheci, olduk, her şeye önyargıyla ve şüpheyle yaklaştık. El öpmeyi, sarılmayı, sohbetleri seven ve sevgisini ifade eden bir millet olarak, omuz omuza, kol kola, diz dize olduğumuz insanlarla bir araya gelmemeye, yana yana görünmemeye başladık. İyi mi yapıyoruz, evet iyi yapıyoruz, yapıyormuşuz. Uzmanların ve bilim adamlarının Korona hakkında söylediklerini, yetkililerin ve etkililerin, söylemlerine bakınca, galiba çok da iyi ediyoruz.

*

Son bir birkaç gün içinde tanıdıklarımdan ve sevdiğim insanlardan ölenler oldu. Belki Korona’dan, belki farklı hastalıklardan bilemiyorum! Nedense kimse toz kondurmak istemiyor. Yani açık açık Korona belâsından, illetinden rahmetli oldu, hayatını kaybetti diyemiyor. Hal böyle olunca, herkesin bu dumanlı ve kasvetli ortamda, Korona’dan ölmüş olabileceğini düşünerek, varsayarak uzak durmaya çalıştık.

Hele belli bir yaşın altında veya üstündeyseniz eğer, zaten izinli olmanın dışında, dışarıya çıkmanız da mümkün değil. Taziyelerine gidememenin vermiş olduğu eziklikle, acılarına ortak olamamanın vermiş olduğu nedametle, telefonla arayarak ezile büzüle başsağlığı taziye dileklerimizi sunmaya çalıştık. Rahmetli olanlar, taziye sahipleri ve geride kalanlar için çok hayırlı oldukları kanaatindeyim. Çünkü rahmetliler ardından, taziyelerde yapılması gereken birçok masraftan da kurtarmış/kurtulmuş oldular. Bu cihetten bakınca, özellikle maddi anlamda çok hayırlı ve faydalı olmuşlardır eminim.

*

Bir türlü ateşi sönmeyen, gözü doymayan ve sürekli can almaya devam eden görünmez düşman, zalim illet Korona (Kovit-19) eve hapsettikleri insanlara ( eve hapis demek doğru değil ama..) çok şeyi de ( her şeyi) öğretmiş durumda. En ücra köşede yaşayan bir kişinin bile haberdar olduğu ve âdeta ezberlediği onlarca kelime yerleşti konuşmalarımıza, sohbetlerimize.

Bugüne kadar duymadığımız veya nadiren duyduğumuz sözcükleri öğrenmiş olduk.

Korona (Kovit-19), İzole, Karantina, Virüs, Dezenfekte, Sosyal mesafe, Pik noktası, Entube, çeşitli maske isimleri, suya sabuna dokunmak yani temizlik, abdest gibi…

*

İnsanlar arasında çeşitli komplo teorileri dillendiriliyor. Doğrudur veya değildir. Ancak geleceği şekillendirmeye çalışan süper güç olanların önlenemez arzu ve isteklerini gerçekleştiren toplu mühendislerinin varlığı da inkâr edilemez. Belki yaşlı nüfusu azaltmak, belki, BİTCOİN para alışverişini yaygınlaştırarak, fiziki parayı ortadan kaldırmak, belki insanlara cip takarak yönetmek, belki insanları tek bir merkezden yönetmek… Son sürat ilerleyen teknolojideki gelişmelere görünce, yeni bir düzen oluşturulmaya çalışılıyor düşüncesi, aklımızın karışmasına yetiyor da artıyor bile. Bu amaçla, bilerek çıkarılmış olan bir virüs olduğu söylentileriyle, süper güçlerin birbirini sınama tehditlerine kadar varan meydan okumalarıyla, galiba filler tepinecek ancak altta çimler ezilecek görünüyor.

*

Yaktın bizi Korona, yaktın bizim gibi yaşlılarıJ))

Geçecek elbet, bunlar da geçecek.

Elbet vardır bunda da bir hayır!

Görelim Mevla’m neyler, neylerse güzel eyler.

Siz, yine de “Evde kalın, güven de kalın.”

Sonu selamet olur inşallah!

Kerim BAYDAK

[email protected]