Tutdere konuşmasında;

"Sayın milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, Anayasa'mızın 2'nci maddesinde cumhuriyetin nitelikleri arasında Türkiye Cumhuriyeti laik, sosyal bir hukuk devletidir. Yine Anayasa'mızın 9'uncu maddesinde yargı yetkisi Türk milleti adına bağımsız mahkemelere verilmiştir. Anayasa'mızın yine 138'inci maddesinde aynen okuyorum: "Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar, Anayasa'ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz." Aynı maddede "Yasama ve yürütme organları ile idare mahkeme kararlarına uymak zorundadır."

Şimdi, en temel yasa olan Anayasa'nın yargı bağımsızlığıyla ilgili içerdiği hükümler açık. Peki, uygulama böyle mi? Şu an ülkemizde gerçekten Anayasa'da yazıldığı gibi yargımız tarafsız ve bağımsız mı? Bu konuda özellikle kamuoyunda son dönemlerde en çok tartışılan yargıya güven meselesi ve yargıyla ilgili basında ve kamuoyunda olan tartışmalara baktığımızda bu konuda milletimizin kafasının karışık olduğu, yargının tarafsızlığı konusunda herkeste tereddüt oldu. Yargıya güven konusunda şu anda ülkemizin ciddi anlamda bir sıkıntıda olduğunu görmekteyiz. Çok uzağa gitmeye gerek yok, daha geçen hafta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin vermiş olduğu Demirtaş kararıyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanının, yine, Anayasa'nın 104'üncü maddesinde yürütmenin başı olan Sayın Cumhurbaşkanının sarf ettiği ifadeye baktığımızda, yargının Anayasa'da yazıldığı şekilde tarafsız davranmadığını ve tarafsız hareket edemediğini görmekteyiz.
Yine, aynı, benzer olaylar... Değerli milletvekilleri, Türkiye'de yaşanan hukuksuzluklara, adaletsizliklere dikkatleri çekmek adına Ankara'dan İstanbul'a kadar yürüyen Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu hakkında mahkemelerin son dönemlerde verdikleri kararlara bakıldığında yargının ne kadar tarafsız olduğu, ne kadar bağımsız olduğu ortaya çıkmaktadır.

Değerli arkadaşlar, Sayın Genel Başkanımızın yasama faaliyeti kapsamında bir genel başkan sıfatıyla grup toplantısında söylemiş olduğu sözlerin tamamı ya fezleke olarak Meclise geliyor ya da maddi, manevi tazminat davalarının dilekçeleriyle mahkemelere gidiyor. Sayın Cumhurbaşkanının taraf olduğu hiçbir davada hiçbir mahkeme aleyhe karar veremiyor. Ben avukatlık mesleğim boyunca hiç böyle bir karara tanık olmadım, herhâlde salonda bulanan hiç kimse de buna tanıklık etmemiştir. Cumhurbaşkanına hakaret davalarında, Sayın Cumhurbaşkanının müşteki olduğu hiçbir davada beraat kararının çıktığına ben hiç şahit olmadım, herhâlde sizler de şahit olmamışsınızdır.
Şunu açıkça ifade etmek istiyorum: Ülkemizde yargıda tehlike çanları çalıyor. Demokrasinin, hukuk devletinin teminatı olan yargı bağımsızlığı konusunda acilen birtakım reformların yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde, yargı yürütmenin sopası konumundan kurtulamayacak ve ülkemizin demokrasisi zarar görecektir diyor, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum." dedi.

Editör: Adıyaman Haber