Ulubey, yazılı açıklamasında, Anayasa Mahkemesi'nin Enis Berberoğlu hakkında vermiş olduğu 'hak ihlali' kararını 'tanımayan' yerel mahkeme görev suçu işlemekte ve anayasayı askıya aldığını savundu.

"Biz herkes için sadece 'adalet' istiyoruz"

İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında Anayasa Mahkemesinin (AYM) aldığı hak ihlali kararının yerel mahkeme tarafından tanınmayarak hukukun çiğnendiğine işaret eden Ulubey, şu ifadelere yer verdi:

"Biz herkes için sadece adalet diyoruz. Unutulmamalıdır ki, adalet haksızlık yapanlara da bir gün lazım olacaktır. Yaşanan tüm olumsuzlukları göz önünde bulundurursak ülkemizin temel sorun alanlarından birini yargı oluşturmaktadır. Son yıllarda yapılan kamuoyu araştırmalarında yargıya yönelik güven duygusunun her geçen gün daha da azaldığı tespit edilmektedir. Bu nedenle yargının bağımsız olması gerektiğini önemle savunuyoruz."

Ulubey, yargının işleyişine ilişkin kamuoyunda oluşan yaygın güvensizlik duygusu ve toplumda güçlü bir şekilde kendisini hissettiren adalet arayışı ve beklentisinin yargının kendisinden beklenen özgürlükleri koruma ve adalet dağıtma işlevinin, fonksiyonunun gereği gibi yerine getirememesinden beslendiğini ileri sürdü.

"Adalet herkes için eşit olmalıdır"

Yargının, var oluş sebebinden uzaklaşmaması, uygun bir biçimde görev icra edememesi, anayasal ve yasal düzenlemelerin eksikliğinden ya da yanlışlığından çok yargının siyasal iktidar karşısında bağımsız ve tarafsız olamamasından kaynaklanmaktadır söylemine içtenlikle katıldığına değinen Ulubey, şöyle devam etti:

"Bu nedenle, yargı alanında yaşanan sorunların çözümüne ve yargıya dair güvensizlik duygusunun aşılmasına, iktidarın baskı kurmaması ve adaletin tam anlamıyla işlemesi gerekiyor. Adalet herkes için eşit olmalıdır. Hayat o zaman yaşamaya değer olacaktır sözünü asla unutmayalım. Hukukun sözlük anlamı; 'toplumu düzenleyen ve devlet yaptırımıyla güçlendirilmiş bulunan kuralların, yasaların bütünüdür' der. Kişinin başına bir olay geldiği zaman kendisini güvende olduğunu, hak arama noktasında başvuracağı, sığınacağı yer hukuktur, adalettir.

Düşünün ki, bir ülkede ekonomi bozulmuşsa, işsizlik had safhadaysa, paranız sürekli değer kaybediyorsa, enflasyonu durduramaz hale getirmişseniz, dış politikada yalnızlaşmışsanız, yargıya olan güveniniz sarsılmışsa, tarım bitmişse, hayvancılık bitmişse, yargıçlar, hakimler özgür ve tarafsız olarak, hukukun temel ilklerine göre karar veremeyip siyasi otoritenin etkisindeyse!...Yani hukuk siyasallaşmışsa demiyorum.... Siyasallaşırsa vah halimize diliyorum."

"Yargının siyasallaşması hukuk devletinin sonu olur"

Ulubey, "Diyeceksiniz mevcut AK Parti iktidarı hangi alana müdahale etmiyor ki...Evet, haklısınız. Baskıcı bir siyasi anlayışın giderek kendisini hissettirmesi, daha çok demokrasi, hak ve özgürlüklerden bahsetmemizi öncelikli kılıyor. Böyle bir atmosferde Türkiye iyi yönetiliyor diyebilir minisiniz?."dedi.

'Hukuk', 'adalet', 'adil yargılama', kavramlarının öneminin altını çizen Ulubey, Türkiye’nin gündeminden hiç düşmeyen konuların başında geldiğini kaydetti.

"Siyaset intikam aracı değildir"

Ulubey, özellikle AK Parti dönemindeki yargılamalarda ortaya çıkan hukuksuzluklarla birlikte bu kavramları önceki dönemlere nazaran daha fazla tartışmaya başladıklarını vurgulayarak, "Siyaset intikam alma aracı değildir, olmamalıdır. Yargı'nın kurumsal anlamda siyasal organların etkisi altında kalması büyük bir tehlikedir. Yargının siyasallaşması hukuk devletinin sonu olur."dedi.
 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha