Ulubey, yazılı açıklamasında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının hızla artış gösterdiğini belirterek, hastanelerin dolduğuna dikkat çekti.
"Bir kez daha 'yazom' koronaya dikkat Adıyaman"
Açıklamasında, bugünlerde toplumun yaşadığı olumsuz ruh halini düşünerek biraz mizah katmak istediğini belirten Ulubey, "Yazom kelimesi bizim Adıyaman ilimizin yöresel şivesidir, çok da severim. Yazıyorum anlamındadır. Yazom yazom anlamorlar. Ya da anlatom, anlatom anlamorlar."dedi.
"Durumun ciddiyetini lütfen fark edin"
Ulubey, hastanede tedavi gören kovid hastalarını ziyaret ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Tedavi gören bir teyzemizle, bir ablamızla kısa süreli de olsa konuşma fırsatı buldum, durumlarını sordum; "Bizi merak etmeyin. Allah kimseyi düşürmesin, fakat siz dışarıdakiler çok ama çok dikkat edin, durumun ciddiyetini lütfen fark edin" dediler. Yani kovitli hastalar diyor ki ,"düşme, hele bir düşte gör". Aslında koşulları elverişli olsa hastanelerimizde tedavi yapılırken, eşzamanlı terapi de yapılsa ne güzel olurdu. Buradan bu çağrıyı yapmış olayım. Çünkü hastaların morale çok ihtiyacı var."
"Doktorlarımızın sağlık çalışanlarımızın işi gerçekten zor, hastalara yetişemiyorlar"
Adıyaman'da salgının ciddiyetine dikkat çeken Ulubey, "Vaka sayısı hızla artıyor. Bu tehlikeye sürekli olarak köşemde dikkat çekmeye çalıştım. Şu an hastaneler dolu, çok ağır olmayan hastalar evlerinde karantina altında. Doktorlarımızın, sağlık çalışanlarımızın işi gerçekten zor. Hastalara yetişemiyorlar. Bu koşullarda onlara destek olmamız gerekir, hiç süphesiz en büyük destek kurallara uymakla olur, sağlıkçılarımızın isteği de bu, sosyal mesafe-maske-hijyen kurallarına uymak."şeklinde ifade etti.
"Acil durum olmadıkça evde kalalım"
Ulubey, Kovid- 19 salgınının ülkemizde de ciddiyetini koruduğuna değinerek,açıklamasına şöyle devam etti:
"Defalarca yazdım tekrar vurgulamak ve bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Adıyaman ilimiz genelindeki vaka sayısı net söylenmemekle beraber gün geçtikçe yükseliyor. Vaka sayısındaki bu artışın büyük nedenlerinde biri de sosyal mesafenin korunmaması ( düğünler, sünnetler sosyal etkinlikler rahat bir şekilde devam ediyor.)Ne yazik ki tüm bu olanlara baktığım zaman durumun vahametini ön görebiliyorum. Dolayısıyla değerli Adıyaman halkı bu çağrıma lütfen kulak veriniz.
Acil durumlar söz konusu olmadıkça evde kalalım. Biliyorum kolay bir durum değil,sizi anlıyorum. Ama canınız söz konusu. Hiçbir şey canınızdan ve sevdiklerinizin canından daha önemli değildir.Bakın bu virüs sürekli "mutasyon" geçirmesi ve farklı semptomlar göstererek hastalığın saptanmasında bilim insanlarını bile şaşırtıyorken sizin bu tehlikeyi umursamamanız doğru değildir."
"Karşımızda bilmediğimiz bir düşman var"
Daha önceleri genç yaştakilerin bu virüse yakalanmayacağı söylentisinin inandırıcılığını yitirdiğini vurgulayan Ulubey, "Hatta bugün bir bebeğin bile yakalandığı bana söylenildi. Daha önceleri "ateş, kuru öksürük, boğaz ağrısı, yorgunluk , ishal, baş ağrısı" gibi semptomların olduğu koronavirüs de şimdi farklı belirtilerle de ortaya çıktığı uzman doktorlar tarafından söyleniyor.Anlayacağınız karşımızda bilmediğimiz bir düşman var. Birçok vaka semptom göstermeden ortaya çıkıyor. Bu sinsi virüse çok ama çok dikkat etmeliyiz."dedi.
"Ek tedbirlere ihtiyaç var"
Ulubey, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Vaka sayısındaki artışı kontrol altına almak amacıyla daha sıkı ek tedbirlere ihtiyaç vardır. Yasakları sevmiyorum ama sosyal etkinlikler tamamen kaldırılmalıdır, örneğin düğünler, nişanlar, hiç aralıksız devam ediyor, riske aldıran yok,
Sadece Adıyaman'da değil, ülke genelinde de insanların büyük bölümünün umursamazlık- boş vermişlik havasında bazen de işe kadercilik anlayışıyla yaklaşanlar var. Velhasıl bir kayıtsızlık başını almış gidiyor. Oysa yaşamak için direnmeliyiz.Toplumca yine bir araya geleceğimiz, sevinçlerimizi, acılarımızı paylaşacağımız, insanlığın kucaklaşacağı günlere yeniden kavuşmak için, bir kez daha 'yazom' lütfen koronavirüse dikkat edin.Bütün hastalarımıza acil şifalar diliyorum, yakınlarını kaybedenlere sabırlar diliyorum."
