Adıyaman’a zulüm yapıldığını Adıyaman'ın sorunlarının çözülmediğinin altını çizen Karaaslan, “Suçumuz Adıyamanlı mı olmak? Suçumuz Adıyaman’da mı yaşamak?” dedi.

-"ADIYAMAN YOKLUK VE ÇARESİZLİK İÇİNDE, BÜYÜYEMİYORUZ"

Karaaslan, sorunların çözülmediğini ve Adıyaman halkının bunları hak etmediğini belirterek, şunları kaydetti:

“Adıyaman yokluk ve çaresizlik içerisinde büyüyemiyoruz. Çiftçimiz hüzünlü, sıkıntı içerisinde yaşamaya çalışıyor. Esnafımız yorgun ve çile ile evine ekmeğini götürüyor. Adıyaman ile büyük şehirlerin nakit akım hızı aynı olmadığı için rekabet edemiyoruz. Ekonomik dengeler iyi tartılmalı ve ölçülmeli. Adıyaman'ımızın rekabet hızı diğer illere göre düşük. Kısır bir döngü ile yaşamaktayız. Sanayi ve çiftçilerimize vereceğimiz destekler ile kalkınmada öncülük yapabiliriz. Turizmi geliştirebilir olmazsa olmazlarımız arasına koyabiliriz.  Çiftçimiz şimdi kara kara düşünüyor, tütün sorunu nasıl çözülecek diye ama gidişat iyi değil. Esnafımız emeğinin karşılığını almakta  zorluk çekiyor. Gençlerimiz yuva kuramıyor. Genç nüfusun enerjisini Adıyaman kullanmak için dönüşümler yapmalıyız. Emekli isen Adıyaman da parklarda geçiriyoruz yaşlılığımızı. Her zaman inşaatlarla mı büyüyeceğiz. Beton yenmiyor, bunu ne zaman öğreneceğiz."

 -"GELİŞEMİYORUZ, TANITAMIYORUZ, BAŞARAMIYORUZ"

Karaaslan kenti farklı yerlerde anlatırken üzüldüğünü belirterek, "Memleketim varlık içerisinde yokluk yaşarken neresini övmeliyim. Mert, sözünün eri, onurlu bir milletinden başka neyini anlatayım. Nereyi göğsümü gererek gezdireyim, neyi var diyeyim. Nemrut’u mu gezdireyim, anlatayım. Olmayan yolu, otelleri ile Adıyaman’ın her yeri turizm cenneti ama turizminde payı ne kadar? 1985 - 1990 yıllarında yabancı turistlerin gezdiği bir Adıyaman hatırlıyorum. Dünyanın 7'nci harikasının sahibiyiz, yanı başındayız kimin elinde bu turizm olanağı var.  Adıyaman’ın saymakla bitmeyecek güzellikleri var ancak dağı, taşı, ormanı, gölü gezdiriyorlar. Bölgemizi tanıtamıyoruz, başaramıyoruz. Yok mu bu işte elini taşın altına koyabilecek bir babayiğit. Bitmek bilmeyen Perre antik kentini mi, Sahabeyi mi, çilekeş Nemrut dağını mı anlatayım. Çiftçimizin mallarının para etmediğini mi anlatayım. Nohudu, buğdayı,  narı, üzümü satamadığını mı? Gençlerimizin yazın gurbetlerde telef oluşunu mu? Gurbetteki ırgatlarımızı mı? 30- 35 yaşına gelmiş, işsizlikten yokluktan hala yuva kuramamış gençlerimizi mi anlatayım. Yaşlılarımızın parklarda yok oluşunu mu? Meseleye sadece siyasi odaklı bakmayalım. İnanın bütün dertleri sıralayıp içinizi karartmak istemiyorum ama sadece ben mi görüyorum bu yokluğu ve yok oluşu." ifadelerini kullandı.

 -"BİR MEMLEKET YOK OLUYOR SESSİZ SESSİZ"

Şehrin birçok alanda hakkettiği değeri alamadığını aktaran Karaaslan şunları kaydetti:

“Bir memleket yok oluyor sessiz sessiz. Çiftçimiz kooperatifler ile birlik edilmeli ürünlerimiz çeşitlendirilmeli tarım çeşitlendirilmeli. Tarım müdürlüğü çiftçimize hangi ürün nerede ne kadar ekilmeli bilgisini vermeli, gerekirse alım garantisi vermeli. Çiftçimiz bir ümit ile ektiği göz bebeği nar meyvesini tek tek kökünden söktü. Çiftçi şimdi bademe gönül bağladı ancak devlet uygun destek ve yönlendirmeyi yapmalı yoksa oda çiftçimizin acı bir deneyimi, kederi olacak. Bunun yanında kenevir ekimi şehrimize verilmeliydi. Kenevirin ürün ve çeşitliliği fazla olduğundan istihdamı da artıracağını düşünüyorum. Her zaman söylüyorum sulu tarıma geçilmeli ve tarım ile ilgili Adıyaman devlet desteği ve teşvikleri ile desteklenmeli. Adıyaman’ımızın kalkınması için olmazsa olmazdır. Adıyaman tarımda ve hayvancılıkta, turizmde desteklemelerden payına düşeni tam manasıyla alamıyor."

Karaaslan Adıyaman'ın Allah’ın kendine verdiği lütuf ile hem jeopolitik hem de dünya üzerindeki yeri olarak her türlü imkâna sahip olduğunun altını çizerek, "Kalkınmak için gerekli olan baş aktörlerden turizm, tarım ve hayvancılığa uygun olan nadir bir şehirdir. Hemen yanı başımızda sulamada kullanılacak Türkiye’nin en büyük barajı olan GAP barajı var. Barajdan hak ettiğimiz kadar faydalanamıyoruz. Yük taşımacılığında tren olmalı. Adıyaman’da hızlı trenden çok yük taşımacılığına önem verilmeli ve Adıyaman-Kahta ilçesine kadar raylar acilen uzatılmalı. Her geçen gün kaybediyoruz. Adıyaman gibi ülkemizde gelişmekte olan illerimize özel destek projeleri daima olmalı. Diğer gelişmiş iller ile rekabeti sağlayabilmek için desteksiz olmaz. Sebep odur ki Adıyaman’a can olacak kalkınma projelerinin başını çektiği tarımsal ve kırsal kalkınma anlamında İPARD 2 programında yer verilmemiştir. Organize sanayi bölgemizdeki doluluk ve iş yapabilirlik ne durumda? Bir kısmı bağ bahçe olmuş bir kısmı depo istihdamdaki yeri ve rolü nedir organizenin? Adıyaman’a önceki seçimlerde söz verilen kültür ve sanat merkezi yapılmalı, gençlerimiz sanat ile zengin bir kültürel etkinliğe geçmeli. Kentimize yakışır, gençlerimizin aradığı kaynağı bulabileceği büyük bir kütüphane olmalı. Hükümet binasının yerine projesi geliştirilmiş yaşam merkezi tarzında güzel büyük bir Merkez camii yapılmalı diye düşünüyorum." diye ifade etti.

 -"ABDULGAFUR BÜYÜKFIRAT İSMİ YAŞATILMALI"

Karaaslan şehrin tanıtımı için yaptığı katkılardan dolayı eski Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat'ın adının yaşatılması gerektiğini kaydetti.

 Büyükfırat'ın adının park, bahçe yada caddeye verilmesi gerektiğini aktaran Karaaslan, şöyle devam etti:

"Adıyaman halkı bu maruz kaldığı kaderi hak etmediğini bilmektedir. O neden ile bir meşale yakılması gerekli bir adım atılması gerektiğini görmektedir. Bunun içinde Adıyaman'a bir memleket sevdalısı gereklidir. Meşaleyi bulamadığında ciğeri yüreği yanacak biri aşk ile varlığını ortaya koyacak bizden biri. Son zamanlarda kentimizin kanaat önderlerinden büyüklerimizden eski Milli Eğitim Müdürümüz Abdulgafur Büyükfırat adının yaşatılması için bir okul, park yada cadde ismi verilebilir diye düşünüyorum. Milleti yaşat ki devlet yaşasın anlayışı ile harekat edilmeli."

Kaynak : PHA
Kaynak: pha