"Hani Adıyaman huzur kentiydi"
Sokak ortasında eşi tarafından bıçaklı saldırıda hayatını kaybeden Canan Işık'ın öldürülmesine ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adıyaman Kadın Meclisi adına yazılı açıklama yapan HDP Adıyaman İl Eş Başkanı Zeliha Karınca,"İstanbul Sözleşmesini iptal edenler mutlu musunuz? Ses çıkarmayanlar, çıkaranları ötekileştirenler, gelenek -göreneklerimizi zedeliyor diyenler siz mutlu musunuz? Bir kadın daha sokak ortasında öldürüldü, bıçak darbeleriyle, birçok kişinin gözü önünde. Canan Işık 2 çocuk annesi 24 yaşında, ömrünün baharında, ailesinin biricik kızı, son ana kadar yanında olan kadın arkadaşı ve onlarca Adıyamanlı’nın gözü önünde hayattan koparıldı. Arkadaşının dediğine göre Son sözleri: 'Ne olur benim ölmeme izin verme, bana yardım et' bu sözler kulakları sağır etmeli.
Eskiden değil fiilen saldırı, sözle bile bir saldırıyı kimse göze alamazdı çünkü gelenek görenekler bunu engellerdi. Neden böyle bir gelenek korunmuyor da, şiddeti engellemek için yapılmış bir sözleşme bu sebeple kaldırılmak isteniyor. Hani Adıyaman huzur kentiydi, hani bir gelirken birde giderken ağlanırdı. Hani yabancı birine daha çok kucak açılır, kendini evinde hissederdi. Biz şimdi buna mı inanalım yoksa diri diri toprağa gömülene mi, küçücük çocukların tecavüz edilerek öldürülmesine mi, her gün, köy, ilçe, merkez demeden öldürülen kadın haberlerinin geldiğine mi?"dedi.

"Kadınlar her açıdan yalnız bırakılıyor"

Kadınların her açıdan yalnız bırakıldığını savunan Karınca, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Toplumun değerleriyle, hafızasıyla oynayarak yükümlülüklerini yerine getirmek istemeyenler tersi durumları bahane ederek sadece sorumsuzluk yapıyor. Yetmiyor kadın, çocuk katilleri cesaretlendiriliyor, sırtları sıvazlanıyor, cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Bunun tezahürünü her yerde herkese şiddet, olaylara tepkisizlik, bütün kurumların işlerini savsaklaması olarak görüyoruz malesef.
Bir kadın sanatçının 5 yıl önceki şarkı sözlerinden anlamlar çıkaranlar kapısında eylem yapıyor, tehditler savuruyor, neden çocuk tecavüzlerine, kadın cinayetlerine, yangınlarda, depremlerde bu gün günlerce önce bilinen kar yağışında hayatın felç olmasına ses çıkmıyor. Kapılara kadar gidip tehdit edenlere hiç engelleme, yasaklama yok, biz kadınlar her gün artan kadın cinayetleri, hak gaspları, eğitim ve birçok konuda yetkilileri göreve çağırdığımız zaman engelleniyoruz. Konuşamıyoruz, talep edemiyoruz, yürüyemiyoruz. Kadın Derneklerimiz kapatılıyor. Birbirimize el uzatma, yanında durma imkanımız engellendi, resmi olarak hiç bir hak talebinde bulunamıyoruz. Kadınlar her açıdan yalnız bırakılıyor. Kimse aksini iddia etmemeli, Çünkü gün gibi ortadaki kadın cinayetleri politiktir.
Bunu artık tüm toplum adına haykırmak istiyoruz; Çok zor elde ettiğimiz haklarımızdan elinizi çekin,
Bizler kendimizi de, çocuklarımızı da, toplumu da yaşatacak en iyi yöntemleri biliyoruz, yok saymak yerine bizi görmeyi, her yerde oluşumuzu kabullenmeyi öğrenin, Bir kişi daha eksilmek istemiyoruz, hedef göstermeyin, katilleri korumayın, haklarımıza dokunmayın. İstanbul Sözleşmesi yaşatır, bizde bu sözleşmeyi yaşamak için yaşatmak istiyoruz."

Kaynak: PHA
Kaynak: pha