Binzet, yazılı açıklamasında, Adıyaman'ın son günlerde koronovirüs artışında Türkiye gündeminden düşmediğine dikkat çekti.

"Alınan tek tedbir müezzin efendinin kısılan sesi oldu"

Yerel yöneticilerin salgınla mücadeledeki başarısızlıkları nedeniyle sağlık çalışanlarının ve vatandaşların zor durumda kaldıklarını ileri süren Binzet, açıklamasına şöyle devam etti:

"Sorun sağlık çalışanlarında değil, onlar canları pahasına hastalarına hizmet etmeye çalışıyorlar. Sorun sitemde tüm uyarılara kulak tıkayan sağlık sisteminde. Eylül ayının hemen başında “müezzinin bildiğini bizden saklamayın” başlıklı bir açıklamamız olmuştu.İlin sağlık yöneticilerinin Kovid-19 salgını ile ilgili  bahsetmiş, alınması gereken tedbirleri sıralamıştık.

Ancak yazının üzerinden bir aydan fazla, pandeminin başlangıcından da yaklaşık 8 ay geçmesine rağmen Adıyaman’da neredeyse hiçbir tedbirin alınmadığını görüyoruz. Alınan tek tedbir müezzin efendinin kısılan sesi oldu. Biz bunları haykırarak söylememize rağmen ilimizin yerel yöneticileri, sözüm ona siyasete yön veren iktidar sahipleri ve sağlık teşkilatının başındaki il sağlık müdürlüğü ile 400 yataklı hastanenin başhekimliği tüm uyarılara kulak tıkamış, halkı salgın hastalık ile baş başa bırakmıştır. Vatandaşı yalnızlaştırmıştır."

"Adıyaman pandeminin adeta şampiyonu haline geldi"

Binzet, Adıyaman’ın adının hava durumda bile hatırlanmadığını ancak Kovid-19 salgınıyla beraber son günlerde Türkiye’nin gündemine oturduğunu savunarak, "Pandeminin adeta şampiyonu haline gelmiştir. Öyle ki Sağlık Bakanı’nın bizzat kendisi bile bu durumu defalarca söylemiş, zatürre oranlarının ve hastalığın yaygınlık oranının en yüksek olduğu ilin Adıyaman olduğunu deklare etmiştir. Adıyaman’ın hastalık haritası salça gibi kıpkırmızı olmuş, kızarmayan tek yer Karadağ kalmıştır. Bu başarı (sızlık) için tüm yöneticileri ayrı ayrı kutluyorum. Öyle ya reklamın iyisi kötüsü olmaz. Tarımda bitmiş, sulama barajları yıllardır açılmamış, bir tane bile istihdam sağlayacak kamusal fabrika yapılmamış, Tekel, Çukobirlik, Sümerbank gibi yerleri kapanmış, çimento fabrikası satılmış bu küçük Güneydoğu Anadolu şehrinin bundan daha güzel reklamı yapılamazdı. Adıyaman’ı çiğköfte ile temsil etmeye çalışan tüm yerel bürokratları, hükümeti temsil eden iktidar sahiplerini ve sağlık idarecilerini tekrar be tekrar bu reklam başarıları için can-ı gönülden kutluyorum."şeklinde ifade etti.

"Hastanenin bizzat kendisi salgının merkezi halinde"

Hastanenin bulunduğu konumun salgın merkezi halinde olduğuna dikka çeken Binzet, şunları kaydetti:

"Biz sürekli uyarılarımızı sıralamıştık. Dedik ki, 400 yataklı hastanenin bizzat kendisi salgının merkezi halinde. Vatandaş hastaneye gittiğinde kontrolsüz bir şekilde sağdan sola savruluyor. Hastanenin aynı kapısından hem kovid (pozitif) hastalar hem sağlam vatandaş hem de sağlık çalışanları giriyor. Dedik ki; hastanede doğru dürüst havalandırma sistemi var mı? Dedik ki; hekimler istifa etti ve siz sağlık çalışanlarını küstürdünüz. Dedik ki; il Hıfzıssıhha Kurulu sadece seyrediyor. Şimdi bizim söylediklerimizi Sağlık Bakanlığı da daha yeni anlamış olacak ki Sağlık Bakanlığı tarafından Adıyaman’a özel yetkilerle donatılmış sağlık müfettişleri geldi ve yaklaşık iki haftadan beri çalışıyorlar. Aslında ilin sağlığının başına geçici kayyum atandı. Daha yenice hastaneye Kovid (pozitif) hastaların gireceği ayrı bir kapı açılıyor ve hastane içerisinde bağımsız bir alan oluşturulmaya çalışılıyor. Sağlık Bakanlığı’na da memleketimize gösterdiği bu yakın alakasından (!) dolayı ‘günaydınlar efendim’ diyoruz."

"Halkın sağlığı ile oynamayın"

Binzet, bildiklerinin ve gördüklerinin feci olduğunun altını çizerek,açıklamasını şöyle tamamladı:

"Daha birkaç gün öncesine kadar PCR testi için hastaneye gidenlere yok çekiliyor, ola ki test olmayı es kaza başaran vatandaşların test sonuçları günler sonra çıkıyor, acil serviste saat sabah 9’da PCR testi alınan vatandaşın test çubuğu akşama kadar laboratuvara gönderilmiyordu.Hatta test sonuçları pozitif çıkan hastaların sonuçları sisteme akşam 22:00’den sonra girilmesin diye il sağlık müdürlüğü tarafından verilen bir talimat bile olduğu söyleniyordu. Tüm bunlar olurken de fedakar sağlık çalışanlarımız patır patır hasta oldular ve olmaya devam ediyorlar. Ayrıca kamuoyuna hiçbir şeffaf bilgi ulaştırılmıyor, vakalar sadece ülke genelinde değil memleketimizde de gizleniyor.

Tomografisinde zatürresi olan, PCR testi pozitif çıkan ve bu şeklide tedavi edilip daha sonra vefat eden vatandaşlarımızın azımsanmayacak bir kısmının ölüm raporuna ‘doğal ölüm’ diye yazıldığını da biliyoruz. Bu konuda o kadar çok örnek var ki. Sayın idareciler, şeffaf olun, planlı olun, bilmiyorsanız danışın, beceremiyorsanız bırakın ama ne olur bu halkın sağlığı ile oynamayın. Ayrıca siz madem bilgilendirme bile yapmıyorsunuz bari günde beş kez her ezan sonrası pandeminin süreci ile ilgili bilgi veren sayın müezzinlerimizin seslerini kısmayın."

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha