TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve CHP Adıyaman Milletvekili Av. Abdurrahman Tutdere, CHP Adıyaman İl Başkanı Burak Binzet, Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Buluş ve parti üyeleri ile esnaf ziyaretinde bulundu.

Buluş, ziyarete yönelik yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinin darboğaza girdiğini özellikle pandemi boyunca yaşanan ekonomik buhranda artık halkın gücünün kalmadığına dikkat çekti.

Adıyaman ve ülke ekonomisinin geldiği durumun artık yerelden ülke geneline ayrı bir pandemi olarak dağıldığını savunan Buluş, açıklamasına şöyle devam etti:

"Askıda ekmek, ucuz sebze meyve almak için halkımız ayazda kuyruklarda bekler hale gelmiştir. Bugün ekonomimizde aktif rol alan işçisiyle, üreticisiyle, orta büyük ölçekte sanayici ve esnafıyla tüm bileşenler üzerine düşeni yaparken; AK Parti hükümeti daha omuzlarına binerek sorumluluk almak bir yana, bu insanlara vergi ve cezalarla şu pandemi döneminde zulmetmektedir. Bu hükümet 50 yıl önceki tüp kuyruklarını dillerine dolayacağına 18 yılın sonunda halkımız askıda ekmek, ucuz sebze meyve kuyruklarına mahkum etmiştir . Ve ilginçtir ki; hükümet bu ekonomik buhranda halkımıza destek olmak isteyen CHP’li belediyelerimizi de, ayrımcılıkla ve yasa tanımazlıkla suçlamışlardır."

"Kredi borçluları ve bireysel kredi borçluları, 1 yılda milyonları buldu"

Halkın borç batağına saplandığının altını çizen Buluş, "Zaten borç batağında olan halkımız, pandemi ile daha da yoksullaşarak kiralarını, faturalarını ödeyemez hale gelip, buzdolapları tamtakır haldedir. Ve bu şartlarda intihar eden anne ve babalar yürekleri dağlamaktadır."dedi.

 "Her fırsatta ekonomik uçuştan bahseden AK Parti, paramızı pul edip üretim kaynaklarımızı ise 18 yılda yandaşlara peşkeş çekmiştir" diyen Buluş, şunları kaydetti:

"Salgın döneminde halkımız işsizlikle mücadele ederken, hükümet halkı yalnız bırakmıştır. Esnaf kepenk kapatmış, işçiler fabrikaların kapılarında feryat eder hale gelmiştir. Restoranlara kafelerde çalışan garson kardeşlerimiz, bir gecede işsiz kalmışlardır.

Halkımız pandemi döneminde işsizlikle kıvranırken, 18 yıllık akp hükümeti, işsizlik sigorta fonunu adeta işverene destek fonuna dönüştürmüştür. Yani verilere göre bu fondan işçilere yapılan nakti ücret desteğinin 3 katı ödeme, destek ve teşvik olarak işverenlere yapılmıştır. Tabi ki kimlere? Elbette ki yandaş işverenlere. 

Ülkemiz ekonomisinde hali hazırda zaten var olan kara delikler, pandemi sürecinde daha da trajik bir hal almış ancak hükümet kanadında bu kara delikler; ihtişama, saray eğlencelerine, yersiz ve tasarruftan uzak makam harcamalarına tesir etmezken, halkın fukaralaşmasına büyük tesirler etmiştir. Örneğin; özel şirketlerin yaptığı garantili yollar köprülerde, yandaş şirketler pandemi döneminde devletten alacaklarını yine döviz cinsinden çatır çatır tahsil edip, zenginleşmekten geri durmamışlardır.

Bu zor süreçte Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ise, milletvekilerimizin oluşturduğu araştırma komisyonlarını 81 ilimize göndererek, her ilimizdeki esnaf, çiftçi ve üretici ile ekonomi konularında istişarelerde bulunulmasını sağlamış, halkımızın dertlerinin tek tek dinlenilmesi konusunda talimat vermiştir. Pandeminin ve savurganlığın ağır yaraladığı ekonomimiz için acilen tedbirler alınmalı ve mutlaka hayata geçirilmelidir."

Buluş, kamudaki israfın artık kanayan yara olduğunu bunu halkın gayet iyi bildiğini ve son verilmesini gerektiğini vurguladı.

"Hükümetin cezasını da esnaf sandıkta kesecek"

Merkez Bankası başta olmak üzere BDDK ve SPK gibi kurumların bağımsızlığı yeniden sağlanması gerektiğine işaret eden Buluş, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Devlet yönetimindeki liyakat sisteminin çökmesi ekonomiyi direkt etkilemektedir. Parti programımızda geçen; ekonomik ve sosyal konsey derhal çalıştırılmalı, kamu ihale yasası yeniden düzenlenmelidir. Vergi ödeyenlerinde söz sahibi olduğu bir Ulusal Vergi Konseyi kurulmalıdır. Demokrasinin güçlenmesi, tek adam rejiminin derhal terk edilmesi gerekmektedir.  İktidarında halkında ekonomik olarak rahat bir nefes alması sağlanacaktır."

Kaynak : PHA
Kaynak: pha