Boynukara, yaptığı açıklamada, sonucun ne olursa olsun kabulü olduklarını, burada en ufak bir tartışmanın bulunmadığını ifade etti.
"Sayın cumhurbaşkanın buna açıklık getrmiş olması bence çok anlamlı idi" diyen Boynukara, "Diyarbakır'da verdiği mesaja gelirsek o Türkiye'nin nerede ise yüz yıla yakındır devam eden bir sorununun çözümü açısından bir tespitinin ortaya koyması ile anlamlı idi. Sayın cumhurbaşkanın bu konu da tüm riskleri göze alarak belli süreçler başlatmış ve tüm ülkenin bu problemden kurtulması için çalışma yürütmüş birisidir. Ancak terör örgütünün yabancı istihbarat örgütleri ile kurmuş olduğu ilişkiler. Herkesle herşeyi konuşabiliriz tartışabiliriz ama tek bir şartla; silah olamayacak, silah olanla konuşma şansımız yok ve konuşmayız da, aslında halk da bunu gördü. Bakın şuan bölge halkının en önemli pozisyonu ve bölge halkı HDP'ye oy verdi ve bizim sorunlarımızın sivil siyaset yolu ile çözülmesini istiyoruz. Ancak HDP sivil siyaseti örgüte teslim ettiği için halk orada bir ayrışma meydana geldi. Ve onlarca kez halk eyleme davet edildi. Fakat halk bunlara itibar etmedi, gitmedi. En son davet cuma namazı kılma idi. Halk buna dahil bunlara dedi ki ben senden uzağım çünkü ben san verdiğim iradeyi doğru kullanmadın, onu terör örgütüne finanse ettin, onun için ben senden uzağım, ben senden ayrıyım dedi. Dolayısı ile bu noktadan sonra devletin yapacağı o kuşatıcı özgürlük, demokratik ve onurlu bir dili kullanıp bu süreci geçirmesi, ben bölgede de dolaştım ve bazı illerde gördüğüm halk bu süreçten çok umutlu, siyasi kanatta çok ciddi çatışmalar var, kendi aralarında yani 7 Haziran'dan çıkış o temel sloganlar ve bunun arka planına ilişkin ciddi tartışmalar var. Ben bu tartışmaların o siyasi akımı da daha Türkiye'de daha iyi bir noktaya getirebileceğini düşünüyorum"dedi.
- FRANSA MODELİNİ ALDIK
Fransa modelini aldıklarını anlatan Boynukara, şunları söyledi:
"Bu bir yürütme ile meclis arasında bir kriz yaşandığın da ülke darbelere uygun bir zemine kavuşmasın ve buradan bir çözüm bulalım diye üretilmiş bir formül. Bakın bizim kendimize aldığımız model Fransa modelidir. Yani Türkiye rejim olarak Fransa'dan etkilenmiş bir ülkedir. Fransa'da cumhurbaşkanın meclisi fesh etme yetkisi var. Fesih şudur ben meclisi fesh ediyorum, tekrar seçime gidiyorum, diğer fesih ise ben meclisi fesh ediliyorum, kendi makamımı da fesh ediyorum, tekrardan hep beraber seçime gidiyoruz. Fransa'da dediğim gibi cumhurbaşkanı meclisi fesh ediyor, fesih var, kendisi görevine devam ediyor, yarı başkanlık sistemi, yani orası da başkanlık sistemi, yani onun için bence o konuyu karıştırmamak gerekiyor. Kimi arkadaşların kavramını bilmeden yazdığı twitler üzerine kimi bilgiler üzerine geliştirilen bir kara propaganda var, buradan sıyrılmak lazım, buradaki amaç ülke krize girdiğinde yasama ile yürütme arasında sorun çıktığında 3. unsurların, millet dışı unsurların araya girmesini engellemek ve sandığı milletin hakemliğine başvurmak"
- CİDDİ BİR KORKUTMA KAMPANYASI VAR
Ciddi bir korkutma kampanyası olduğunu savunan Boynukara, "Asıl problem şudur; bakın bu süreçte gördüğüm ciddi bir korkutma kampanyası yürütülüyor. Yani tek adam otoriterlik rejim değişikliği kavramlar üzerinden fesih işte yetkiler üzerinden bir korku üretiliyor, milletin korkmasını istemiyoruz. Bu siyaseten söyleyecek sözü olmayan ülkenin geleceğine yönelik politik bir getirisi olmayan bugüne ilişkin sözü olmayan siyasi anlayışların yapabileceği bir şey. Bakın 1960 öncesinde rahmetli Menderes ile ilgili hilafeti getirecek şeriatı getirecek diye bir propaganda yapıldı ve idam meşrulaştırıldı. Bunu nasıl kabul edebiliriz. Aynı şekil de Rahmetli Erbakan ile ilgili irtica geliyor bir korku atmosferi oluşturuldu ve seçilmiş hükümetin alaşağı edilmiş olması meşrulaştırıldı, tek adam, İranlaşıyoruz, bakın bu kavramlar yeni değil, onun için bugün şunu sormak lazım, eğer sorun bu referanduma ilişkin ise dün neden bu eleştirileri yaptınız. Dün onları söyledikten sonra bugün ile arasın da ne fark var ama burada şu var; bir korku oluşturuyorsunuz insanları korkutarak bir yerlere analize etmeye çalışıyorsunuz, bu korkutma işini yapan siyasal anlayışın kendi tabanını kontrol etmek için korku üretiyorsunuz, zaten diğer tabanların durumu belli ama siz siyaset yaptığınız kitleyi bir arada tutmak için bunları söylüyorsunuz. Ama delege üzerinden oluşturduğunuz, iktidarınızı koruyorsunuz ve Türkiye'nin en önemli kazanımlarından biri. 2 kez üst üste seçime girmeyen liderlerin partilerinin başında durmasını zorlaştıracak bir sistem haline gelecek o siyasal kadrolar kendi içerisin de doğal mecralarında bir değişim yaşayacak" diye konuştu.
Kaynak : PHA