Boynukara, yaptığı açıklamada, bu tütün konusunun Adıyaman açısından ne kadar önemli olduğunu herkesin bildiğini vurguladı.

Tütünün Adıyaman ekonomisine katkısını bildiklerinin altını çizen Boynukara, "Dolayısıyla bizim buna ilişkin süreci, Adıyaman üreticisi ve çiftçisi dışında üretmemiz mümkün değil. Bunu bu şekilde kabul etmemiz lazım. Bizim yaptığımız Adıyaman üreticisinin ve çiftçisinin hakkını korumak. Bugüne kadar yasadışı olarak kabul edilen, kaçak tütün olarak değerlendirilen tütüne yasal bir statü kazandırmaya çalıştık. Yaptığımız budur. Yani bizim üreticimiz, bizim kardeşlerimiz tütün üretiyorlar ama bunu rahat bir şekilde satma sorunu yaşıyorlar. Biz bu çıkardığımız yasal düzenleme ile meclisin kabul ettiği bu yasal düzenleme ile bunun önüne geçtik. Fakat ikinci bir sorunla karşılaştık. Çünkü bu çıkan yasal düzenleme 1 Temmuz'dan itibaren geçerli olacak. 1 Temmuz'a kadar bu kanun geçerli değil. Mevcut hal devam edecekti. Bunu da şunun için istedik. İnsanların bu yıl, yani 2017'de ektiği tütün ellerinde kalmasın. Bunu rahatlıkla pazara sunabilsinler, bu imkanı sağlasın diye bu geçici maddeyi ekledik"dedi.

- ÜRETİCİNİN TÜTÜNÜNÜ GÖNDERMESİ LAZIM

Üreticilerin kargo problemini çözmek için sürekli çalıştıklarını anlatan Boynukara, şunları kaydetti:

"Yani geçici maddenin sonucunda şöyle bir problemle karşılaştık. Üretici kardeşlerimiz sıklıkla tütünlerini satamadıklarını, kargo firmalarının taşımadıklarını dile getirdiler. Onun üzerine Ulaştırma Bakanlığıyla görüştük. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığı buna ilişkin bir resmi yazı yayınladı. O resmi yazıyı biz buradaki arkadaşlarımızla da paylaştık. Sonra bir müddet bu iş duruldu ama bir noktadan sonra tekrar bu konu gündeme geldi. Gündeme geldiğinde de sorduğumuzda şöyle bir ifade kullanmaya başladılar. İşte Emniyet Genel Müdürlüğü, Kaçakçılık Organize Daire Başkanlığı'nın bu firma yetkililerini aradığı, telefonla ve taşınmaması konusunda bir telkinde bulunduğunu ifade ettiler. Yanlış hatırlamıyorsam bundan 10 gün önceydi, Adıyaman'a gelmiştik, belediyenin önünde o kargo firmasının yetkililerini de kimi tütüncü arkadaşlar, birlikte geldiler. Telefon açtım, Emniyet Genel Müdürünü aradım, diafon açık dedim ki "Bak Adıyaman'da böyle böyle bir problem var. Sizin bu tütün taşıma konusunda problem çıkarttığınız firmaları arayıp telkinde bulunduğunuz söyleniyor.". "Benim haberim yok." dedi. "Ben bir konuşayım..." dedi, "Sorayım" dedi, kapattık. Birkaç dakika sonra tekrar aradılar. Kesinlikle böyle bir şeyin olmadığını, yani yasanın, geçici maddenin ne anlama geldiğini bildiklerini, herhangi bir sözlü ve yazılı beyanlarının, ilişkilerinin olmadığını ifade ettiler. Bunu da oradaki arkadaşlar, tütün işiyle uğraşan kişiler ve kargo firmalarının yetkilileri kendileri dinledi yani diafon açıktı, dinlediler. Çıktık, gittik. Bir gün, iki gün sonra tekrar işte bir gün taşınıyor, bir gün taşınmıyor falan diye şikayetler gelmeye başladı. Şimdi tabi sonuçta bu bir özel iş. Bizim istediğimiz şey şu, resmi olarak herhangi bir kamu kuruluşundan bunu taşımayın diye bir yazı varsa o yazının bir örneğini bize verin, biz o yazı nereden gelmişse gidip onlarla konuşalım. Bunun gerekçesini anlayalım, çözüm üretelim. Ama herhangi bir yazı yok. Dönüp bize diyorlar ki "Siz bize bir yazı verin, tütün şu taşınır." diye. 
Şunu söylüyorum bakın, her kanunun arkasında geçici maddeler vardır. Meclisin kabul ettiği her kanunun sonunda geçici bir veya geçici iki madde olur genellikle. Bir bunu yürütenler bir de yürütme tarihini belirtir. Geçici maddede yürütme tarihi, bu kanunun yürürlüğe girme tarihi, yani bahsettikleri cezai müeyyidenin yürürlüğe girme tarihi 1 Temmuz 2018. Bu ne demek? 1 Temmuz 2018'e kadar olan sürede, ondan önceki kanun geçerlidir. Şimdi 2016'da, 2015'de, 2017'de bu işi yaptıklarında böyle bir yazı mı istemişlerdi bu arkadaşlar? Çünkü o geçerli"

- PTT KARGO DA GÖTÜRECEK

PTT kargonun da tütün taşıyacağını belirten Boynukara, "En son dün Adıyaman'a gelmeden Ankara'dayken ilgili firmaların genel müdürlükleriyle görüştük. Hatta Ulaştırma Bakanlığı'yla da görüştük. PTT Kargoyla da görüştük. Bu sorunun bugünlerde çözülmüş olması lazım. Yani gerekirse PTT Kargo bu işin içine girecek"ifadelerini kullandı.

- RANTÇILAR VAR

Tütünde çok büyük rantların döndüğüne dikkat çeken Boynukara, şunları söyledi:

"Burada bir kötü rant ilişkisi olduğunu ben değerlendiriyorum, bunu açık açık söyleyeyim. Bakın bu iş tütün konusunda bir çiftçi var, çiftçinin yanında tüccarlar var, tüccarların üstünde de bu işin asıl büyük tüccarlar var, büyük patronları var. Şimdi bu büyük patronlar Adıyaman çiftçinin ürettiği tütünün pazara girmesini engelledikleri oranda kendi ellerindeki büyük tütün miktarlarıyla piyasayı belirleyebiliyorlar. Senin tütününü ucuza satın alıyor, kendisi farklı yerlere daha büyük paralarla satıyor. Buradaki kirlilik buradan kaynaklanıyor. Ben bunun yani bu tütün işiyle uğraşan herkesin, bu denklemi çok iyi bildiğini ve bunların kimler olduğunu kendilerinin de bildiğini düşünüyorum. Çünkü konuştuğumuzda örtülü olarak bize bunu ifade ediyorlar. Bakın ben şunu açık söylüyorum. Tütün konusunda bizim ilk baştan itibaren söylediğimiz cümle şu "Biz Adıyaman çiftçinin mağdur olmayacağı bir denklem kurmaya çalışıyoruz.". Bakın işte buradaki kirli ilişkiyi görmek açısından söylüyorum, bakın konuşuyoruz, geliyor işte sıkıntılı olduklarını, satamadıklarını falan söylüyorlar. "Ne kadar tütün üretiyorsun?" diye sorduğumda adamın ürettiği hiçbir tütün yok. Tek bir metrekareye tütün ekmiş değil. Ama ekilen tütünün tümünü topluyor, tonlarca tütünü çiftçiden ucuza alıyor, kendisi bir denklem kurup işliyor, bir ağ oluşturmuş, o ağ üzerinden piyasaya sürüyor. Şimdi bu adamın kendi topladığı tütünü eritmesi için piyasadaki diğer küçük aktörlerin piyasaya girmemesi lazım. Bunun için de diğerlerini bloke ediyor, dedikodularla, kimi şikayetlerle, yani isimsiz şikayetlerle bu firmaları da, kargo firmalarını da zora sokacak kimi davranışlarda bulunuyorlar ve sonuç bu. Yani Adıyaman'da tütünle uğraşan kim varsa bunların kim olduğunu gayet iyi biliyorum. Bakın adamın tek bir karış tütün ektiği yer yok ama trilyonlarca para dönüyor ve vergisiz bir para bu. Dönüyor bize diyor ki "Ben fişimi kesmişim, bilmem ne..." Kaç lira vergi veriyorsun sen? Vergi yok! Sorun burada. Bizim sigaradaki vergi oranı yüzde 85. Biz bu oranı kabul etmemizin mümkün olmadığını Sayın Bakan'a söyledik. Dışarıdan getirilen tütünle eş değer bir rakam. Yüzde 40 konusu gündeme geldi. Biz bu yüzde 40'ı daha aşağıya çekebilir miyiz gayreti içindeyiz. Ama öbür tarafta siz bununla ilgili yani Adıyaman'daki gariban çiftçi tütün üreticisinin sorununu çözmeye çalışırken üç-beş tane büyük tüccar, sizin kurmaya çalıştığınız bu şeyi bozmaya çalışıyor. Bunların kim olduğunu herkes çok iyi biliyor. Yani ben bilmiyorum ama tütünle uğraşsam, eminim onların kim olduğunu bilirim. Bunları bizim deşifre etmemiz lazım, bunları bizim kendi aramızda barındırmamız lazım. Bakın bu şehirde tütün dedikodusu üzerinden kirli bir siyaset yürütmeye çalışanlar var. Yani bir özel firmanın taşıyıp taşımama meselesi ile hükümeti ilişkilendiren insanlar var, bunlar doğru şeyler değil. Bunlar siyaseten karşılığı da yok. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Bizim tek bir derdimiz var Adıyaman çiftçisinin mağdur edilmemesi, biz bunun için uğraşıyoruz. Ve çiftçiden gördüğümüz tepki de yaptığımızın doğru olduğu yönünde. Ha bu sürecin hepsini de biz Adıyaman çiftçisiyle birlikte karar verdik, onların önerileri, telkinleri doğrultusunda yaptık. Yani davet ettik, Ankara'ya çağırdık. Ankara'da ilgili bürokratlarla görüştürdük, bakanlarla görüştük, oturduk konuştuk. Bakanla görüştüğümüzde, sıkıştığımız anda dışarıya çıkıp telefon edip onlardan fikir aldık. Hani "Böyle diyor bakan, siz ne diyorsunuz, nasıl yapalım?" Çünkü spesifik olarak bizim bildiğimiz bir alan değil tütün konusu. Dolayısıyla onların bilgi ve desteği doğrultusunda her şeyi yaptık. Umarım bu problem kısa sürede aşılır. Bu tür konuları gündeme getirenler olduğu zaman ben şunu söylüyorum. "Eminim sen benden çok daha iyi biliyorsun. Ne yapmam gerekirse sen bana söyle, ben onu yapayım.". Çünkü bakın bu yasal düzenleme çıktığında, çıkmadan önce, ilk gündeme geldiği andan itibaren herkes kendi konumunun, kendi pozisyonunun neye tekabül ettiğini, buna dahil olup olmadığını bizden çok iyi biliyordu. Fakat hani esneme olabilir mi, yeni bir yol açılabilir mi diye değerlendirmeler vardı. Biz bunların hepsini, bize ulaşan, bize iletilen sıkıntılı konuların hepsini bir rapor halinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızla paylaştık. Bakın şu şu şu alanlarda bize göre açık noktalar var. Bu sosyal tesislerde çalışan arkadaşların durumu var. Bu araçla birlikte yapılan alımlarla ilgili bir sorun var. Bunların hepsini biz Sayın Bakanla paylaştık. Sorun sadece Adıyaman’la ilgili de değil. Diğer şehirlerde de benzer sıkıntılar var. Çünkü diğer şehirlerde de sosyal tesisler var"

- BU TOPRAKLARIN SULANMASI LAZIM

Adıyaman'a yapılan yatırımlar ve sorunlar ile ilgili açıklamada bulunan Boynukara, "Tabi tabi diğer şehirlerde de araçla birlikte yapılan hizmet alımları söz konusu. Bakan Hanım bunların hepsini topladı, bir çalışma yapıyorlar. Hani nasıl bir sonuç çıkacak biz de takip ediyoruz. Bizim pozisyonumuz burada, arkadaşlarımızın yaşadıkları, karşılaştıkları sorunları, sıkıntıları bu işi çözecek olan ilgili makamdaki kişilere düzgün bir şekilde aktarmak. Bunu yaptığımızı düşünüyoruz, umarım çözülür. Asıl üzerinde durduğumuz konu şu. Yani her zaman söylediğimiz ve söylememiz gereken, birbirimizi uyarmamız gereken konu şu: Bu toprakların sulanması. Bunun için Çetintepe Barajının işi yüzde 50 küsurlarda, 52,53'lerdeydi. Müteahhit firmalar arasında çıkan sorun nedeniyle iş durmuştu. İhalesi yapıldı, yeni ikmal ihalesi yapıldı, güçlü bir firma aldı, kısa süre içinde, bugün-yarın işine başlayacak. Ve 2018 sonuna doğru, 2019 başına doğru bitirmeyi taahhüt ediyor. Koç Ali Barajının inşaatı Adıyaman açısından çok çok önemli. Onun inşaatı hızlı bir şekilde ilerliyor. Fakat aynı zamanda sulama sistemiyle, barajın aynı zamanda bitmesi için sulama sistemin ihalesi de yapıldı. Suyu taşıyacak tünele ilişkin ihale yapıldı. Müteahhit firma bugünlerde işe başlıyor. Çetintepe aynı şekilde, Gömükan Barajı bir kamulaştırma sorunu vardı, onlar hızlı bir şekilde çözülüyor. Aynı zamanda inşaat da ilerliyor. Besni Barajı 2018 yatırım programına alındı. Şu an üzerinde durduğumuz, ağırlıklı olarak uğraştığımız konu Kahta Büyükçay Barajının da 2018 yatırım programına dahil edilmesi. Erkenek içme suyu, yatırım programına alındı, işe başlanacak. Adıyaman-Çelikhan arası yolun 2018'de yatırım programında. Aynı şekilde bizim için önemli olan Narince ile Gerger arası yol da önemli, onu da takip ediyoruz, inşallah 2018 yatırım programına alacağız. Adıyaman'daki var olan tüm sorunları çözmek için bir gayret içindeyiz. Bildiğimiz, haberdar olduğumuz, bize ulaşan her sorunu çözmek için bir çaba sarf ediyoruz. Bizim derdimiz, gayemiz bunları zamanında bitirilmesini sağlamak. Ve bu konuda da vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin, hemşerilerimizin her türlü ikaz ve uyarılarına açık olduğumuzu sürekli söylüyoruz. Birbirimizi ikaz etmeliyiz, birbirimizle konuşmalıyız ki takip edelim, işin önemini kavrayalım ki çözelim. Ha yoksa temel atıldı bekleyelim. Türkiye'de 20 yıl, 30 yıl süren temeller var, biz buna sabredemeyiz, bizim buna dayanacak gücümüz yok. Çünkü bize göre 2019 yılında, 2020 yılında Adıyaman'daki bu arazilerin sulanması lazım. Bizim temel çabamız bu. Umarım bunlar kısa sürede gerçekleşir. Zaten diğer alanlarda da fazla bir sıkıntı görünmüyor. İşte sağlık da hepsi programa girdi. Biz bunun takipçisiyiz. Arkadaşlarımızın, hemşerilerimizin bize verdiği oy desteğini, bu dört yıllık süre dolmadan karşılamak istiyoruz. Yarın öbür gün parti olarak karşılarına çıkıp oy istediğimizde rahat bir şekilde oyumuzu isteyelim" açıklamasını yaptı.

Kaynak : PHA
Kaynak: pha