Cumhuriyet döneminden sonra ordu, ya tek parti  hükümetleri kurmuş,yada seçimle gelen iktidarları, darbelerle alaşaği ederek, yönetime el koymuştur ..Ordu, her  10 yılda bir darbe yapmış.Diğer zamanlarda da, her an darbe yapacakmış gibi siperde beklemiş,hükümetleri baskı altında tutmuştur..İşte keyfi idamlar, bu dönemlerde yapılmıştır.Sağdan ve soldan nice masum insanlar bu dönemde idam edilmişdir,Onca masum, zavallı insan,sadece darbeleri olgunlaştırmak için kullanılmışlar,bir diğer ifadeyle,o aslanların tümü ,darbelere kurban edilmişlerdir.. 
      Turgut Özal, halkın içinde, halkın bir ferdi gibi davranmıştır.Güçlü bir iktidar olmuştur.Yüksek perdeden tehditler yağdıran, genel kurmay başkan adayının,göreve gelmesini engellemiştir.Çifçisinden, memuruna, işçisinden esnafına kadar bütün  halk, bolluk içerisinde yaşamıştır...
      2002  den sonra da , Erdoğan dönemi başlamıştır.Genel kurmay kararlarına şerh koyma ,ilk olarak onun döneminde başlamıştır.Halkın arasında, halktan biri gibi davranmıştır.Rastgele vatandaşların evlerine misafir olmuş,iftar sofralarına oturmuştur.Bu çok basit gibi görünse de,cumhuriyet tarihinde, hiçbir parti lideri bunu yapamamıştır.
        Devlet adamı olarak da,dik duruş sergilemiştir.Başka ülkelerin devlet başkanlarının karşısında,ezik büzük iki büklüm durma geleneği, Erdoğan’dan sonra bitmiştir.Yeri gelmiş,İsrail cumhur başkanını azarlamış,yeri gelmiş Yunanistan cumhur başkanına,görevini yapmayan sekreteri gibi davranmış ,yeri gelmiş, A.B.D.başkanı Tramp’a,aynı seviyedeyiz hissini vermiştir..
        Diyarbakır’da, hava alanından şehir merkezine giderken,arabayı durdurmuş ,bir  tatlıcıya girmiş.Genç bir adam, 7 aylık bebeğini getirip, Erdoğan’ın  kucağına koymuş..Bebeği kucağına almış, bunun anası nerde diye sormuş .Adam oradan ayrılmış,biraz da gecikmiş.Erdoğan bebek  kucağında bir süre beklemiş.Orda selfi çektirmek isteyen bütün gençlerle, selfi çektirmiş.
        Diyarbakır’da, sadece tatlıcıda yaşanan olay dahi,çok şey ifade ediyor.Diyarbakır’ın sokaklarının güvenli hale geldiğini .,Bunu yapanın  kendisi olduğunu.Cesur olduğunu.Sıradan bir vatandaşın,7 aylık bebeğini kucağına bırakıp gidecek kadar,samimi bulduğunu. Gençlerin selfi çektirecek kadar, Erdoğanı kendilerine  yakın hissettiklerini anlatır..
         Bütün bu yaşananlar, Erdoğan’ın uzman bir siyaset bilimci olduğunu gösterir.İşte bunun için 16 yılı devirmiştir.Siyasilerin vatandaşa tepeden bakma dönemi bitmiştir.Bunu siyasiler ya anlayacaklar,yada iktidara gelmek için, Erdoğan’dan sonrasını bekleyecekler..
         2002 ye kadar ,bütün basın yayın organları,üniversite rektörleri,(birkaçı hariç) üniversiteler,hakimler, savcılar,BARO ve daha bir çok sivil toplum kuruluşları,C.H.P.’nin elindeydi.Şimdi BARO. hariç, tümü AKP’ye geçti.Yani, burada bir başarı varsa, bir de başarısızlık vardır.
         Tüm bu yaşananların, Erdoğan’ın siyasi görüşü ile ilgisi yoktur.Aynı siyasi görüşleri ,rahmetli Erbakan’ da savunmuştur .Şu anda da, saadet partisi aynı görüşleri savunmaktadır..Erdoğan’ın siyasi görüşünü ister beğen,ister beğenme..Futbolda Messi neyse,satrançta kasparov neyse ,siyasette de Erdoğan odur.Diğer liderler , iktidara gelmek istiyorlarsa, Erdoğanı rol model almak zorundalar.Halk ile olan ilişkilerini ,davranışlarını,bebeği kucağına almasını ,selfi çektirmesini, rastgele ev ziyaretleri yapmasını ,rastgele tatlıcıya girip, müşteri gibi oturmasını. Tümünü örnek almak zorundalar.

          Yarın CHP’nin başına geçsin, ya da MHP’nin,hatta HDP’nin .İddia ediyorum, bir iki seneye kalmaz ,o partiyi iktidar seviyesine taşır. 
        Bugün akşam haberlerinde, Hollanda başbakanını izledim.Hükümet ortağı partinin, genel başkanı ile toplantıya giderken,elindeki kahve bardağı düştü .Yerler kirlendi.Orada bulunan temizlik işçilerinden, paspas istedi.Kendi eliyle oraları sildi.Baktı ki dolaplara da sıçramış.Bez istedi, eliyle dolapları da sildi.Kameralar önünde temizlikçilerden alkış aldı.Bu işi bilmektir.Nasıl? Erdoğan’ın değişik versiyonu değil mi? Doğru her yerde doğrudur. 
           Bir ata sözümüz,‘’Ekmeği ekmekçiye yaptır,5 kuruşu fazla olsun’’der .Bütün mesele, doğru ekmekçiyi bulmaktır. Ya bulursun,yada milletin nasıl ekmek yediğine izlersin.
                                                                                                          Recep ESMER