“İrfan, düşüncenin bütün kutuplɑrını kucɑklɑyɑn bir kelime.” Cemil Meriç

Ayladır takip ettiğimiz Anayasa değişimi gerekli düzeltmeleri yapan Meclis, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından onaylandıktan sonra milletin önüne gelecektir. Bu zorlu süreçte karşı çıkan ve birçok sıkıntılar yaşanmasına rağmen, anayasa değişimi destekleyen milletvekilleri gerekli gayreti göstererek işin üstesinden gelmeyi başardılar. Meclis çalışmaları gece gündüz demeden büyük fedakarlıklar gösteren başta Meclis Başkanvekili Ahmet aydın ve dava arkadaşları olmak üzere yoğun çalışma temposuna yenik düşmeden, zaman zaman sansasyonel çıkışlara imza atan milletvekillerini idare etmeyi başaran, sakinleştiren ve olayların büyümesine engel olan Sayın Aydın, Meclis’i aksatmadan layıkıyla görevini ifa etmiştir.

Her zaman milletin değerlerini göz önünde bulunduran hükümet, Meclis’ten çıkan değişikliği de tüm kesimlerce içeriğini görmesini istemiş ve daima milletiyle beraber hareket etmiştir. Zaman zaman olayı farklı yöne çekmek isteyen muhalif düşünceler, gerekli desteği görmemiş ve hatta bu konuda tıkanıklığa yol açanları da eleştirmiştir. Bu çalışmalara katkı sağlayan diğer partileri de zan altında bırakarak olayın seyrini değiştirmeye çalıştılar. Sanki aralarında bir antlaşma varmış gibi saldırmaları bir siyasi düşünceye yakışmayan durumdur. 2019’da yapılacak olan seçim için şimdi için konuşmak erkendir. O zamana kadar kim öle kim kala. Bir önerisi olmadığı gibi karşı çıkılması da olayın farklı bir boyutuydu. Özellikle birileri rejim değişikliği diye diretenler, aslında öyle olmadığı her halinden bellidir. Bu bir sistem değişikliğidir. Bu sistem cumhuriyetimizin kuruluşuna dek uzar.  Bazı muhalif düşünceler tek adam söylentilerine karşı, geçmişinden bihaber oldukları her haliyle ortadır. Amaçları sistemi korumak değildir. Bu yapılan çalışma millet onay vermese, o zaman haklıdır ve kimsenin şikâyet etmesine de gerek yoktur. Daha millete gitmeden bu kadar yaygara çıkartmaları kabul edilir durum değildir. Milleten korkan bir anlayışın oluşu, milletine vereceği hiçbir şey yoktur.  

Partili Cumhurbaşkanı kabinesini oluştururken artık bağlayıcı niteliği olmayan bir süreç olacaktır. Parlamentodan değil de parlamento dışı bir kabine oluşacağı için hem güçlü bir kabine hem de ülkenin menfaatine olacaktır.  Bakanlar, Cumhurbaşkanı tarafından Meclis dışından atanacak ve Meclis yalnızca yasama faaliyetlerine bakacak. Bu zorlu süreci hep beraber anlatarak, destek olmak mecburiyetindeyiz. Herkes karınca kararınca yapılan çalışmaları anlatarak varsa eksik ve anlaşılmayan noktaları gerekli mercilere iletmek vatandaşlık görevimizdir. Önemli olan Türkiye’nin menfaatine olan çalışmaları engellemek değil, aksine yardımcı olmak, kolaylaştırmak zorundayız. Mesele siyasi değildir, Türkiye’dir, Türkiye’nin geleceğidir.

Vesselam!