Bakalım bu bela nerden geldi…….
Dünyanın büyüklüğü ölçüsüne bakarsak virüs bizim için ne ise dünya içinde biz o kadarız.
Biz üzerimizde yaşayan mikro organizmalar kadarız dünya üstünde. Ve biz bu dünyanın zararlı kötü virüsleriyiz.
Biz değil miyiz bir tane araba döşemesinin derisi 5 tane hayvanın ölmesine neden olan.
Biz değil miyiz yağ üreteceğiz diye koca koca yağmur ormanlarını yok eden
Biz değil miyiz daha çok para hırsı için kutuplarda balinaları öldüren, hayvanların üzerinde deneyler yapan
Avcılığı spor sayıp hayvanlarının neslini tüketen
Atıklarımızı denizlere döküp balıkları yaşamaz hale sokan
Sanayileşme adı altında kendi konforumuzu yükseltmek için öldürmediğimiz hayvan, kesmediğimiz ağaç bırakmayan
Sırf güzel kokacağız diye şişelere doldurduğumuz ozan gazları ile kutuplardaki buzları eriten
Kürkler içinde şık görünmek adına yavru, büyük demeden hayvanları öldüren
Biraz daha iyi bir araba, biraz daha lüks bir kanepe, biraz daha keyifli bir yaşam için atmosferde solunacak oksijen bırakmayan.
Dünya yaşayan bir organizma sizin gibi, benim gibi
Hasta ettik dünyayı .. Ateşi yükseldi son yüzyılda dünyanın küresel ısınması 1 derece arttı. Hani sizin 36 derece olan ısınız hasta olunca 37 oluyor ya…. Öyle arttı
Siz hastalığınızda kusuyorsunuz ya … dünya kusuyor artık. Depremlerle kusuyor. Koha olmuş nefes alamıyor. Zararlı organizmalar, insanlar zarar veriyor. Yararlı organizmaları yok ediyoruz. Hayvanları , ağaçları, dünyanın bünyesinde yaralı olan ne varsa bizim tarafımızdan virüs gibi yok ediyoruz.
Dengesini bozuyoruz dünyanın. Hastalanınca dengemizin bozulduğu gibi. Barajlar yapıyor , kanallar yapıyoruz. Dengesini bulamıyor artık doğa. İnsan denilen virüs suyuna zarar veriyor. Ormanlarına ciğerlerine dünyanın.
Dünya kendine aşı buldu. Hani biz hastalıklara karşı aşı yapıyoruz ya zararlı olan her şeyi öldürmek için.
Dünya kendine aşı buldu. Adını biz koyduk corana
Umarım daha fazla hasta edip antibiyotik bulmasına neden olmayız.
Eğer öyle olursa hapı yuttuğumuz gündür işte…
Burak BİNZET