Hazan ne kadar da yakışıyor değil mi hüzne. Ya da hüzün yakışıyor hazana. Eksik kalan bir şeyler anlam buluyor gibi. Yahut bir şeyler koparılıp atılıyor gibi. Burkarak yüreği, doldurarak gözleri... Öyle işte, biraz kederli.

     Bir yoldur dilediğimiz veya yolcudur beklediğimiz  yürekten. Hani bekleriz olmaz ya, üzülürüz, ağlarız. İşte öyle bir ruh hali gelir, sararıp kuruyan yapraklar savrulurken vatanından. Uzak bir yola düşmek gibidir, ardından tez dönülsün diye ilk yağmurlar dökülür. Su gibi gidilir belki, ama dönüşte sular kesilir. Vakit hazandır işte, vakit ayrılık vaktidir. 

     Artık bütün aşklar temize çekilir,bütün ayrılıklara sarı örtülür. Ayrılığa en çok sarı yakışır. Şarkılar yarım kalan aşkları anlatır. Kuşlar son mektubu bırakıp, valizini alıp çoktan çekilmiştir göğün maviliğinden. Güneş utana sıkıla gösterir yüzünü, ay daha cesurdur oysa. Bu hazan mevsimidir. Hüzne gebedir nasılsa. 

     Balkonlarda kurutulmuş dolmalıklar dans ederken, şarkılarına rüzgar eşlik eder. Akşam üstü bir kızıllık basar dağın etekleri, salçalar kurutulur, evler temizlenir, yünler açılır,... Kadınlar hamarat adımlar atar,yorgun ve de mutlu. Her şey hazırdır raflarda. Bir kış boyu dertsiz tasasız öyle ya! Halbuki daha dün geziniyorlardı sokaklarda. 

       Sokaklarda okuldan dönen çocukların cıvıltıları, hala eğlenebiliyorlar ya ona şaşırıyorum. Sararıp, kuruyup dökülen ömrün farkında değiller ne güzel. Halbuki onlara acıyorum biraz da! Onlar seyyar satıcıdan bir şeyler alıp yiyemediler. Onlar satılan şeylerin sağlığa verdiği zararı bilmeden yemenin, tadına varamadılar. Onların sevinçleri ambalaj paketlerine saklandı. Üstüne üstlük sevinçleri onlara zararlı, bir yandan sevinip, bir yandan üzülüyorlar. Galiba öleceğiz diye korkuyorlar. Yazık. Ben daha çok üzülüyorum ondan sonra.

      Şimdi bu mevsim nerden çıktı başıma. Kendi halimde yaşayıp gidiyordum. Tek derdim sıcaklar ve dolaptaki soğuk suyun bitme korkusuydu. Eğer mevsim sonbahar olmasaydı, öyle devam edecektim. Şimdi kim üzülecek biten onca aşka. Kim el sallayacak savrulan yaprağa. Kim ağlayacak yağan yağmura. Hem de durup dururken, nerden geldin sonbahar? Şimdi sırası mıydı? Senin aklından zorun mu var?

Instagram :nazantastan1