Yargucı, yaptığı açıklamada, "Erken seçim söylentileri başladığı andan itibaren partinin seçilebilecek sıralarından aday olma telaşı başlamış, kendine yer bulamayanların öfkeli, sitem dolu ve ideolojik eksen kaymalarının olduğu iddiasıyla Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı cepheleşmeleri de başlamış oldu. Bildiğiniz üzere CHP 600 kişilik milletvekili aday listelerini açıkladı. İlk bilgiler basına sızar sızmaz CHP tabanından itirazlar yükselmeye başladı. Neymiş liste ağırlıklı olarak sağcı adaylardan oluşuyormuş, 26.Dönemin “Solcu” kimliğini taşıyan bütün adaylar tasfiye edilmiş. Parti tabanı solda siyaseti isterken Sayın Kılıçdaroğlu, partiyi daha sağa doğru çekmeye çalışıyormuş"dedi.

"Daha önceki birçok röportaj ve yazılarımda ısrarla vurgulamıştım; 21. Yüzyılda siyaset yapmak tamamen denge ve bu dengeleri hayata geçirebilecek siyasetleri yapabilecek siyaset stratejilerini hayata geçirmekle mümkündür ancak. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu taktiksel siyasi dehasını anlamak için biraz daha derinlemesine irdeleyerek açıklayalım. Neden? Böyle bir hamle yaptı. Amacı ne?" diyen Yargucı, şöyle devam etti:

"İlk defa ittifak yapılıyor ve başka, başka mahallelerden insanları ölümcül bir deprem tehlikesine karşı aynı toplanma alanına bloklaştırarak koyma çabası var, adı üstünde ittifak, asgari müştereklerde anlaşmak yani. 16 Nisan Referandumunda Hayır bloğunda olduğu gibi meselenin bir varoluş ya da yok oluş gibi Cumhuriyet ve değerlerinin daha öncelikli olduğunun, ideolojilerin burada sadece birer ayrıntı olduğunu anlamaktan geçiyor. Yani esas olan evi kurtarmak, evi kurtardıktan sonra bir arada yaşamanın formülü bulunuru anlamaktan geçiyor bu taktiksel hamlelerin. Şu zamana kadar anlaşılıyor ki henüz kişisel egolarını tatmin edemeyenler kendi nefislerine ideolojileri alet ederek toplumsal bir duyarlılık oluşturup bunun üzerinden Sayın Kılıçdaroğlu’nun şahsında “Millet İttifakı’nı” baltalamaya çalışıyorlar televizyon programlarını gezerek. Burada çok net olarak görmemiz gereken Sayın Kılıçdaroğlu ülkemizin içinde bulunduğu süreç ve sonrasını görme adına mükemmel bir stratejik hamle yaptı, zamanı geldiğinde bu adımın siyaset tarihine altın harflerle yazılacağını hep birlikte göreceğiz. Ben önceliği Vatan ve Hürriyet olan, siz adına Sağ bir listeyle seçime girme deyin, bunun günümüz siyasetine nasıl bir katkı sunacağına bakalım şimdi"

Bu taktiksel hamlelerle CHP’nin ittifak yaptığı diğer partilere oy kaptırmayacağı gibi onlardan oy almasının sağlanacağını dile getiren Yargucı, "Diyeceksiniz ki “daha önceleri CHP bu yöntemle sağdan hiç oy alamadı bu yanlış bir yöntem”. Bende size bugün ittifak etmenin yollarını ne açtı diye sorarım, siyaset iddia işidir, iddianda samimi olmanın sonucudur bugün ki durum. Birde en başta dediğim gibi günümüz siyaseti ideolojiler üstü olmak zorunda, hani demiş ya Mustafa Kemal “Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruat’tır”. CHP’nin bu tavrını siyaseten okuyamayan sol tabanı bu liste tercihi nedeniyle yukarı da ki gerekçelerle partisine darılacak, peki oluşan bu küskünler oyları nereye gidecek sizce? Cumhur ittifakına mı? Böylece Kılıçdaroğlu açık bir davet yapmanın politik riskinden, havuz medyasının manipülasyonlarına muhatap olmadan CHP’den HDP’ye ciddi bir oy desteğini sağlamış olacaktır. HDP bu şekilde barajı geçecek ve AKP’nin HDP’yi baraj altında bırakma çabaları boşa düşecek, akp mecliste arzuladığı çoğunluğa erişemeyecek ve bu nedenle mecliste azınlığa düşecektir. Bu strateji sizce de siyaseten bir “Deha” örneği değil mi? Kabul etmek gerekir ki Sayın Kemal Kılıçdaroğlu taktiksel olarak yaptığı hamlelerle şuan maça başladığı ilk 5 dakikada 5-0 önde. Umarım buraya kadar net olarak anlaşıldı. Bu süreç parti içi kavga ve eleştirilere heba edilemeyecek kadar kıymetli, şuan en önemli olan konu Türkiye. Televizyon kanallarını gezerek Kemal Kılıçdaroğlu CHP’ni sağa kaydırıyor söylemi kuyruk acısından başka bir şey olmadığı gibi, Genel başkan bunu böyle yapıyor bir bildiği vardır diyememenin de acizliğidir, parti disiplinsizliğidir. 95 yıllık bir partinin temel omurgasını koruyup 8 yıl gibi onlarca önemli olayı içerisinde barındıran kısa bir sürede günümüz koşullarına göre güncellemek siyaseten bir devrimdir, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bunu başarmış bir Devrimci’dir bana göre. Stratejik Siyaset Bilimi ışığında yaptığım bu değerlendirme ve tespit şahsidir. Kurumsal olarak  CHP'ni bağlayıcılığı yoktur" şeklinde konuştu.

Kaynak : PHA
Kaynak: pha