Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman mitinginde Besni ilçesinde AK Parti'nin kazanmaması için meşru olmayan yollara tevessül edildiğini, kulağına kirli haberler geldiğini belirterek, "Şunu bilin, bizim trenden inenler bir daha bu trene binemeyecekler. Bu davaya ihanet edenler artık bu davanın saflarında yer alamazlar. Bu davayı satanlar kusura bakmasınlar biz Bay Kemal gibi koltuğa yerleşip ondan sonra oradan saf dağıtanlardan değiliz" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisi tarafından düzenlenen mitinge katılmak üzere öğleden sonra Adıyaman'a geldi.

Havaalanında karşılanmasının ardından otobüsle miting alanına hareket eden Erdoğan, güzergah üzerinde kendisine sevgi gösterisinde bulunanları selamladı. Bazı noktalarda durarak vatandaşlarla selamlaşarak sohbet eden Erdoğan, çocuklara oyuncak hediye etti.

-"35 BİN KİŞİ KATILDI"

Sakarya Caddesi üzerindeki miting alanında platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalabalık ile birlikte çalınan 'Bir Aşk Hikayesi' şarkısına, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İbrahim Kalın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, AK Parti Adıyaman milletvekilleri Ahmet Aydın, Halil Fırat, Muhammet Fatih Toprak, Yakup Taş, Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu,  AK Parti Adıyaman Belediye Başkan Adayı Doktor Süleyman Kılınç, AK Parti İl Başkanı Mehmet Dağtekin, Merkez İlçe Başkanı Mustafa Alkayış ve AK Parti yönetimi eşlik etti.

Milletin adamı ve milletin partisini her zaman bağrına bastığı için Adıyamanlılara teşekkür ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhabbetiniz için meydanlara sığmayan sevdanız için sizlere teşekkür ediyorum. Şu alana bak, şu ihtişama, şu coşkuya bak. Az önce resmi rakamı aldım. Sadece meydanda 35 bin kişi var. Fakat havaalanından gelirken bir bu kadar da yollarda var. Demek ki Adıyaman kararını verdi" dedi.
24 Haziran öncesi kente geldiğini ve seçimlerde kendisine ve partisine rekor destek verildiğini hatırlatan Erdoğan, "Siz bizi mahcup etmediniz, bu davayı tümsekte koymadınız. Öksüz, garip, boynu bükük bırakmadınız. Rekor oy oranıyla bu kardeşinize, partinize sahip çıktınız. Yüzde 67.4 ile şahsımla durmak yok Cumhurbaşkanlığında göreve devam' dediniz. Yüzde 55,1 ile milletin partisini, partinizi zirveye taşıdınız. Türkiye'nin sendelemesini, tökezlemesini özellikle bekleyenlere Adıyamanlılar olarak sandıkta unutamayacakları bir ders verdiniz. Ahde vefalı, sözüne sadık olduğunuzu cümle aleme gösteriniz. Rabbime bana sizin gibi dostlar, sizin gibi yol arkadaşları nasip ettiği için hamd ediyorum." diye konuştu.

-"SANDIK BİZİM NAMUSUMUZDUR"

Seçimlere 4 gün kaldığını ve verilecek oylarla ülke ve şehirlerin geleceğine karar verileceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"İnşallah 4 gün sonra sandıklara gidecek, oylarımızı kullanacağız. Oylarımızla bir kez daha ülkemizin, şehrimizin geleceğini tayin edeceğiz. Belediye başkanı, meclis üyeleri, muhtarları seçmenin yanında çok daha kritik kararlar vereceğiz. Adıyaman'ın Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını nasıl karşılayacağını da tayin edeceğiz. Unutmayın, sandık bizim namusumuzdur. Sandık milli iradenin aşılmaz, sarsılmaz, yıkılmaz kalesidir. Sandık, milletimizin bedel ödeyerek, mücadeleler vererek elde ettiği çok önemli bir kazanımdır. Sandık seçimlerde insanlarımızın CHP'nin faşist, baskıcı zihniyetinden söke söke aldığı bir haktır. Bakmayın siz CHP'nin 'bu ülkeye demokrasiyi biz getirdik' demesine. Hak ve özgürlük mücadelesinin sandıkta başarıya ulaşmasında merhum Menderes'in, Hasan Polatkan'ın, Fatin Rüşdü Zorlu'nun o sandıkta hakkı vardır. O sandıkta Mamak'ta tek tek tırnakları sökülen koç yiğitlerin çığlığı vardır. O sandıkta cuntacıların astığı delikanlıların vebali var ve hesabını verecekler. 22 yaşında körpe bir fidanken darbecilerin dar ağacına gönderdiği şehit Mustafa Pehlivanoğlu'nun hakkı var. O sandıkta ömrünü memlekete adayan rahmetli Özal'ın, Erbakan hocamızın hakkı var. 28 Şubat döneminde milli iradeye leke sürdürmeyen Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimin cesareti var."

-"BU DAVAYA İHANET EDENLER. BU DAVANIN SAFLARINDA YER ALAMAZ"

Erdoğan, konuşmasını sürdürürken kalabalıktaki bazı kişilerin Kahta ilçesine daveti üzerine, 'Bir şeyler duyuyorum. Besni bize kırgın mı?' diye sordu. Besni'de meşru olmayan şeylere tevessül edildiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şunu bilin, bizim trenden inenler bir daha bizim trenimize binemeyecekler. Bu davaya ihanet edenler artık bu davanın saflarında yer alamazlar. Zira şurada on binler niçin duruyor? Bu on binler neyin mücadelesini veriyor. Kendi makam ve mevkileri için af edersiniz bu davayı satanlar kusura bakmasınlar. Biz Bay Kemal gibi koltuğa yerleşip ondan sonra oradan saf dağıtanlardan değiliz. Kardeşlerim, biz buralara durup dururken gelmedik. Gökten zembille buralara inmedik, tırnaklarımızla kazıya kazıya buralara geldik. Eğer milletim bugün Adıyaman'ın tüm ilçelerinde, beldelerinde bu kardeşine sahip çıkıyorsa, bu evladına sahip çıkıyorsa bunun bir sebebi var. Biz millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik."

-"BU ÜLKEDE CHP'NİN ZERRE KADAR EMEĞİ YOKTUR"

Ülkede zerre kadar emeği olmadığını ifade ettiği CHP ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu Bay Kemal'de utanma yok. Geçen ne diyor, 'Başörtüsü sorununu biz çözdük, ben çözdüm' diyor. Sen neyi çözdün? İkna odalarının sorumlusu olan kadın İstanbul Üniversitesi'nde rektör yardımcısıydı, sonra senin milletvekilin oldu. Sen kimi aldatıyorsun. O ikna odalarının sorumlusuydu, kızlarımızın başörtüsüyle bizzat oynadı. Sen kimi aldatıyorsun. Fakat gençler siz daha çok çalışacaksınız. Artık üniversitelerde, okullarda, devlette böyle bir sorun var mı? Daha çok çalışarak başaracaksınız inşallah ve o makamlara siz geleceksiniz. 15 Temmuz gecesi birileri tankların arasından kaçarken kimdi o? Bay Kemal saat 23.15'te Atatürk Havalimanına iniyor ve FETÖ'cüler alıyor, tankların arasından geçirip Bakırköy Belediyesine gönderiyor. 01.15 ben iniyorum bana diyorlar ki '2 saat önce Bay Kemal geçti.' Ama bu adam ne diyordu; 'darbe yapılırsa tankların önüne önce ben çıkarım.' Bu var ya bu korkaktır, ürkektir, bundan bir şey olmaz. Ama ne yazık ki benim CHP'ye gönül veren kardeşlerim bu adamın peşine nasıl takılıyor anlamak mümkün değil. O sandıkta azgın azınlığın her türlü provokasyonuna rağmen meşru zeminden ayrılmayan sessiz çoğunluğun hakkı var. 31 Mart'ta omuzlarımızdaki ağır yükün bilinciyle sandıklara gideceğiz."

-"DEMOKRASİNİN GÜCÜNÜ GÖSTERECEĞİZ"

Adıyamanlı vatandaşlardan İstanbul, Ankara ve İzmir'de yaşayan hemşerilerini arayarak AK Parti adaylarına destek istemeleri çağrısında da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunlara 31 Mart'ta sandıkta bir Osmanlı tokadı atmamız lazım. 31 Mart'ta evlatlarımızın ellerinden tutup bizden öncekilere minnet borcumuzu ödemek üzere hep beraber sandıklara koşacağız. 82 milyon olarak o sandığın hakkını verecek, rekor oy oranlarıyla demokrasimize sahip çıkacağız. Mısır'da 9 kişinin idam edildiği gün darbecilerin elini sıkmak için kuyruğa giren Avrupa'nın iki yüzlü siyasetçilerine bir kez daha Türk demokrasisinin gücünü göstereceğiz. İşte 31 Mart bunun için önemli. Her fırsatta Türkiye'ye hak, hukuk dersi vermeye yeltenen terör sevicilere hadlerini bildirmeye hazır mıyız? Pensilvanya'dan, Kandil'den, Avrupa'dan, Türk milletinin iradesine ipotek koymaya çalışan alçaklara sandıkta esaslı bir ders verecek miyiz? Bizi merhum Menderes'in akıbetiyle korkutacağını sanan vesayetçilere 'Yeter söz de, karar da milletin' diyecek miyiz? İstanbul'un ortasında ezanımıza edepsizlik eden marjinallere, kongrelerinde bayrağımızı asmayan bölücülere, İstiklal marşımızı okumaktan utanan CHP'li gafillere sandıkta gereken dersi verecek miyiz? CHP'nin Adalar Belediye Başkan adayı, diğerleri orada, Bay Kemal de orada. Bay Kemal'e sorsan der ki; 'böyle bir şey yok' İspatlarım ha. Burada hepsi kayıtlarda. Onlar istiklal marşı okuyor ama adayı istiklal marşı okumadı. 16500 kilometre öteden bize tehditler savuran katillere 82 milyon olarak seçim sandığında hep birlikte gereken hesabı soracağız."

-"SİZİ ÜZEN BİZİ, BENİ ÜZMÜŞ DEMEKTİR"

Son 26 gün içerisinde 56 il ve 24 ilçeyi ziyaret ettiğini belirten Erdoğan, gittikleri her yerde kardeşliği yücelttiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Soğuk sıcak, kar tipi demeden, ayaza yağmura aldırmadan, illerimiz, vatandaşlarımız arasında ayrım yapmadan tüm Türkiye'yi dolaşıyoruz. Milletimizle yüz yüze hasbi hal ederek, onların taleplerini, eleştirilerini, mesajlarını bizden beklentilerini tek tek not alıyoruz. Tüm insanlarımızla dertleşiyoruz. Teşkilatlarımızla, muhtarlarımızla, STK'larımızla istişareler yapıyoruz. Şunu unutmayın sizi üzen bizi üzmüş demektir. Sizi üzen beni üzmüş demektir. Sizin gönlünüzü kıran bizi yaralamış demektir. Size hürmetsizlik eden bize, milli iradeye hürmetsizlik yapıyor demektir. Bu dava milletin davasıdır, millete hizmet davasıdır. Bugüne kadar sizin rotanız dışında sizin belirlediğiniz istikamet dışında başka yollara sapmadık, bundan sonra da sapmayız."
Dün 9 genç kızın yazdığı bir mektup aldığını, 56 hatmi şerif ile 150 kadar Yasin’i şerif okuduklarını anlatan Erdoğan, "Bu nedir bu? Bu dertli olmak değil mi? Bu bir aşk, bu bir heyecan. Ne yapıyor, Cumhurbaşkanını manen teşvik ediyor. Elhamdülillah. Sizin isteklerinizi biz emir, talimat telakki ederiz. Boynumuzun borcu bilip, ona göre davranıyoruz. Bize 17 yıldır Türkiye'ye hizmet etme, bu millete hizmetkar olma onurunu tattıran 82 milyon gönlünü ferah tutsun. Bu ten bu canda olduğu müddetçe bizim rotamızı siz çizeceksiniz, pusulamızı siz tayin edeceksiniz." dedi.

-"YALAN HÜCRELERİNE SİNMİŞ"

Konuşmasında miting alanında bulunan dev ekranda Adıyaman'a yapılan hizmetlerin yer aldığı videoyu izlettirerek devam eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve isim vermeden Meral Akşener'i eleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ziya paşa ne diyor; 'eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' Bay Kemal bak biz sadece Adıyaman'da yaptıklarımızı ben sana dev ekranda gösteriyorum. Laf ola beri gele yok. Senin bir defa hücrelerine sinmiş, yalan, yalan, yalan. İftira, iftira, iftira. Bu adamın başka bir meziyeti yok zaten. Şimdi 31 Mart'ta sandıklardan bir tokat daha yiyecek. CHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; siz bu adamdan kurtulmak istemiyor musunuz? Gelin 31 Mart'ta bu kararınızı verin. Bakınız, bana ve aileme iftiralar attı. Geldi Meclis'e kağıtları böyle salladı. Dava açtım. Şu anda Yargıtay safhasında. İlk derecede davaları ailece kazandık. 2,5 milyon şimdi Yargıtay bunu onadığı takdirde Bay Kemal'den gelecek parayı Mehmetçik Vakfı'na hibe edeceğim. İyi değil mi? Şimdi bu parayı Bay Kemal kendisi veremiyor. Yardım sandığı kurdu, milletvekilleri 5'er bin lira veriyor. Diğerleri için de aynı yola başvurduk, onlar da kuracak. Şimdi bir hanımefendi var ona da 250 bin liralık dava açtım. Hangisi olursa olsun, hepsine dava. Gelen parayı da Mehmetçi Vakfı'na."

-"BESNİ'DE ÇEVRİLEN OYUNLARIN SANDIKTA HESABINI SORACAĞIZ"

Adıyaman'a AK Parti iktidarlarında 16 katrilyonluk yatırım yapıldığını anlatan Erdoğan, bu sırada alandan kendisini Besni ilçesine davet edenlere dönerek, "Özellikle siz şimdi beni Besni'ye davet ediyorsunuz. Besni'de kulağıma maalesef kirli şeyler, kirli haberler geliyor. Buna üzüldüm. İnşallah Besni'de, Besnili kardeşlerim oradaki çevrilen bu çirkin, kirli oyunları sandıkta evel Allah düzeltecek ve biz de inşallah bu oyunu oynayanlara sandıkta bunun hesabını sizlerle bunu soracağız. Onun için çok çalışacağız. Çünkü benim halkımın, benim Besnili kardeşimin iradesi parayla satın alınamaz. Onu parayla satın almaya çalışanlar da bunun hesabını verecek. Ne nedir bunları biliyoruz. Allah aşkına şu anda AK Parti'de yer bulamayan, AK Parti'den aday olamayanlar nereye gidiyor? Malum; ya İP'e gidiyor, ya SİP'e gidiyor öyle mi? Şimdi bunlardan inşallah sizler pazar günü hesabını soracaksınız. Çünkü, Adıyaman ilçelerinde özellikle birincilikleri, ikincilikleri, üçüncülükleri kazanmış bir ilimiz ve bunu yine yapacaksınız" şeklinde konuştu.
Adıyaman'ın ticaretinde önemli bir paya sahip olan tütün konusunu istismar edenler ve halkı aldatmak isteyenler olduğunu duyduğunu belirten Erdoğan, "Bu konuda herhangi bir geriye gidiş söz konusu değildir olmayacaktır. Meclis'imizde yasal düzenlemeler yapılmıştır, yakında bu işi yönetmelikler çıkarak kökten çözeme kavuşturacağız. Adıyaman adeta bir açık hava müzesi ve burası için 10 milyon Avroluk bir yatırım gerçekleştireceğiz" dedi.
AK Parti'nin çalıştığı sırada CHP'nin başını çektiği muhalefetin kendilerini engellemeye çalıştığını belirten Erdoğan, "Onlar sadece engellemenin, yokuşa sürmenin, yargı kararlarıyla mani olmanın mücadelesini verdiler. Bu ülkede bunların dikili ağaçları olmadığı gibi hizmet götürmemizi sabote etmeye kalktılar. Esersizlik siyasetiyle, istismar siyasetiyle, hep pürüz çıkardılar. Ülkemizi devler ligine yükseltecek projeleri karalayıp, kötüleriler. Millet, memleket düşmanlarıyla el ele verip iftira kampanyalarıyla Türkiye'yi paçasından aşağı çektiler. Yasakları savunan darbecilerden medet umar, bir gecede 251 insanımızın kanını döken FETÖ alçaklarından medet uman bir muhalefete başka nerede bulunur? 3-5 oy için bölücülerin siyasi uzantılarıyla pazarlık masasına oturan muhalefete başka hangi ülkede rastlanır" diye konuştu.

-"DEFOL KÜRDİSTAN'A GİT"

Konuşmasında daha sonra HDP Eş Başkanı Sezai Temelli'nin İstanbul ve Ankara yerel seçimlerine ilişkin bir TV kanalı ile mecliste yaptığı konuşmaları ekrandan kalabalığa dinleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu adam Kürt değil biliyor musunuz? Ama bu adam ne idüğü belirsiz. Bu adam benim Kürt kardeşlerimi istismar ederek oradan rant elde ediyor. Ne diyor? Kürdistan. Şimdi soruyorum ben Adıyamanlı kardeşlerime: Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Bizim Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Akdeniz, Karadeniz, Orta Anadolu, Ege, Marmara’mız var. Ama Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge yok. Ha, Irak'ın kuzeyinde var. Eğer sen çok seviyorsan defol git oraya. Seninle beraber gelecekler varsa onları da yanına al, beraber gidin orada yaşayın. Siz bu ülkeyi bölemeyeceksiniz, buna gücünüz yetmeyecek. Bu tehdit dilini, bu küstahlığı benim Kürt kardeşlerim sineye çeker mi? Bunlar kim oluyor da benim Kürt kardeşlerimin oyunu CHP'ye, adı iyi ama kendisi karışık bir partiye pazarlayabilir? Bunlar kim oluyor ana muhalefetin İstanbul, Ankara, İzmir adaylarını bu şekilde tehdit edebiliyor. Buna rağmen ne CHP, ne hanımdan, ne Saadet'ten tepki yükselmiyor. Hiçbiri hakareti, tehdidi üzerine almıyor. Kendi izzeti nefsini korumayan bu milleti koruyabilir mi? Siyaset darbecilere alkış tutanların değil, demokrasiye canı pahasına sahip çıkanların işidir. Siyaset Türkiye'nin IMF kapılarında süründürenlerin işi değildir. IMF'ye bunlar kucak açtı 23,5 milyar dolar borçlandılar biz sıfırladık. Siyaset beyaz kefeni giyerek millete hizmet edenlerin işidir. Biz böyle bir siyasetçi işte böyle bir devlet adamı olmanın gayreti içerisindeyiz. Sizlerin emanetine leke sürdürmemenin çabasındayız. Ömrümüzce de bu milletin hizmetkarı olmaya devam edeceğiz bunun için 31 Mart'ta sizlerden güçlü destek bekliyorum."

Erdoğan, konuşmasının sonunda daha önce kendi partilerinde yer alan ama şimdilerde başka partilere geçenler olduğunu belirterek, "Unutmayın taş yerinde ağırdır. Millete hizmet etmeye talip olup, milletin yeminli düşmanlarıyla yol yürünemez. Terör örgütü mensuplarıyla el ele, omuz omuza, kol kola yürüyenlerle yol yürünmez. Maksat hizmetse bunun yeri AK Parti'dir. Çünkü yaparsa AK Parti yapar. Böyle bir anlayışın AK Parti"de yeri yoktur" dedi.

'Tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak' vurgusuyla Rabia'yı hatırlatan Erdoğan, konuşmasının sonunda pazar günkü seçimler için AK Parti adaylarına destek istedi. Erdoğan, AK Parti merkez ve ilçe adayları ile toplu fotoğraf çekti.

Kaynak : PHA
Kaynak: pha