Nedendir bilmem ama bugünlerde aklıma hep tarihteki bir kafes olayı geliyor. Çok ilginç ve bir o kadar da değerli bu olayı sizlerle paylaşayım dedim. 

Oğuzların kalabalık bir gurubu, Karahanlılar hizmetinde Seyhun ve Ceyhun nehirleri arasındaki bölgede yaşarken, Moğol Karahıtay ve Karluk baskısıyla yurtlarından çıkarılırlar. Belh’e yerleşirler ve Selçuklu sultanı Sancar’a vergi öderler. Vergi yılda 24 bin koyunu bulur. Sancar, zenginlerinin hayli varlıklı olduğu anlaşılan bu Oğuzlara hiçbir ayrıcalık tanımaz.

Oğuzlar, Gurlar ile Selçuklular arasındaki bir savaşta ikili oynayınca, Sancar’ın Belh valisi, onlardan yurtlarını terk etmelerini ister. Fakat kovulan gurubun gidecek yeri yoktur. Gitmezler ve ödedikleri vergileri arttırarak yerleştikleri otlaklarda barınma hakkını elde tutmaya çalışırlar. Vali Kımaç, reddeder ve 10 bin atlı ile Oğuzların üzerine saldırır. Bu ölüm kalım savaşını Oğuzlar kazanır ve Belh yöresini yağmalarlar. Bunun üzerine Selçuklu sultanı Sancar, güçlü bir ordu ile Oğuzların üzerine yürür. Kaygıya düşen Oğuzlar elçiler yollayarak Sancar’a yalvarırlar ama Sancar kabul etmez.

Köşeye sıkıştırılan Oğuzlar, Sancar’ı pusuya düşürüp bozguna uğratırlar ve Sancar’ı yakalarlar. Ama tutsak değil sultan sayarlar. Tahta oturtup itaatlerini sunarlar.

Bu Oğuzlar, üç-ok ve Boz-ok diye iki kola ayrılmış bir kabile örgütlenmesine sahiptirler. Fakat her kol ve boy hayli bağımsız olduğundan aralarında geçimsizlik olduğundan, kendileri bir şef çıkaramazlar ve bölgede büyük ün sahibi Sancar’ı başlarında göstermeyi çıkarlarına uygun sayarlar. Yalnız bu, beylerin denetiminde kukla bir sultandır ve kaçacağı korkusuyla demirden yırtıcı hayvan kafesinde tutulur.

Oğuzlar, demir kafesteki sultanlarıyla birlikte Merv’e dönerler ve yağmaya başlarlar.

Selçuklu emirleri, Sancar tutsak düşünce Süleyman Şah’ı sultan yaparlar. Oğuzlar Süleyman Şahı da yenerler. Selçuklu emirleri bu kez Mahmut’u sultan yaparlar. Ama yine Oğuzlarla baş edemezler ve barış yaparlar.

Sancar ölünce Mahmut’u kendilerine sultan yapmak isterler. Mahmut demir kafes korkusuyla çekinir. Ama sonunda Oğuzların hükümdarlığını kabul eder.

Birlikte Mahmut’u tanımayan Ay-aba üzerine yürürler. Ama kukla sultanlığa dayanamayan Mahmut, Oğuzların yanından kaçar ve Ay-aba nın eline düşer. Sultanın gözlerine mil çekilir ve ölür. Oğuzlar ise dağılır.

Kısacası kral olabilirsiniz ama kimin kime hükmettiğini aslında ayırt etmek zordur. Demek ki bazen hükmettiğinizi sanırken aslında siz tutsaksınızdır. Ya da hükümdar olduğunuzu sandığınız bir zamanda aslında siz bir kafeste yaşamaya mahkûmsunuzdur.

Öylesine aklıma geldi işte…………..