Resulullah (SAV)'in "O öyle bir insandır ki; Ondan hayırdan başka bir şey bilmem" diye medh-u senasına mazhar olmuş Sahabe Hz. Safvan bin Muattal Adıyaman topraklarında medfun, başka bir deyişle topraklarımızda misafir.

Bu büyük Sahabe İfk hadisesi ile müptela olmuş, Cenab-ı Allah Nur Sure-i Celilesinde beraati ile ilgili 10 Ayet-i Kerime inzal etmiştir. Cesaret, Şecaat ve iffeti ile meşhur olmuştur. Cahiliye devrinde bile (Müslüman olmadan önce) harama bulaşmamıştır.

Hz. Peygamber (SAV) Efendimizin sevgisine ve güvenine mazhar olmuş bu zatın şahsı manevisine yaraşır bir kıymet bilirlik içinde miyiz, doğrusu bilmiyorum.

Ama bizlerin Safvan b. Muattal hazretlerinden, onun maneviyatından yeterince istifade ediyor muyuz, sorusuna bildiğim kadarıyla pek olumlu cevap veremiyoruz.

Bunda en büyük etkenin de bilgi ve bilinç faaliyetlerinin yeterli olmadığını söyleyebilirim.

Düşünebiliyor musunuz, hakkında ayetler nazil olmuş ve Hz. Peygamber’in övgüsüne mazhar olmuş bir zat, komşumuz ve biz ondan bîhaberiz.

Ne diyelim bu da bir nasip meselesi elbette.

***

Geçen gün bir hocamızla konuşurken, Sahabe hazretlerinin kabrinde teypten Kur’an okutulduğunu, daha sonra orada teypten ney çalındığını dolaysıyla bundan da çok müteessir olduğunu söyledi. Doğrusu ben de üzüldüm.

Sonra da “Neden burada canlı Kur’an- Kerim okunmuyor?” diye düşünmeye başladım. Bunun örneğini Topkapı Sarayı’na gidenler görmüşlerdir.

Öyle ya, İslam Tarihinde böylesi önemli bir yere haiz bir zatın kabrinde neden sürekli ve canlı olarak Kur’an okunmasın?

Bu konuyu paylaştığım arkadaşların hepsi gayet olumlu ve isabetli bir düşünce olduğunu kabul ettiler. Sadece çok azı “uygulanabilir mi?” diyerek çekincesini ifade etti.

Kısa adı SAFVAN-DER olan Safvan bin Muattal Eğitim, Yarımlaşma, Çevre İzcilik Derneği Temsilcisi İsmail Ergün ile görüştüm. Ayrıca Adıyaman Siret Derneği Başkanı Dr. Ali Tamer ile de görüştüm.

Müftü hocamız il dışında olduğu için yüz yüze görüşemedim, inşallah geldiğinde ziyaret edip görüşeceğim. Hatta gerekirse heyet olarak da görüşebiliriz. Bu konuda yetkili ve etkili olan İl Müftülüğümüzün tavrı ve kararı önemlidir.

İlk anda pratikte bunu gerçekleştirmenin zor olabileceği fikri karşımıza çıkabilir. Az sayıda da olsa bunu söyleyenler de oldu çünkü. Ama üzerinde biraz düşünüldüğünde bunun pekâlâ mümkün olabileceğini görürüz.

Üzerinde düşünüp tartışmadan “bu olmaz” demek işin kolaycılığı olabilir. Gerekli araştırma ve tartışmayı yaptıktan sonra bir sonuç/çözüm çıkmaz ise yapabilecek bir şey tabi ki, haliyle gerekirse konu ertelenir.

Ama bunun olabileceği konusunda ben kaniyim. Hatta bir adım daha öteye gidip bütün dikkatleri ilimize çekebileceğimiz bir öneride daha bulunayım.

Halkın gönüllü olarak burada görev alması sağlanabilir/sağlanmalı.

Görüştüğüm kişilere şunu da sordum: “Eğer burada gönüllü olarak Kur’an- Kerim okuman istense okur musun?” İnanır mısınız, sorusu bile arkadaşları heyecanlandırıp duygulandırdı. Nasıl olmasın ki, hakkında beraatı ile ilgili ayetler nazil olmuş ve Hz. Muhammed (sav)’in güven ve sevgisine mazhar olmuş bir Sahabenin kabrinde Kur’an-ı Kerim okumak görevi hangi Müslüman’ı heyecanlandırmaz ki?

Tabi bunlar da müftülük marifetiyle oluşturulacak bir komisyonun dinleyip onay vereceği kişilerden olacak. İlk evvel müftülüğümüzün kadrosunda varsa uygun hocalarımızla, en azından başlangıç olarak gündüzleri yapabiliriz.

Toparlıyorum.

Adıyaman topraklarında misafir ve medfun bulunan Peygamber (sav) övgüsüne mazhar olmuş, hakkında ayetler nazil olmuş Pâk-i Sahabe Hz. Safvan bin Muattal’ın kabrinde insanlar tarafından canlı ve devamlı olarak Kur’an-ı Kerim tilavet edilmeli. Bu, o zatın şahsı manevisine verilmesi gereken değerdir.

Bunun için, müftülük karosunda uygun olanlar görevlendirilebilir ya da gönüllüler seçilebilir.

İkincisi, Kur’an-ı Kerim’i tahsil etmiş gönüllü insanlardan seçilebilir.

Üçüncü olarak ilimizde İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasından tilaveti ve kıraati düzgün öğrenciler seçilebilir.

Son iki madde konunun sahiplenilmesi, bilgi ve bilinç oluşturulması bakımından bence çok önemlidir.

Gerekirse Diyanet İşleri Başkanlığı ile de bu konu görüşülüp paylaşılarak gerekli onay, kadro tahsisi ya da ödenek gibi destek alınabilir. Tabi bu konuda her zaman olduğu gibi en büyük destek vekillerimiz, siyasilerimiz ve bürokratlarımız olacaktır.

Ne dersiniz, harika bir şey olur değil mi?

Düşünün bir kere, Adıyaman halkı, hatta belki de il dışından insanlar bile Sahabe kabrinde Kur’an-ı Kerim tilaveti için gönüllü oluyor…