Tokur, Türk Sağlık-Sen’in 100 yıl önceki idealin temsilcisi olduğunu ve o asil ruhun günümüze yansıması olduğunu belirterek, ‘’Sevdası Türkiye olan bizler, her şartta ve zamanda bayrak, vatan, millet ve devlet demekten asla vazgeçmeyeceğiz’’ dedi.

- ‘’14 MART TIP BAYRAMINI BAYRAM TADINDA KARŞILAMAYA HASRET KALDIK’’

Tokur, sağlık çalışanlarının kutsal bir mirasın sahipleri olduğunu vurgulayarak, ‘’Sağlık çalışanlarımızın bugün karşı karşıya kaldıkları sorunlar nedeniyle 14 Mart Tıp Bayramını, bayram tadında karşılamaya hasret kaldık. Bugün mobbing ve şiddetten en fazla mağdur olanlar sağlık çalışanlarıdır. Her 30 dakikada bir sağlık çalışanın şiddete uğradığı, doktorların kafasına kaldırım taşları atıldığı, hastanelerin basıldığı ve şiddetin cinayete dönüşmeye başladığı bir çalışma ortamı mevcuttur. Bazı düzenlemeler ile önlemler alınmak istenmişse de bunların yetersiz olduğu ortadadır. Bu nedenle acil bir şekilde sağlıkta şiddete istisnasız tutuklu yargılama gelmeli, sağlık kurum ve kuruluşları sıfır toleranslı alan ilan edilerek burada işlenen suçların ertelenmesi veya paraya dönüştürülmesine son verilmeli ve şiddet uygulayanlara acil haller dışında belli bir süre paralı sağlık hizmeti uygulaması hayata geçirilmelidir’’ ifadelerini kullandı.

-‘’MOBBİNG’İN ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR’’

Özellikle adarecilerin yaptıkları baskılara son verilmesi gerektiğinin altını çizen Tokur, ‘’Bir başka bela olan mobbingin önüne geçilmelidir. Özellikle idarecilerin yaptıkları baskılara bir son verilmelidir. Bu konuda yapılacak en doğru iş de kamuda ehliyet ve liyakate dayalı, adaleti esas alan bir yönetim sistemi oluşturmaktır. Aşırı iş yükü sağlık çalışanlarının çalışma, aile ve sosyal hayatlarının zorlaştıran bir diğer sorundur. Bu konuda planlı bir istihdam politikasına ihtiyaç olduğu açıktır’’ dedi.

 Tokur, aile hayatına zarar veren bir diğer sorunun sözleşmeli istihdam olduğunu vurgulayarak, çalışanları eşinden ve çocuğundan ayrı bırakan, ailelerde huzuru bozan, yuvayı parçalayan bu uygulamanın bir an önce sonlandırılması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

‘’Tüm sağlık çalışanları kadrolu personel olarak istihdam edilmelidir. Sağlık çalışanları mobbing, şiddet, yoğun iş yükü aile ve sosyal hayattan feragat gibi birçok sıkıntıya katlanarak devletinin emrinde milletine hizmet ederken, emeklerinin karşılığı bir nebze de olsa karşılanıyor mu diye sorarsanız buna vereceğimiz cevap ne yazık ki hayırdır. Döner sermayeler sıfırlanmıştır. Çalışanlar sabit ek ödemeye mahkum edilmişlerdir. Bu durum tüm sağlık çalışanlarının ekonomilerinin büyük zarar görmesine neden olmuştur. Bu konuda başlattığımız dilekçe kampanyası sürmektedir. Tüm çalışanları döner sermaye mücadelemize katkı vermeye çağırıyoruz. Emeğimizin ve alınterimizin karşılığını almak için mücadelemizi her daim sürdüreceğiz. Bunun yanı sıra 3 bin 600 ek gösterge, ek zam gibi temel ekonomik beklentilerimize de hala bir yanıt verilmiş değildir. Bu beklentilerimiz lütuf değil, bir haktır. Çünkü toplu sözleşmede enflasyon farkının bile gerisinde kalan bir zamma imza atılması kamu çalışanların bütçelerinde çok ciddi yaralar açmıştır. Bunların kapanması ve zararların telafisi için ek zam şarttır. Tüm çalışanların ek göstergeleri hakkaniyetli bir şekilde yükseltilmelidir.’’

-‘’HAMASET DOLU SÖZLERLE 14 MART GEÇİŞTİRİLMEMELİDİR’’

Geçen 14 Mart’tan bugüne temel sorunlardan sadece yıpranma payı için küçük bir adım atıldığını aktaran Tokur, ‘’Fiilen 9 yıla 1 yıl, geriye dönük çalışmanın dahil olmadığı ve tüm çalışanları kapsamayan bir yıpranma payı hayata geçmiştir. Beklentilerin çok uzağında kalan yıpranma payının çalışanlara bir faydası olması için mutlaka yeniden değerlendirilmesi şarttır. Ülkemizde sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan 920 bin çalışanın sorunları ve talepleri için bu 14 Mart’ta somut adımlar ve yasal düzenlemeler görmek istemekteyiz. Çalışanlar sorunlar yumağı içerisinde çalışanlar bırakılmamalı. Hamaset dolu sözlerle 14 Mart geçiştirilmemelidir. Biz icraat istiyoruz. Sağlık çalışanları ağız tadıyla güzel bayramlara merhaba desin diyoruz’’ şeklinde ifade etti.

Tokur, tarihi önemi ve düşmana karşı asil duruşu ile bize her şartta ve zamanda kutlayacakları belirterek, ‘’14 Mart Tıp Bayramı’nın tüm sağlık çalışanlarına kutlu olmasını diliyor, Millet olarak hepimizin daha huzurlu, aydınlık 14 Martlara ve yarınlara ulaşmamızı temenni ediyoruz’’ dedi.

 

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha